Kitap doktoru Rafet Güngör
R. Ruveyda Okumuş yazdı: Yıpranmış kitapların yüzünü güldüren usta: Rafet Güngör
R.RUVEYDA OKUMUŞ
Rafet Güngör, yarım asırdır cilt sanatına ve kitaplara ömrünü verdi, vermeye de devam ediyor. Süleymaniye’de, dışarıdan son derece mütevazı görünün dükkânını aslında küçük bir müze gibi... İçeride Osmanlıca kitaplar, nadir eserler, el yazmaları, antika çilt makineleri, duvarlarda ise birbirinden muhteşem hat levhaları var. Kendisi sıklıkla “İlmin devamı kitaplarla, kitabın devamı cilt iledir” diyor.
Rafet Güngör neredeyse elli yıldır, matbu ve taş baskı kitapların yıpranmış, dağılmış ciltlerini yeniliyor. Diğer bir ifadeyle kitaba yeniden hayat veriyor. 20 seneden fazla bir zamandır Vefa’daki dükkanında bir taraftan çiltçilikle meşgul olurken diğer taraftan da sahaflık yapıyor. Kimisi eski bir kitap almak için kimi de elindeki kitabı ciltletmek için dükkanına uğruyor.
İSLAM SEÇEN’İN ÖĞRENCİSİ OLUR
Onun ciltçilik mesleğindeki yolculuğu 1969’da Süleymaniye Kütüphanesi’nin memurluk imtihanını kazanarak göreve adım atmasıyla başlıyor. Süleymaniye Kütüphanesi’nde memuriyete devam ederken mücellit İslam Seçen’den ciltçilik sanatını öğrenir onun talebesi olur. 25 sene Süleymaniye Kütüphanesi’nde çalıştıktan sonra 1990’da Osmanlı Arşivi’ne geçer. Burada cilt atölyesinin kurulması ve ölmeye yüz tutmuş eserlerin restorasyonu, diğer bir ifadeyle yeniden ciltlenmesi amacıyla bir ekip kurarak çalışmaya başlar. Yaklaşık 10 yıl Osmanlı Arşivi’ndeki çalıştıktan sonra emekliye ayrılan usta mücellit, Vefa’da kendi cilt atölyesini açar ve çok sevdiği ciltçilik mesleğine burada devam eder.
Bugün dükkânı sahafların, koleksiyonerlerin ve kitap meraklıların uğrak yeri. Kendisine getirilen el yazma, matbu ve taş baskı eserlerin ciltlerini itinayla yapıyor. Gelen eski bir kitapsa önce bütün kitabın tek tek sayfaları ayrılıyor, tozları alınıyor, sıraya diziliyor. Sonrasında her biri dikiliyor ve şirazesi yapılıyor.
Eğer kitabın yapraklarında bozulma yahut yıpranma ve kopma varsa bunlar onarılıyor ve ciltleme işlemine geçiliyor.
Rafet Usta, tamamen el emeğiyle yaptığı ciltlemede sahtiyan yani keçi derisi kullanıyor.
Dükkânına girdiğinizde mütebessim bir çehreyle karşılıyor sizi. Kardeşim buyurun ne istemiştiniz diye söze başlıyor. Cilt için getirdiğiniz kitaba bir göz attıktan sonra olur, yaparız, şu vakit gelin diye devam ediyor.
Yazının tamamını okumak için:https://www.yenisafak.com/hayat/yipranmis-kitaplarin-yuzunu-gulduren-usta-rafet-gungor-3723304
FACEBOOK YORUMLAR