KADIN KAHRAMANLARIMIZ ŞELALE HANIM - Hasan Barın

KADIN KAHRAMANLARIMIZ ŞELALE HANIM - Hasan Barın
04 Nisan 2021 - 14:38

Yıl 1992, yer Azerbaycan-Karabağ,
Yirmi iki yaşında genç bir kız düşünün; bu yaştaki bir kızın ne gibi hayalleri olur:
Güzel giyinmek, eğlenmek, yakışıklı iyi bir eş, çok güzel bir evde mutlu bir yuva, o güzel evde eşi ve çocuklarıyla geçireceği huzurlu yıllar. Entelektüel ve tahsil meraklısı kişilik yapısında ise, kendini kültürel anlamda geliştirmek, en iyi yerlerde en iyi tahsili yapmak, maddi manevi anlamda kimseye muhtaç olmayacak konuma gelmek. 

Anlatacağım genç kız bunların hiçbirisini düşünmüyor!
Babası vefat etmiş, kendinden küçük iki kardeşi; bir anasıyla hayat mücadelesinin ortasında kalmış. Anlattığına göre hayatın yükü anasından çok kendinin üzerinde.
Bu kızımız, hayat mücadelesinde güç bela yuvarlanmaya çalıştığı sıralarda, Rusları arkasına alan Ermenilerin Karabağ’da, Azerbaycanlı kardeşlerimize çoluk çocuk, kadın, genç yaşlı demeden katliamları başlar. 
İçin için yüreği yanan bu genç kızımız, cepheye gitmeye karar verir. Aldığı tek silah eğitimi, liseli yıllarda parçalara ayrılmış olan silahı tekrar eski haline getirmekten ibaret olan kızımız Azerbaycan’ın Kazak Rayonu’na (Türkiye Türkçesi’ne göre Rayon’un anlamı il) annesinden gizli olarak gider. Oradaki Tabur Komutanı Bahtiyar Aliverdiyev’in karşısına çıkar. Komutan onu cepheye görevlendirir. Cephede olduğunun dördüncü günü Ermeniler cepheye saldırır. Karşılıklı ateş içinde ilk çatışmasını yaşar.
Kızımızın anası, ana yüreğindeki korkuyu bastıramaz; akrabalarından, kızının Kazak’ta cephede olduğunu öğrenince, Kazak Cephe Komutanı Aliverdiyev’in karşısında soluğu alır. 
Kızımız bu anı bana: “Ne konuştuklarını bilmiyorum, annemle komutanım karşıma çıkınca, komutanım, bana annemle gitmem gerektiğini söyledi ” diye anlattı.
Çaresiz annesiyle döner, bir iş bulur çalışmaya başlar. Ermenilerin, yaptığı zalimlik haberlerine dayanamayan kızımız, annesine maaşımı almaya çalıştığım yere gidiyorum diyerek soluğu gene cephede alır. Ama bir farkla; bu kez, akrabalarının olmadığı, anasının bulamayacağı daha uzak olan Ağdam’a!
Ağdam’da yaşadığı bir olayı gene onun ağzından dinleyelim:
“Komutanım Yüzbaşı Kelender İsmailov’du. Bir elimde sağlık çantası, bir elimde kaleşnikof cepheden cepheye gidiyordum. Bir gün Ağdere Rayonu’nun Kazançı Köyü’ndeki düşmanlara operasyona gidiyorduk. Köyün ormanlık arazisinden geçerken askerimizin biri mayına bastı. Askerimiz şehit oldu, komutanımız ağır yaralandı, benim kafamın sol tarafına mayından fırlayan bir şarapnel saplandı. Kanlar içindeyken gidip komutanımı o bölgeden çekip, ilk tedavisini yapıp hastaneye gönderdik. Benimde gitmem söylendi ama ben bırakıp gitmek istemedim. Kafamı sarıp öyle şarapnel parçasıyla cepheden cepheye gezdim. Şarapnel parçası sinirleri etkilemiş verdiği acıyla iki ay sabrettim ama en sonunda dayanamayıp, askeri hastaneye çıkarttım, yaralı çok olduğu için beni yatırmadılar, operasyondan sonra kafamı sarıp hastaneden çıkardılar.  Şarapnelin kafamdaki ağrı otuz senedir geçmedi, sürekli ilaç kullanmak zorunda kaldım, çok ilaç kullanmaktan pankreasım zarar gördü. ”
Biliyorum vatan, millet, bayrak uğruna savaşan; mücadele eden erkek veya kadın hepsi kahramandır da;
Ben kadınlarımızın kahramanlıklarını ayrı bir yere koyuyorum!
Kahramanlıklarını anlatmaya aciz kaldığım kalemimle anlatmaya çalıştığım, kahraman; 
G a z i    Ş e l a l e       R Z A Y E V A
Şelale Hanım ile o kadar çok görüştük ki artık dost olduk. Geçenlerde hem halini sorayım hem de bu yazdığım yazıyla bir iki soru sorayım dedim. Benim halimi sordu, çok yoğun çalışıyorum ondan olsa gerek kafam ağrıyor, kendimi çok yorgun hissediyorum dedim. Hemen hastahaneye gidip tansiyonumu ölçtürmemi söyledi, arkasından bana ısrarlı şekilde whatsaptan ses attı.  Dışardaydım, o kadar çok ısrar etti ki etkisinde kalmış olsam gerek, eve dönerken hastahane yolumun üstüydü gideyim tansiyonu ölçtüreyim dedim. Hastahaneye girip tansiyonumu ölçtürdüğümde çok yüksek çıktı, hemen dil altı, hoop yatırdılar, ilaçlı serum, bir hap daha beş saat sonra kendime geldim. 
Şelale Hanım ısrar etmese gider miydim gitmez miydim; gitmesem ne olurdu bilemem, ama üç bin kusur kilometreden benim özelimde bana yaptığı kahramanlıkta bu oldu.
Allah bütün şehitlerimize rahmet eylesin, cennetiyle muamele eylesin!
Gazilerimize uzun ömürler ihsan eyleyip, başımızdan eksik etmesin!
Gazi Şelale Hanım’ın, yazımda isimlerini andığım komutanlarımın ve tüm gazilerimizin ellerinden öpüyorum!

Sağlık, huzurla kalın! 


https://asasmedya.info/
https://asasmedya.info/news/authors/33602-kadin-kahramanlarimiz-selale-hanim


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum