KKTC ile Türkiye'ye sımsıkı sarılmalıyız! - Hüseyin Macit YUSUF

KKTC ile Türkiye'ye sımsıkı sarılmalıyız! - Hüseyin Macit YUSUF
24 Aralık 2020 - 00:03

Tarihimize Kanlı Noel olarak geçen, Rum terör örgütü EOKA canilerinin Enosis hedefiyle Kıbrıs Türk halkını topyekün ortadan kaldırmaya yönelik soykırım girişiminin 57. yıldönümünde aziz şehitlerimizi, 21-25 Aralık Milli Mücadele ve Şehitler Haftası'nda rahmetle,minnetle, şükranla anıyoruz.

 Kıbrıs'ta verilmekte olan kavga neyin kavgasıdır? Kıbrıs Türkü ne için direnmektedir? Mukavemet neden devam etmektedir? Varoluş mücadelemiz niye bitmemiştir? Kıbrıs sorunu neden çıkmış ve niye sürmektedir? Müzakerelerden niye sonuç alınamamıştır? Kıbrıs'ta Rumlarla çözüm niye imkânsızdır?

Soykırım yapacaklardı

Rum-Yunan ikilisi 1960'ta kurulan ve Kıbrıs Türkleri ile  Rumların eşit ortaklığına dayanan "Kıbrıs Cumhuriyeti'ni" içlerine sindirememiş ve Megali İdea ülküsünün emrettiği doğrultuda hareket ederek Enosis hedefine ulaşmak için sinsi planlarını devreye sokmuştur. Tarihe Kanlı Noel olarak giren Rum vahşeti masum insanlarımıza yönelik katliamların ilki ve sonuncusu olmasa da en önemlilerinden biridir. Türk kanı içmeye yeminli Makarios'un Akritas Planı ile Kıbrıs Türkünün saatler içerisinde tamamen yok edilmesi hedeflenmişti. EOKA'cı Rumlar bir gecede Kıbrıs Türklerini doğrayıp, katledip Enosis'i gerçekleştirmek üzere saldırıya geçtiler. Önüne geleni; çoluk çocuk, genç yaşlı demeden öldüren eli kanlı Rum milislerin emellerine ulaşması, kahraman mücahitlerimizin, adada konuşlandırılan Türk Alayı, mukavemetçi Kıbrıs Türkü'nün destansı direnişi ve Türkiye'nin anında müdahalesi ile önlenmiştir. Kıbrıs Türkü mutlak bir soykırımdan kurtulmuştur.

Yeni tezgâh peşindeler

Rum vahşeti 1964 Mart'ına kadar devam etti. Kıbrıs Türkleri 103 köyden göç etmek zorunda kaldı. Adanın yüzde 3'ünde yaşam mücadelesi '1974 Mutlu Barış Harekatı'na' kadar devam etti. Kıbrıs Türkü insanlık dışı şartlarda yaşam savaşı verdi. Anadolu'dan gelen yardımlar olmasa o zorlu yılları atlatmak bilmem mümkün olur muydu?

Rum aynı senaryoyu bir kez daha 1974'te denedi ve boyunun ölçüsünü aldı. 1974'teki soykırım planı İfestos, kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri'nin fiili müdahalesi ile önlenebildi. Cennet adamız 1974'te Rum-Yunan ikilisinin bir oldu bitti yaratarak Enosis'i gerçekleştirme teşebbüsü nedeniyle bölündü. Adanın yeniden birleştirilmesi için sürdürülmekte olan gayretler boşunadır. 1964'teki olaylardan beri görüşmeler sürmektedir. Ne var ki Rum-Yunan ikilisinin adayı Yunan yapma,Elenleştirme sevdası, olası bir anlaşmayı ve çözümü engellemektedir.

Faşist EOKA'cı Anastasiadis Maraş'ı, Güzelyurt'u, Girne'yi, Mesarya'yı, Karpaz bölgesini ve daha birçok bölgeyi istemktedir. Kıbrıs Türkünü yersiz yurtsuz, malsız mülksüz bırakma girişimi direncimiz neticesinde bugüne kadar  sonuçsuz kalmıştır. Rum tarafı Türk askerinin adadan gitmesini, Anavatan Türkiye'nin garantörlüğünün ortadan kaldırılmasını, Rum göçmenlerin evlerine ve mülklerine dönmelerini, Türkiye'den adaya gelenlerin geri gitmelerini, Kıbrıs Türkünün devletimiz KKTC'den vazgeçerek Rum ağırlıklı bir yönetim altında ve ikinci sınıf vatandaş olmayı kabul etmesini talep etmektedir. Bunu hiçbir zaman unutmamalı ve unutturmamalıyız.

Birlik olmalıyız

Kıbrıs Türkünün Ruma vereceği taviz yoktur. Kıbrıs Türk halkı Rum-Yunan ikilisinin bu hedef ve gerçekleşmesi mümkün olmayan taleplerine gereken cevabı 18 Ekim'de vermiştir. Mukavemetçi halkımız egemen eşitlik temelinde iki devletli çözüme inanan Ersin Tatar'ı Cumhurbaşkanı seçmiştir. Egemen eşitliğin savunucusu,milli çizgiden hiç şaşmayan Tahsin Ertuğruloğlu Dışişleri Bakanıdır. Milli çizgideki Ersan Saner Başbakan'dır. Tatar,Saner ve Ertuğruloğlu Rum taleplerine karşı Anavatan Türkiye ile birlikte hakkımızı hukukumuzu koruyacak, kollayacaktır.Bundan kimsenin endişesi olmamalıdır. 2. Cumhurbaşkanı Talat ile 4. Cumhurbaşkanı Akıncı'nın tavize dayalı siyasetleri, kabusa dönen yönetimleri artık geride kalmıştır. Kıbrıs Türk halkı, Rum talepleri, oyun ve tuzakları karşısında mukavemetini,direnişini uyanık bir şekilde sürdürmektedir. Varoluş mücadelemiz devam etmektedir ve edecektir. Anastasiadis'in Maraş'ın açılması ve iki devletli çözüm siyasetimizi engelleme girişimleri nafiledir, başarısız olacaktır.Türk tarafının bu aşamada yeni siyasetimizden geri adım atması sözkonusu değildir.

Kıbrıs Türk halkı geçmişten ders almalı, olanları yeniden yaşamamak için devletimiz KKTC'ye, Anavatanımız Türkiye'ye,kahraman askerlerimize sımsıkı sarılmalıdır…

21 Aralık Millî Mücadele ve Şehitler Haftası'nda bu vatan toprakları için hayatlarını seve seve feda etmiş kahraman Mukavemetçi Şehitlerimiz ve Gazilerimiz ile Varoluş Mücadelemizin liderleri Dr. Fazıl Küçük ve Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın aziz hatıraları önünde saygı ile eğiliyorum.

Kaynak: Yeniçağ Gazetesi - 24 Aralık 2020

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum