Karakalpak Destanı
"Bo'zatov" - Karakalpak halkının tarihteki mutlu ve mutsuz günlerini anlatan bir destan

Yazan: Rustam MUSURMON*
Savaş, dünya edebiyatının en trajik ve korkunç temasıdır. İnsanı ağlatan, hüzünlendiren, acıtan, umut veren bir eser, mazlum bir halkın dramını, çaresizliğini, özgürlük özlemini gerçekçi bir dille anlatan bir eserdir.
Şair Osip Mandelstam'ın "Kassandra'ya" adlı şiirinde, "Aşık oldum sana, elsiz zafer" dizesi vardır. Herkes zaferi sever. Peki neden zafer eli yok? Antik Yunan mitolojisinde Nike zafer tanrıçasıydı. Nike heykelinin kanatları var ama kolları yok... Yunan heykeltıraş tanrıçanın heykelini yaptığında vücudu sağlamdı. Ancak yaşanan birçok yıkımın ardından 1863 yılında Yunanistan'ın Trakya bölgesindeki Samos adasında bir tapınağın kalıntıları arasında silahsız bir Nike heykeli bulundu. Ellerinin nerede olduğu ve nasıl kaybolduğu bilinmiyor.
İşte şair Osip Mandelstam bu imgeyi kullanarak savaşta kazanılan zaferin elsiz olacağını anlatmak istiyor. Zafer, zafer bile olsa, mutluluk ve saadet getiremez; savaştan çaresiz ve sakat olarak çıkılır. Çünkü savaş insanlığa sadece kayıp getirir.
Gözlerim yaşlı, gidiyorum, çarem yok,
Tek Allah'tan başka sığınacak yer yoktur.
Herkes gitti, kimse kalmadı,
Elveda, elveda, gittin Bozatov! [1]
Alıntılanan bölüm, Ajinyoz'un başyapıtlarından biri olan "Bu'zatov" destanından alınmıştır. Destanda Bozatov halkının yaşadığı zor dönemler anlatılmaktadır. Tarihte Bo'zatov'un trajedisi, düşman işgali sonucu kitlesel baskılara uğrayan halkın kaderi, şairin yüreğinde derin bir acıya ve bitmeyen bir yaraya neden olur. Destanda, “Gözlerimizde yaşlarla vedalaşalım”, “Düşmanlarımın zulmünden ayrılıyorum [2] ”, “Şafak vakti kıllı bir dupen