M. Veniukof Velihanof'un kaleminden 1865'te Doğu Türkistan
Mehmet Akif Erdoğru
Kazak tarihçi ve etnograf Şokan Velihanuli’nin Rusça’dan İngilizce’ye çevrilen bir eserindeki (The Russian in Central Asia, Rusçadan İngilizceye çeviren John ve Robert Michell, Londra 1865) Doğu Türkistan ile ilgili kısmı, Türkçe’ye çevirdik. Çokan’ın Doğu Türkistan ile ilgili olarak verdiği bilgilerin tarihsel bir değeri yoktur ancak 1865 gibi erken bir tarihte Doğu Türkistan ile ilgili bilgilerin İngiliz okurlara aktarılması, İngilizlerin Doğu Türkistan ile ilgili olarak çok erken bir dönemde ilgilendiklerinin bir kanıtıdır. Çokan, 1865’te Doğu Türkistan’ı iyi bilmediğini de açıkça ifade etmektedir.
‘Doğu Türkistan, Çin Türkistanı veya Küçük Buhara, bu bölge içerisinde şimdiye kadar en az tanıdığımız bölgedir. Kuzey, Batı ve Güney sınırları gerçekten de oldukça iyi tanımlanmış ve bildiğimiz gibi geçen yüzyılın ortalarından beri, sözde Çin İmparatorluğu'na aitti. Doğuya doğru sınırının belirsiz olduğunu varsayabiliriz, çünkü yavaş yavaş Moğolistan'da, Lob-nor'un büyük tuzlu havzasından daha doğuda bir yerde birleşecektir. Kuzey sınırı ayrı bir bölümün konusunu oluşturan Cungarya’dır. Batı, Pamir yaylasının sarp Doğu yönü de dâhil olmak üzere daha önce anlatılan Kokan Hanlığı'dır. Çeşitli vahalardan en önemlileri ve en iyi bilinenleri Kaşgar, Yarkend ve Hoten'dir. Bunlardan Kaşgar, Tiyan Şan Sıradağları'nın güney mahmuzlarının eteklerinde yer alır ve ana nehrin üzerinde, aynı isimle anılan Kaşgar şehri olan, iyi sulanan bir araziden oluşur. Kaşgar yüzyıllar boyunca bağımsız bir beyin merkeziydi; ancak 1826 İsyanından beri; Yarkend'in başkenti olduğu ve Hotan'ın da bağlandığı İli ilçesinde Çinli yetkililer tarafından ikincil bir konuma indirildi. Akarsuların her ikisi de yataklarında bulunan muhteşem çeşit çeşit yeşim taşlarıyla ünlüdür. Yarkend, Çin'in İli ilçesinin başkentidir. Yarkend, duvarlarla çevrilidir, ancak geniş banliyölere sahiptir ve çeşitli şekillerde 40.000 ila 200.000 arasında olduğu tahmin edilen bir nüfusa sahiptir. 1757'den beri Çin'e aittir ve dönüşümlü olarak Muhammedi (Müslüman) ve Çinli yetkililer tarafından yönetilmektedir. Çevrede buğday, arpa, pirinç, meyve ve ipek üretilerek oldukça ekili olup geniş otlaklar mevcuttur. Yarkend, Çinliler tarafından Ja-lo-Kiang adıyla bilinir. Hoten, Yarkend'in doğusunda yer alır ve Çinlilerin yaklaşık 1000 li olduğu söylediği bir vahada yer alır, Karakurum Geçidi'nin hemen kuzeyinde yer almaktadır. Neredeyse tamamı Lob-nor'a akan çok sayıda dere tarafından sulanmaktadır. Altı şehre sahiptir: Hoten, Yurun-Haş, Kara-Kaş, Cira, Kerya ve Tahubin; bunların her biri, bir hâkim tarafından yönetilir. Burası yaklaşık 50.000 nüfusu barındırdığı sanılmaktadır. Başlangıçta bir Hindu kolonisiydi ve ikinci yüzyılda kurulduğu sanılıyor ama muhteşem Budist Tapınakları ve Manastırlarının tümü Müslüman fatihler tarafından yok edildi. Küçük Buhara'nın Ala-Tağ'ın gölgesi altındaki kuzey kesimi, Çinlilerin 1826 isyanından sonra topraklarını burada bölüştürdüğü eyaletlerin en verimlilerinden biri olan Aksu ilçesidir. Başlıca mercimek, buğday, arpa, darı, kayısı, üzüm ve kavundan oluşan ürünler çeşitlidir ve burada pamuğun da makul kalitede yetiştiği söylenmektedir. Hoten, Timkowski'ye göre Çin büyükelçisi veya genel valisinin merkezidir. Kasabanın nüfusu Moorcroft tarafından yaklaşık 25.000, tüm bölgenin nüfusu ise 130.000 olarak tahmin ediliyor. Deri işleme ve pamuklu eşya yapma konusundaki ustalıkları ile tanınan ilçenin yerlilerinin, yakın çevrede bakır ve yakut madenleri olduğu belirtiliyor’. Çokan’ın bir Çinliden aldığı bilgi: ‘1831 yılında Çinlilerin ileri karakolu olan Turfan’daki askeri güç, kırk Çinli ve elli Kaşgarlıdan oluşuyor. Turfan’da komutan bir Çinli. Hepsi menzilde inşa edilen küçük taş kalede birlikte yaşıyorlar. Askerler üç yılda bir görevden alınıyor ve aileleriyle birlikte karakollarda yaşamıyorlar. Suyu, dağlardan çıkan bir dereden alıyorlar ve bu su garnizondan çok uzakta olmayan kumlarda kayboluyor.
FACEBOOK YORUMLAR