İsmail UÇAKCI: ÊL'İNE, BÊL'İNE, DİL'İNE SAHİP OL DEYİMİNİN: TARİHİ MANASI…!!!
ÊL’İNE, BÊL’İNE, DİL’İNE SAHİP OL DEYİMİNİN: TARİHİ MANASI…!!!
Kimi kültür tarihçine göre Anadolu Alpleri Hacı Bektaş-î Veli’ye, kimine göre Ahi Evran’a kimine göre Şeyh Ede’bali’ye ait olduğu kabul edilen tarihi deyimin menşei:
Êl’ine sahip ol hırsızlık yapma, kimseleri dövme, Bél’ine sahip ol gayri ahlaki işler yapma, Dil’ine sahip ol küfürlü konuşma, dedi kodu yapma gibi aslından uzak basit kelimelerle açıklanmaktadır.
Söz konusu Alp’lerin, erenlerin yurtları olan Orta Anadolu ağız-aksanında;
- 'Êl', kelimesi gurbet el, yâd el, bizim el sözcüklerinde olduğu gibi ‘Vatan-yurt’ anlamına gelir.
- 'Dil', kelimesi ile Milletleri millet yapan ana unsur olan kullandığımız ‘Lisan’ anlamına gelir.
- ‘Bél', bel kelimesi ise yerleşim yerlerini birbirinden ayıran uzantılı tepelere verilen isimdir. Başka bir ifadeyle yerleşim yerlerini ayıran sınır, kıyı, gümrük anlamına gelir.
Örneklemek gerekirse:
- ‘Êl’ine sahip ol, tarihi vecizesiyle hırsızlık yapma, kimseleri dövme gibi basit nasihat anlamın da değil de, ‘Vatanına, yurduna, iline sahip ol’ anlamı içerdiği…
- 'Dil'ne sahip ol, tarihi uyarısıyla Milletleri millet yapan, onu dünya milletleri yanında güçlü kılan ve yerini belirleyen lisanına/diline sahip ol denildiği, çünkü dilsiz bir milletin olmayacağını konu ettiği..
- ‘Bél'ine sahip ol, tarihi vasiyetiyle gayri ahlaki işler yapma, belden aşağı olaylara teşebbüs etme gibi basit nasihat değil de, sınırlarına, kıyılarına sahip ol anlamına geldiği …
Bektaş-î, Ahi Evran, Şeyh Ede-Bali yurdu olan Orta Anadolu’da Bél kelimesinin sınır kıyı 'gümrük' anlamında kullanıldığına ilişkin deyimler halen yöre halk kültüründe kullanılır.
Örneklemek gerekirse;
Yörede, uzun zaman bir biriyle görüşememiş iki ahbabın karşılaştığı bir ortamda/yerde ‘Êl parası vermiyorsunuz, Bél parası vermiyorsunuz niye gidip, gelmiyorsunuz’? Diyerek teklif ve davetini latife amacıyla kullanıldığı gibi bél kelimesi sınır ve gümrük olarak kullanılır.
Yine, Orta Anadolu kırsalında yaşayan yaşlılar, birbirine adres ve yer tarif ederlerken; Bél'in ardında, bél ağrı ‘doğru’ git hemen orda denilerek bél kelimesini sınır-kıyı anlamında kullanırlar.
Dolayısıyla bu vecize ile “Êl’ine (vatan-yurt), Bél’ine (sınır-kıyı), Dil’ine (lisan)” sahip olmanın gerekliliği ve önemi vurgulanır.
Konu ile ilgili:
Oğuz Boyları, Aşiret Oymak, Cemaatler (Şecere Kitabı). İle Orta Anadolu Halk Kültüründe Deyimler ve Hikayeleri. Adlı, Bilge Oğuz Yayınları arasında yayınladığımız eserlerimize bakınız.
Araştırmacı Yazar
İsmail UÇAKCI
FACEBOOK YORUMLAR