İran'ın karanlık günleri başlıyor

İran'ın etrafındaki halka daralıyor. Molla rejimi uzun süre manevralar yapmasına, vaatler vermesine, yaptırımlardan ve çöküşe giden süreçlerin başlamasından kurtulmasını sağlasa da son tavrıyla tüm umutları yerle bir etti. Tahran herkesi tehdit etmeye başladı ve son zamanlarda nükleer silah elde etme planını açıkça ilan etti. İran'a verilen mühlet bitmiş sayılabilir. Çünkü molla rejiminin başka bir dilde konuşulacağına dair net görüşler var.
İsrail, Almanya'yı İran'a karşı birlikte savaşmaya çağırıyor ve Berlin'den İslam Devrim Muhafızları Ordusu'nu (IRGC) terör örgütleri listesine dahil etmesini bekliyor."
İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen, Alman mevkidaşı Annalena Berbock ile Berlin'de yaptığı görüşmenin sonuçlarına ilişkin ortak basın toplantısında bunu söyledi.
İran rejimi artık sadece bölgesel bir sorun değil, Avrupa ve tüm dünyanın sorunu. İsrail Dışişleri Bakanı, İran'ın nükleer yarışına son vermenin tek yolunun diplomatik ve ekonomik baskıdan geçtiğini vurguladı.
İsrailli bakan, uluslararası toplumun nükleer silahlı bir İran'ı asla kabul etmemesi gerektiğini ve İranlıları uluslararası hukuka ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın gerekliliklerine tam olarak uymaya zorlaması gerektiğini kaydetti. Eli Cohen, İran'ın nükleer silah edinmesini önlemek için önlem alma zamanının geldiğini açıkladı. İsrail, Dışişleri Bakanlığı başkanı Annalena Berbok'a Devrim Muhafızları'nı Almanya'da bir terör örgütü olarak tanıması ve bu tanımayı tüm Avrupa'ya yayması çağrısında bulundu. İran'ı habis bir tümöre benzeten İsrailli bakan, Tahran'ın bölgesel radikal İslami grupları finanse ettiğini ve nükleer silah geliştirmeye çalıştığını bir kez daha ilan etti. Cohen, İran'ın Ukrayna ihtilafına müdahil olmasını "İran'ın devlet terörünün karakteristik tezahürleri" olarak nitelendirdi. Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Berbock da şunları söyledi: İran, askeri grupları destekleyerek Ortadoğu'nun istikrarını ve güvenliğini tehdit ediyor. Ona göre, Berlin ve Tel Aviv, İran'ın nükleer programından endişe duyuyor...
Dolayısıyla kolektif Batı'nın İran'a karşı bir koalisyon hareketi oluşturduğu açıktır. Hangi spesifik önlemler alınabilir? İsrail'den gelen bu tehdit sonrasında molla rejimi bölgesel provokasyonlara ve silahlı çatışmalara başvurabilir mi? Azerbaycan'ın bu süreçteki konumu ne olmalıdır?

Elhan Şahinoğlu: "Tahran'ın etrafındaki çember giderek küçülüyor"
Atlas Araştırmaları Merkezi Başkanı Elhan Şahinoğlu, İran'a yönelik baskı ve saldırıların devam edeceğini belirterek, "İran çevresindeki çember sürekli küçülüyor. Batı baskıları sürekli artıyor, yaptırımlar genişliyor. Rusya'nın Ukrayna'ya karşı kullandığı İran'ın Rusya'ya askeri teçhizat sağlaması Batı'yı daha da kızdırıyor. Bununla yaptırımlar derinleşmekle kalmıyor, belirli isimler listelere giriyor. Güney komşumuzun ekonomik durumu kötüye gidiyor. Kaos devam ediyor, protestolar dinmedi. Öte yandan İsrail, İran'ı da tehdit ediyor. İsrailli yetkililer Batı'ya, İran'ın nükleer silaha çok yakın olduğu ve İran'ı beklemeden vurması gerektiği mesajını veriyor. Bir süre önce İran'ın belli merkezlerinde patlamalar oldu. Bazı hedefler insansız hava araçları tarafından vuruldu. Mutlak çoğunluk, bu saldırıların İsrail tarafından gerçekleştirildiğini anlamıştı. İran misilleme yapamadı. Çünkü bunu göze alamazdı. Dolayısıyla İsrail'in bu uyarılarının ciddi olduğunu düşünüyorum. İsrail, İran'ın nükleer silah edinmesine izin vermek istemiyor. İran'ın nükleer silahlara sahip olması durumunda ilk tehdidin İsrail olacağını biliyor. Güney komşumuzdaki rejim şimdiden İsrail'i yeryüzünden silmek istiyor. Bu nedenle, İran'a karşı bir dizi merkezi vuran yeni saldırıları göz ardı etmiyorum." Güney komşumuzdaki rejim şimdiden İsrail'i yeryüzünden silmek istiyor. Bu nedenle, İran'a karşı bir dizi merkezi vuran yeni saldırıları göz ardı etmiyorum." Güney komşumuzdaki rejim şimdiden İsrail'i yeryüzünden silmek istiyor. Bu nedenle, İran'a karşı bir dizi merkezi vuran yeni saldırıları göz ardı etmiyorum."

Niyameddin Ordukhanlı: "İran, Azerbaycan'a karşı ne gibi adımlar atacak..."
BAZCP Genel Başkan Yardımcısı siyaset bilimci Niyamaddin Ordukhanlı, Tahran'ın atacağı adımlar doğrultusunda gereken cevabın verileceğini söyledi:"İran mollalarının rejiminin radikal İslamcı gruplara ve teröristlere milyarlarca dolar harcadığı bir gerçek. İşin kötüsü, nüfusunun büyük çoğunluğu yoksulluk sınırının altında yaşarken terör örgütlerine bu kadar para harcıyor. İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen kesinlikle haklı. Mollaların atom bombasını ele geçirmesi sadece bölge için değil, tüm insanlık için bir tehdittir. Tahran rejimi terörü devlet düzeyinde destekliyor. Bunu Tahran'daki büyükelçiliğimize düzenlenen terör saldırısında gördük. O kişi SEPAH üyesi olduğunu belirtiyor. Tüm devletler ve uluslararası kuruluşlar SEPAH'ı terör örgütü olarak tanımalıdır. Bugün İran, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun şartlarına uymuyor ve bu kuruluşa yanlış bilgi veriyor. Uzay görüntüleri ve diğer bilgilerle, İran'ın nükleer silah elde etmek için ne yaptığını biliyorlar. Elbette İran sadece Ukrayna'daki savaşa taraf olmakla kalmıyor, terör devleti olan Ermenistan'a da her türlü desteği sağlıyor. Batı ve Amerika'nın ortak eylemi sonucunda, İran'ın nükleer başlık edinmesini engellemek için bir koalisyon hareketi oluşturmak önemlidir. İran molla rejimi her an bölgesel provokasyonlara başvurabilir. Elbette Azerbaycan uzun yıllardır İran'ın provokasyon ve tehditleriyle karşı karşıya. İran, Azerbaycan'a karşı hangi adımı atarsa ​​atsın, elbette yeterli karşılık alacaktır." Batı ve Amerika'nın ortak eylemi sonucunda, İran'ın nükleer başlık edinmesini engellemek için bir koalisyon hareketi oluşturmak önemlidir. İran molla rejimi her an bölgesel provokasyonlara başvurabilir. Elbette Azerbaycan uzun yıllardır İran'ın provokasyon ve tehditleriyle karşı karşıya. İran, Azerbaycan'a karşı hangi adımı atarsa ​​atsın, elbette yeterli karşılık alacaktır." Batı ve Amerika'nın ortak eylemi sonucunda, İran'ın nükleer başlık edinmesini engellemek için bir koalisyon hareketi oluşturmak önemlidir. İran molla rejimi her an bölgesel provokasyonlara başvurabilir. Elbette Azerbaycan uzun yıllardır İran'ın provokasyon ve tehditleriyle karşı karşıya. İran, Azerbaycan'a karşı hangi adımı atarsa ​​atsın, elbette yeterli karşılık alacaktır."

Kanan Rovşanoğlu: "Bu kararı değiştirmek imkansız çünkü..."
Tanınmış siyaset yazarı Kenan Rovşanoğlu, Azerbaycan'ın kararını değiştirmeyeceğini düşünüyor:"Batı'da şu anda İran'la ilgili temel endişe, Tahran'ın yüzde 85 oranında uranyum zenginleştirdiği yönündeki haberler. Bu bilgi doğrulanırsa ciddi yankı uyandırabilir. Ama şimdi ne ABD ne de Avrupa İran'la çatışmaya girmeyecek. Geçen hafta AB dış politika dairesi başkanı, IKK'nın terör örgütü listesine alınması için bir mahkeme kararı olması gerektiğini söyledi. Henüz böyle bir karar yok. Yani Avrupa, İran'a kapılarını tamamen kapatmayacak. Ancak tabii ki yüksek düzeyde uranyum zenginleştirmesi Avrupa'yı da endişelendiriyor. Tahran'a karşı yeni yaptırımlar kabul edilebilir. Ama şimdi öncelik Ukrayna. İkinci bir cephenin açılması ne ABD'nin ne de Avrupa'nın çıkarına değildir. Çünkü bu olursa Rusya, Ukrayna'daki hedefine daha da yaklaşacaktır. Ancak İsrail'in ciddi şekilde endişeli olduğu açık. Batı da Tel Aviv'in endişelerini paylaşıyor ve bu nedenle belirli adımlar atacak. Ama henüz askeri bir çatışmaya dönüşmesini istemiyorlar. Bu anlamda bu tür açıklamaların aslında daha çok İsrail'i memnun etmeye yönelik olduğunu düşünüyorum. Çünkü İsrail liderliği, Batı'yı düşünmeden İran'a saldırmaya başlarsa, Batı, özellikle ABD, İsrail'in yanında yer almak zorunda kalacak. Bu da yukarıda belirttiğim sebeplerden dolayı çok ciddi riskler ve tehlikeler vaat ediyor. ABD savunma bakanının bölgeyi ziyareti de bu anlamda İsrail'e güven vermeyi amaçlıyor. Elbette Azerbaycan bu konudaki tutumunu 2012'de kamuoyuna açıkladı ve Azerbaycan İran'a yönelik askeri müdahaleye katılmayacak. Bu kararı değiştirmek imkansız çünkü aksi halde riskleri alacağız." Ama henüz askeri bir çatışmaya dönüşmesini istemiyorlar. Bu anlamda bu tür açıklamaların aslında daha çok İsrail'i memnun etmeye yönelik olduğunu düşünüyorum. Çünkü İsrail liderliği, Batı'yı düşünmeden İran'a saldırmaya başlarsa, Batı, özellikle ABD, İsrail'in yanında yer almak zorunda kalacak. Bu da yukarıda belirttiğim sebeplerden dolayı çok ciddi riskler ve tehlikeler vaat ediyor. ABD savunma bakanının bölgeyi ziyareti de bu anlamda İsrail'e güven vermeyi amaçlıyor. Elbette Azerbaycan bu konudaki tutumunu 2012'de kamuoyuna açıkladı ve Azerbaycan İran'a yönelik askeri müdahaleye katılmayacak. Bu kararı değiştirmek imkansız çünkü aksi halde riskleri alacağız." Ama henüz askeri bir çatışmaya dönüşmesini istemiyorlar. Bu anlamda bu tür açıklamaların aslında daha çok İsrail'i memnun etmeye yönelik olduğunu düşünüyorum. Çünkü İsrail liderliği, Batı'yı düşünmeden İran'a saldırmaya başlarsa, Batı, özellikle ABD, İsrail'in yanında yer almak zorunda kalacak. Bu da yukarıda belirttiğim sebeplerden dolayı çok ciddi riskler ve tehlikeler vaat ediyor. ABD savunma bakanının bölgeyi ziyareti de bu anlamda İsrail'e güven vermeyi amaçlıyor. Elbette Azerbaycan bu konudaki tutumunu 2012'de kamuoyuna açıkladı ve Azerbaycan İran'a yönelik askeri müdahaleye katılmayacak. Bu kararı değiştirmek imkansız çünkü aksi halde riskleri alacağız." Çünkü İsrail liderliği, Batı'yı düşünmeden İran'a saldırmaya başlarsa, Batı, özellikle ABD, İsrail'in yanında yer almak zorunda kalacak. Bu da yukarıda belirttiğim sebeplerden dolayı çok ciddi riskler ve tehlikeler vaat ediyor. ABD savunma bakanının bölgeyi ziyareti de bu anlamda İsrail'e güven vermeyi amaçlıyor. Elbette Azerbaycan bu konudaki tutumunu 2012'de kamuoyuna açıkladı ve Azerbaycan İran'a yönelik askeri müdahaleye katılmayacak. Bu kararı değiştirmek imkansız çünkü aksi halde riskleri alacağız." Çünkü İsrail liderliği, Batı'yı düşünmeden İran'a saldırmaya başlarsa, Batı, özellikle ABD, İsrail'in yanında yer almak zorunda kalacak. Bu da yukarıda belirttiğim sebeplerden dolayı çok ciddi riskler ve tehlikeler vaat ediyor. ABD savunma bakanının bölgeyi ziyareti de bu anlamda İsrail'e güven vermeyi amaçlıyor. Elbette Azerbaycan bu konudaki tutumunu 2012'de kamuoyuna açıkladı ve Azerbaycan İran'a yönelik askeri müdahaleye katılmayacak. Bu kararı değiştirmek imkansız çünkü aksi halde riskleri alacağız." Elbette Azerbaycan bu konudaki tutumunu 2012'de kamuoyuna açıkladı ve Azerbaycan İran'a yönelik askeri müdahaleye katılmayacak. Bu kararı değiştirmek imkansız çünkü aksi halde riskleri alacağız." Elbette Azerbaycan bu konudaki tutumunu 2012'de kamuoyuna açıkladı ve Azerbaycan İran'a yönelik askeri müdahaleye katılmayacak. Bu kararı değiştirmek imkansız çünkü aksi halde riskleri alacağız."
Cavanşir ABBAŞLI,
"Yeni Müsavat"
Kaynak: https://www.musavat.com/news/iranin-qara-gunleri-baslayir-qerb-molla-rejimine-qarsi-herekete-kecir_960778.html
Not: Görselde verilen İran'da yaşayan Türklerin nüfuslarında günümüzde değişiklikler olmuş olabilir...