Katar öne sürülerek Türkiye tehdit ediliyor

Fatih Erboz / Yeniçağ

Katar krizinin ardından Orta Doğu'da yaşanan gelişmeler Türkiye'de ciddi kaygılar yaratmaya devam ediyor. Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan, Katar öne sürülerek Türkiye'nin tehdit altına alındığını söyledi. Tantan, "Türkiye, siyasetin cahilliğinden ya da menfaatlerinden dolayı kendisini ateşe atmış durumda şu anda" dedi. Libya, Mısır, Suriye ve Yemen'de büyük hatalar yaptığımızı belirten Tantan, İslam coğrafyasında yapmamız gerekenleri bize yaptırmadıklarını ifade ederek, "Devlet dışı aktörler olarak adlandırılan, yabancı servislerin kullanımdaki örgütsel yapılar üzerinden Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) kendi içinde kendi kendini dönüştürüyor ve değiştiriyor. Adalet zemininde, siyaset ve kurumsal zeminde süratli bir değişiklik oluyor. Ülkeler kendi içinde kendi kendine düşman yaratan toplumlara dönüşüyor. Bu, canlı bir şekilde yaşanıyor" diye konuştu. Sadettin Tantan, özellikle Türkiye'nin, 2'nci Körfez Savaşı'ndan sonra ABD ve İngiltere'nin Irak'ta uyguladığı politikaları, Afganistan ve Pakistan'a uyguladığı politikaları anlasaydı bu hatalara düşmeyeceğini ifade ederek şunları anlattı:

"Yakın komşumuz Irak bir laboratuvardı. Bu laboratuvarı okuyamayan bir Türk dış politikası var. Karar mercii olması gerekirken, kendisini karar merciinden dışlatan, yalvaran bir Türkiye ve Türk siyaset karakteri var. Burada aslında Katar kendi kendine bir şey yapmadı. En büyük ABD üssü, Katar'da. ABD siyaseti 'Körfez ülkelerinin koruması bizde' diyerek oradan her yıl kendisine verilmesi gereken desteği her şekliyle alıyor."

BOP'un temel hedefinin ise Babülmendep Boğazı, Hürmüz Boğazı ve Basra Körfezi'ne bir şekilde hakim olmak olduğunu belirten Tantan, "Kontrol olması için Yemen çok önemli. Yemen'deki siyasi iktidarın kontrol edilmesi gerekiyor. Bu iki boğaz Afrika ve Asya'yı kontrol edebilmek için ABD, İngiltere ve İsrail açısından önemli. Doğu Akdeniz kontrolü sağlandı. Karadeniz havzası da önümüzdeki günlerde Türkiye için büyük risk taşıyor." şeklinde konuştu.  

Türkiye'nin şu anda gerçekleştirebileceği bir manevra kabiliyetinin bulunmadığını kaydeden Tantan, iktidarın, uluslararası arenada ve ülke içinde halk tarafından yargılanmaması için büyük korku ve çaba içinde olduğunu söyledi. Tantan, "Halkı kandırmanın yollarını arıyor adeta. İktidarın, devlet dışı aktörlerin, Suriye, Yemen, Libya'daki faaliyetleri yabancı servislerin arşivinde. Teröristlerin eğitilmesi, yönetilmesi, silahlandırılması. Bizi taşeron olarak kullandıkları için yabancı servisler işin başında olmalarına rağmen bizi fotoğrafladılar. Türkiye'yi tehdit ediyorlar" dedi.

Türkiye'nin iç ve dış politikasının çok karışık ve sorun üreten nitelikte olduğuna dikkat çeken Tantan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye yalnız bırakılmış. Kendi içinde kaos yaratarak, halkını çatıştırmak için bir dış politika baskısı var. Türkiye'de iktidar sahiplerinin güvenlik şirketleriyle oluşturduğu ve eğitip silahlandırdığı karanlık yapılar var. İç siyasette de bu büyük bir risk. İktidar sahipleri böyle bir yola girerlerse tehlikeli sona doğru gideceklerdir."