Kuzey ve Güney Azerbaycan'da milletleşme meselesi
Tarihe işık Tutan Notlar.
Sağır ve umursamazda olsanız bu Millet Sizi Affedermi.
(Başbakanlık Cumhuriyet Arşivleri 030, 10, 261.769.1)
13 Ocak 1934 tarihinde Birinci Umumi Müfettişlik Başmuşaviri’nin Güney Azerbaycan`a yaptığı bir gezi sırasında gözlemlerini, karşılaştığı sorunları ve bunlara dair uygulanacak politikaları içeren ve Başbakan İsmet Paşa’ya sunulan raporun son kısmında şu ifadeler yer almaktadır:
1. Tebriz önemli bir Türklük merkezidir. Bu bakımdan burada bir koloni vücuda getirmeli ve aydın bir Türk topluluğunu oraya yerleştirip, ya-şatma çareleri aranmalıdır. Öyle ki burada bir Türk Okulu açmanın yolu bulunabilsin.
2. Güney Azerbaycan’da Türk diliyle kolayca yayın yapabilmek için aydınlarımızın Fransızca öğretmek bahanesiyle orada okullar açması endoğru yoldur. Böylece Türkler, bu okullara kolayca gidebilirler ve İran hükümetinin dikkatini çekmeden yeni Türk harflerini öğrenebilirler.
3. İstanbul’daki üniversitede veya Ankara’da bilimsel bir dergi çıkarılmalı ve bunda sınırlar dışındaki Türklük cereyanlarına değinmeden bilimsel yazılara ağırlık verilmelidir. Ayrıca Türklerin yaşadığı ülkelerin yetkililerini şüphelendirmeden bu dergiyi komşu ülkelere ucuz yollu sokup satmak gerekir. Bu derginin yaşaması için bütün asker ve memurlar abone edilmeli, esnaf/vatandaş herkes propaganda yolu ile abone olmaya teşvik edilmelidir. İstanbul Üniversitesi’ne yurt dışından gelen ünlü profesörlerin Türk diline dair yazdığı makaleler dergide kesinlikle yer almalıdır.
4. Türkçe basılmış veya basılacak ilgi çeken romanlar/hikâye kitapları bu ülkelerde çok ucuz satılmalıdır. Türkiye’nin halk edebiyatında yer tutan eserlerin basılması ve bu ülkelerde dağıtılması desteklenmelidir. İran sınırına yakın Van şehrinde bir okul açıp bir mecmua yayınlamak Azeri Türkleri ile Türkiye Türkleri arasındaki kültür bağının güçlenmesine faydalı olur. Fakat böyle bir hareket Farslı yetkililer tarafından kolayca anlaşılıp tedbir almaları kolay olacağından, Türkiye’nin daha iç bölgelerinde bu tür bir girişim yapılabilir.
5. İran sınırına yakın Türkiye şehirlerinin imarına ve Azeri Türkleri ile ticari ilişkileri geliştirmesine faydalı olacak yolların hızla inşa edilmesine önem vermek gerekir. Böylece hâlihazırda Türkiye’nin elinde bulunan manevi üstünlük muhafaza edilebilir. İran’dan Türkiye’ye göçmek isteyen insanlar, Türk tarafında kanun, adalet olduğunu söylemekte, İran’da ise sadece dayağın olduğunu ifade etmektedirler. Bu durum Azeri Türkleri arasında, Türk tarafının manevi olarak üstün olduğunu göstermektedir. Türkiye’ye göçen Azeri Türklerinin, Türkiye’nin İran’dan daha gelişmiş bir ülke olduğuna dair düşüncelerinin doğru olduğunu gözleriyle de görmelerini sağlayacak maddi girişimlerin yapılaması gerekmektedir.
Kaynak: https://asasmedya.info/news/politics/23265-kuzey-ve-guney-azerbaycanda-milletlesme-meselesi
FACEBOOK YORUMLAR