II. NATO'NUN KURULUŞU - Yazan: Veli Metin Türkoğlu

II. NATO’NUN KURULUŞU

Tapınak Şövalyeleri’nin devamı olan I. NATO, SSCB ve Komünizm tehdidi için kurulmuştu. SSCB’nin yıkılması ve tehdidin ortadan kalkması nedeniyle (kuruluş tüzüğü gereğince) otomatikman fes oldu.

ABD Başkanı George W. Bush, 2001 yılında “İkiz Kuleler”in vurulmasının hemen ardından yaptığı ilk konuşmasında “Haçlı Seferi başlamıştır.” demişti. Bush yönetiminden Obama yönetimine kadar geçen süreç içerisinde NATO yeni Haçlı Seferi için hazırlandı.

Obama’nın göreve başlamasıyla birlikte İslam düşmanı Rasmussen (2009–2014 yılları arası) NATO Genel Sekreteri olarak atandı… Böylece II. NATO (Yeni Haçlı Ordusu) bu defa Müslüman tehdidinin ortadan kalkması için tekrar kurulmuş oldu.

Türkiye “laik” ve “Ilımlı İslamcı” kabul edildiği için dışlanmadı ama Müslümanlara yapılan saldırılara ortak olması için zorlanmaktan da kurtulamadı.

Sanki bir İslam ordusu varmış gibi hedef İslam coğrafyası olarak gösterilmiş, Hristiyan halk kandırılmıştır. Şu anda İslam’ın bir ordusu yoktur. İslam Ordusu denen grupların İsrail’e saldırmaması ilginçtir. Bu durumda bir İslam Ordusu gerekliliği doğmaktadır. Peki, Müslümanlar bir İslam Ordusu kurabilecek mi? Yeni Haçlı Ordusu’nun karşısına kim çıkacak? Yoksa Siyonistlerin finansörlüğünde bir İslam Ordusu kurulup Müslümanlara mı teslim edilecek? Olmaz demeyin… Türkiye’de nasıl Vatikan tipi bir “Hilafet” denendiyse, NATO benzeri bir İslam Ordusu da denenebilir.  

Bahsi geçen Haçlı Ordusu Hristiyanların değil Siyonistlerin (Küresel Elit’in) Haçlı Ordusu’dur. “Haç” da Hristiyanların değil Gül-Haç Kardeşliği’nin haçıdır. Yani bütün dinleri yok etmek için savaşacaklardır. Bu nedenle acilen NATO ve AB üyeliklerimizi gözden geçirmemiz gerekir.

Avrupalı ve ABD’li halklara göre Haçlı seferi başlatılan terörist Müslümanlar kimlerdir?

Avrupalı ve ABD’li halka göre Müslüman demek “Türk” demektir, “Türk” demek Müslüman demektir. Onlar için bu iki kelime eş anlamlıdır. Kısacası Batı dünyasında bir olayda Müslüman’dan bahsediliyorsa Batılı bunu Türk olarak algılar. ABD Başkanı Bush “Haçlı Seferi başlamıştır.” dediğinde aslında Türkleri mi kastetmiştir?

YENİ DÜNYA DÜZENİ’NİN BAŞLANGIÇ NOKTASI BOP (Büyük İsrail) PROJESİ

ve SÜREÇ İÇERİSİNDEKİ GELİŞMELER

Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ilk etapta özellikle İran, Türkiye, Afganistan ve Pakistan başta olmak üzere Müslüman dünyasından çeşitli ülkeleri kapsayan bir proje idi. Sonradan Güney Kafkasya ve Orta Asya'nın çeşitli ülkeleri de bu projeye dâhil edildi. BOP, önemli oranda Müslüman çoğunluğa sahip alanları işaret eder. Ancak bu söylem dillendirilmez…

BOP terimi genişletilmiş şekilde 2004 yılında G8 Zirvesi’nde Orta Doğu ve Batı arasındaki farklılıkların giderilmesi konu başlığıyla ABD’nin çalışmalarında yer almış, George W. Bush'un seçilmesinin ardından BOP projesi gündeme gelmiştir. Bazı kaynaklarda projenin hazırlanmasının nedeni ABD'de yapılan 11 Eylül saldırıları olarak gösterilmektedir. Projenin hazırlanmasından önce dikkat çeken önemli bir nokta ise ABD ve CIA'ye stratejik Ar-Ge hizmeti veren "Rand Corperation" adlı düşünce örgütünün 2004 yılında "Sivil Demokratik İslam, Ortaklar, Kaynaklar ve Stratejiler" başlıklı bir rapor hazırlayarak Bush yönetimine sunmasıdır.

Raporda, Bush’un İslâm’ı kontrol altına alabilmesi için gerekenler başlıklar halinde sıralanmıştır. Ayrıca yine bu raporda Türkiye'nin İslam dünyasındaki "Ilımlı İslam" sözleşmesinin gereklerini yaptığı, ancak Kemalizm ve Milliyetçilik gibi akımlar nedeniyle ABD'ye karşı olumlu bakmadıklarına da yer verilmiştir.

BOP projesi ile ilgili olarak günümüze kadar herhangi bir resmî belge yayınlanmamış, sadece W. Bush projenin kapsamıyla ilgili bazı sözler sarf etmiştir. Bu sözlerden dikkat çekenler arasında Endonezya, Malezya, Bangladeş gibi Müslüman halka sahip ülkelerin yanı sıra Gana ve Gambiya gibi ülkelerle birlikte Arnavutluk ve Bosna Hersek gibi ülkelerin projede yer almadıkları ancak isteklerine bağlı olarak projeye katılabilecekleri ifadeleri bulunmaktadır.

Proje kapsamında 23 ülkenin değerlendirmeye alındığı bilinmektedir. Bu ülkelerin pek çoğu ABD'nin ve "Rand Corperation" adlı düşünce örgütünün sunduğu değerlere göre değerlendirilen ülkelerdir. Türkiye'de bu ülkelere dâhil edilmiş, ancak "Ilımlı İslam Ülkesi" olduğu için ABD'li yetkililer tarafından "Demokratik Ortak" olarak tanımlanmıştır.

BOP projesi kapsamında çalışmalarına devam eden ABD, 2004 yılı Ekim ayında projeye destek verdiğini açıklayan Pakistan'a uyguladığı askeri ambargoyu kaldırdı. 2004 yılı Eylül ayında Ürdün ve Tunus'ta birer "Orta Doğu Ortaklık Girişimi Ofisi" açtı. Ayrıca İran'a stratejik baskılar artırılırken, Libya NATO tarafından başlatılan "Akdeniz Diyaloğu"na katılmaya zorlandı.

BOP terimi, ABD yönetiminin 2004 yılı G8 Zirvesi hazırlık çalışmalarında belirli bir bölgeyi belirtmek için daha açık bir şekilde tekrardan tanımlandı. Eski ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Zbigniew Brzezinski, ABD’nin Büyük Ortadoğu'yu "Küresel Balkanlar" olarak gördüğünü, BOP projesinde geçen “Ortadoğu” deyiminin Avrasya’yı da kapsadığını belirtti. Böylece BOP genişletilerek BAP (Büyük Avrasya Projesi) haline geldi. Bu genişleme BOP projesinin “Yeni Dünya Düzeni”ne doğru genişleyeceğinin de habercisiydi.

Veli Metin Türkoğlu

Araştırmacı - Yazar

KAYNAK: