Libya, Trump'ın Göç Pazarlığında Piyon mu Oluyor?

Libya, Trump'ın Göç Pazarlığında Piyon mu Oluyor?
08 Mayıs 2025 - 09:38

Abdulkadir Esad 

Libya, göç politikalarının uluslararası satranç tahtasındaki son piyon mu oldu?
Bu soru, CNN'in ABD Başkanı Donald Trump'ın yönetiminin Libya yetkilileriyle Libya'yı sözde "güvenli üçüncü ülke" olarak belirlemek için görüşmelerde bulunduğunu ortaya çıkaran raporunun ardından bu hafta yeniden gündeme geldi; bu, ABD sınırında yakalanan sığınmacıların sınır dışı edilebileceği bir yer.
Raporda ayrıca Trump yönetiminin, Amerikan sığınmacı sistemine yönelik baskıyı hafifletme stratejisinin bir parçası olarak, ABD içinden sabıkalı göçmenleri Libya ve Ruanda'ya sınır dışı etme seçeneğini de değerlendirdiği belirtiliyor.

CNN, ismi açıklanmayan kaynaklara dayanarak yaptığı açıklamada, görüşmelerde ABD Dışişleri Bakanlığı'nın üst düzey yetkilileri ile bu hafta Washington'ı ziyaret eden ve babası Halife Hafter'in yıllarca Virginia'da yaşadığı, ayrıca Trump'ın o dönemki danışmanı John Bolton'ın Trablus'a saldırıp iktidarı ele geçirmek için 2019'da kendisine yaktığı "turuncu ışık"tan da söz eden Saddam Hafter'le bağlantılı isimler de dahil olmak üzere Libya temsilcileri arasında görüşmeler yapıldığını söyledi.
Ancak bu ifşalar bir dizi acil soruyu gündeme getiriyor; bunların başında şunlar geliyor: Libya'da bu tür tartışmaları kim yetkilendirdi? Bunlar birleşik, meşru bir hükümetin bilgisi ve onayıyla mı yürütüldü? Yoksa ülkenin devam eden siyasi parçalanması sırasında geçici temasların ürünü müydü?
Libya, ikili hükümetler, rekabet eden güvenlik aygıtları ve paralel kurumlarla boğuşan, derinden bölünmüş bir devlet olmaya devam ediyor. Bu arka plana karşı, herhangi bir Libya varlığının bu büyüklükteki uluslararası anlaşmaları müzakere etmek için gerçekten yasal ve siyasi yetkiye sahip olup olmadığı belirsizdir; özellikle de ulusal egemenlik ve insan hakları yükümlülüklerine değinenler.
Ayrıca, BM ve uluslararası raporlara göre Libya, özellikle adalet ve insan hakları sektörlerinde ciddi kurumsal zayıflıklardan muzdarip olmaya devam ediyor. Bu eksiklikler, ülkenin sığınmacılar için uluslararası standartlar uyarınca gerekli olan temel yasal korumaları sunma yeteneği konusunda ciddi şüpheler yaratıyor. Böyle bir devlet makul bir şekilde "güvenli" olarak adlandırılabilir mi?

Libya'nın sınırlarının çok ötesinden kaynaklanan göç zorluklarına bir çözüm olarak öne sürülmesi bu ilk sefer değil. Geçtiğimiz yıllarda, Avrupa politikacıları Libya'da açık deniz işleme merkezleri veya geçici göçmen tesisleri fikrini önerdiler; bu öneri, Libya'nın içişleri bakanı da dahil olmak üzere Ulusal Birlik Hükümeti tarafından kategorik olarak reddedildi. Bakan, Libya'nın "başkalarının başarısızlıkları için bir tampon bölge olmayacağını" vurguladı.
Ve yine de bugün, benzer öneriler masaya geri dönüyor gibi görünüyor - bu sefer Atlantik'in öte yanından. Belki de en endişe verici olan, Libya hükümetinden CNN raporuyla ilgili herhangi bir resmi açıklama veya yalanlama olmaması. Bu tür bir sessizlik yalnızca kamuoyunun şüphesini körüklüyor ve kapalı kapılar ardında faaliyet gösteren güçlü aktörler tarafından şeffaf olmayan, tek taraflı karar alma algısını derinleştiriyor.

Peki bu kararları kim veriyor? Ve hangi yasal veya siyasi otoriteye dayanarak?
Bu arada, Amerika Birleşik Devletleri'nde bu planlar yasal engellerle karşı karşıya. Federal mahkemenin yakın tarihli bir kararı, sığınmacıların resmi bildirim veya transfere itiraz etme yasal hakkı olmaksızın üçüncü ülkelere sınır dışı edilmesini engelledi. Bu, bu tür politikaların pratik uygulamasını zorlaştırabilir - en azından şimdilik.
Ancak Libya'da mesele sadece yasallık meselesi değil. Egemenlik, meşruiyet ve Libya halkının ülkelerinin tekrar dış politika deneyleri için bir alıcı olarak konumlandırılıp konumlandırılmadığını bilme hakkı meselesi.
Libya'nın kurumsal konsolidasyona, şeffaf yönetime ve kamuoyunun güvenine acilen ihtiyaç duyduğu bir dönemde, kamuoyunda tartışılmadan gizli göç anlaşmaları yapılabileceği fikri hem pervasızca hem de siyasi açıdan tehlikelidir.
Libya yetkilileri net bir şekilde yanıt verecek mi? Yoksa bu konu, Libya adına yapılan karanlık dış düzenlemelerin uzun listesine sessizce eklenecek mi—ama halkının rızası olmadan?
 

Yasal Uyarı: Bu makalede ifade edilen görüş ve düşünceler yazara aittir ve Tarihistan'ın görüşlerini yansıtmaz.
Kaynak: 1Mayıs 2025, https://libyaobserver.ly/opinions/libya-becoming-pawn-trumps-migration-bargain

 


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum