KAYBOLAN ÇIĞLIK-14

O beni tüm sevgisiyle, tüm kırgınlıklarına rağmen sararken kaç duvarı dik tutabilir, hiç.

KAYBOLAN ÇIĞLIK-14
07 Ağustos 2024 - 10:08
KAYBOLAN ÇIĞLIK -14
                                      Aslı Güzel’den ifşa…

Tanıyamıyorum kendimi, öyle çok kırılmışım ki bir araya gelmiyor parçalarım. Ve öyle uzak düşmüşüm ki kendimle, adım bile netleşmiyor zihnimde. Sık sık sigara içiyorum. Çok çok gülümsüyorum ve hiç ağlamıyorum. Öyle uzak düşmüşüm ki kendime, adım bile netleşmiyor zihnimde.

Gücümü istiyorum, yeniden hayallerimin. Gözyaşlarımı istiyorum, uyumak istiyorum, huzur bulmak, ruhuma teselli vermek istiyorum. Kalbime fısıldayıp her şey gibi bu da geçecek demek istiyorum ama diyemiyorum.

Öyle uzak düşmüşüm ki kendime, kendimi tanıyamıyorum. Bir boşluktayım, bir kara delikte, çırpınmam gerek, çıkmam için. Kendimden yardım istemeliyim, yeni hayaller kurmalıyım. Yeni hedefler belirlemeliyim.

Gücüm kalmadı, bir bebek gibi en baştan öğrenmeliyim, her şeyi. Madem adım netleşmiyor zihnimde, yeni bir isim bulmam gerek. Bende kendime yeni isim bulurum.
Madem silindi eski ‘ben’ yeni bir ‘ben’ oluşturmalıyım en baştan. Bir bebek gibi günahsız… Bir bebek gibi savunmasız… O’nu her kırışımın beni de kırdığını bilmiyor. Neden yaptığımı bilmiyor, bunlar için ona suçlayamam, çünkü ben karda yürüyüp izini belli etmeden onun beni bulmasını bekleyecek kadar aptalım.

O’nun beni anlamasını bekleyecek kadar zamanım yok. Bir gün onu neden bu denli kırdığımı, ona neden bu denli uzak kaldığımı anlar. Muhtemelen sevgi sözcüklerini sadece sahte bulduğumu, onun için kaç tane şiiri yarım bıraktığımı anlar.

O zaman daha çok sever mi beni emin değilim. Belki nefret eder, belki kızar *** * der arkamdan ama ben onu hep çok seveceğim. Bu yazıya ihanet ettim, bu gece öldüğümde okumasını istemiştim ama bir yaprağını kopararak ona kendim verdim.

O benim Zehra’m hani şu acımak kitabındaki hani her şeyi sonradan öğrenen Zehra…Onu yaşarken bu denli kırmamın yeterli bir açıklaması olacak mı bilemiyorum. Tek umudum yeterli olması, ben onun yüzüne karşı çok bir şey diyemiyorum.

O’nun için süslü doğum günü hediyeleri hazırlayıp sevgimi hissettiremiyorum. Zaten kendime de yapmam. O diğerleri değil, o benim içimin yarısı…

İçtiğim sigaraların beni ölüme yaklaştırmasını beklerken arkamdan ağlamasını istiyorum. Çok içtiğim için bana kızmasını istiyorum. Beni sevmekten vazgeçsin istiyorum ama fark ettim ki ne kadar duvar örersem öreyim, ne kadar uzak durursam durayım, o ben öldüğüm gün ağlayacak.

İçi yanacak, insan kendinden ne kadar kaçabilir ki… Ondan ne kadar kaçabilirim ki… O beni tüm sevgisiyle, tüm kırgınlıklarına rağmen sararken kaç duvarı dik tutabilir, hiç.


Bu yüzden ihanetim, o yaprağı verişim bu yüzden, çünkü anladım ki yaptığım tek şey onu benden soğutmaya yetmiyor. Onun beni sevmesine engel olmuyor, onun bunu okuduğu gün ne hisseder bilemem, tek istediğim beni daha fazla seviyor olabilmesi.

Muammer AZMAK 09.07.2024
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum