Ihlamur Dergisi Ekim 2020'de 95. sayıda "İskender Öksüz" özel sayısı yayımlıyor.
Ihlamur Dergisi 12 yıldır devam ettiği yolculuğuna 95. sayıya ulaştı. Ekim 2020'de "İskender Öksüz" özel sayısıyla edebiyat ve kültür hayatında çıtayı yükseltiyor. Ihlamur Dergisine emeği geçen Hakan Sarı ve Yusuf Koşar Bey başta olmak üzere yazar arkadaşlara, okuyuculara teşekkür ederim.
20 Ekim 2020 - 20:57 - Güncelleme: 20 Ekim 2020 - 21:14
Ihlamur dergisi "İlksöz" yazısında okuyucuya şöyle sesleniyor:
"Ihlamur Dergisinde artık bir gelenek haline gelen yaşayan ustalarımıza vefa dosyalarının bir yenisiyle karşınızdayız. Ekim ayı dosyamızın adı: “İskender Öksüz”
Daha önceki yaşayan ustalarımız kültür sanat, edebiyat alanında faaliyet gösteren değerli büyüklerimizdi. İskender Öksüz’ü tanımlamak için tek bir sıfat yetersiz kalır. Kendisi ne kadar bilim adamı olmasıyla ön plana çıksa da Ankara’nın kültür mahfillerinin göbeğinde yer aldı. Eşi değerli romancımız Emine Işınsu Hanımefendi ile Töre dergisi, Töre-Devlet Yayınevi gibi faaliyetlerle kültür hayatımıza önemli katkıları oldu.
Ülkemizde çokça konuşulan konulardır: Efendim biz geri kaldık, orta gelir tuzağına takıldık…” Hele ekonomi konusunda tüm ülkenin bir fikri vardır. İskender Hoca bilim adamı duruşuyla verileri inceleyerek bu geri kalmanın sebeplerini sorgular. Bilimin yanına felsefeyi, kültür sanatı koyar. Ekonomik geri kalmanın, bilimde, sanatta, kültürde, felsefede geri kalmışlığın bir sonucu olduğunu anlatır. Gerek kitaplarında, gerek makale ve gazete yazılarında bunu basit bir dille ve herkesin anlayacağı bir üslupla yapar.
İskender Öksüz deyince kafamızda ilk oluşan “Türkçülük, Milliyetçilik” fikirleridir. Onun Türkçülük anlayışı; hamasi, günlük siyaset, particiliğin ötesindedir. O, bilimle, sanatla, felsefeyle mensup olduğu Türk milletinin diğer dünya milletleri içerisinde saygı duyulan, bu disiplinlere yön veren, bunun sonuçları olarak da ekonomik olarak ferah bir millet ideal gibi algılanan bir çıkış yolu olarak görür. Dile sahip çıkmanın, dili doğru kullanmanın önemine vurgu yapar. Bu hassasiyeti belki de hocası Oktay Sinanoğlu’ndan kalma bir özelliktir.
İskender Hoca ununu eleyip, eleğini asmayan tayfadandır. Ülkemiz adına bir şeyler yapmak için mücadele veriyor. Genç akademisyenleri yazmaya, düşünmeye, üretmeye dâhil olması için Milli Düşünce Merkezi ve MİSAK gibi derneklerde faaliyetlerine devam ediyor.
Söz Öksüz ailesinden açılmışken bir de müjde verelim: Geçen yıl mart ayında çıkarttığımız Emine Işınsu özel sayısı çok ses getirmişti ve kimi yazar dostlarımız yazılarını yetiştirememişti. O zamandan bugüne pek çok akademik çalışmada dergimizden faydalanıp kaynak gösterildi. Emine Işınsu konusunda eksikliği hissedip bir “Emine Işınsu Armağanı” kitabı hazırladık. Çok yakında yayınlayacağız.
***
Cumhuriyetimizin 100. yılına üç adım kaldı. Bu yolda mücadele eden tüm şehit ve gazilerimizi saygıyla selamlıyor, Cumhuriyet Bayramımızı kutluyoruz.
Dergiyi Yaşat Ki Edebiyat Yaşasın!"
"Ihlamur Dergisinde artık bir gelenek haline gelen yaşayan ustalarımıza vefa dosyalarının bir yenisiyle karşınızdayız. Ekim ayı dosyamızın adı: “İskender Öksüz”
Daha önceki yaşayan ustalarımız kültür sanat, edebiyat alanında faaliyet gösteren değerli büyüklerimizdi. İskender Öksüz’ü tanımlamak için tek bir sıfat yetersiz kalır. Kendisi ne kadar bilim adamı olmasıyla ön plana çıksa da Ankara’nın kültür mahfillerinin göbeğinde yer aldı. Eşi değerli romancımız Emine Işınsu Hanımefendi ile Töre dergisi, Töre-Devlet Yayınevi gibi faaliyetlerle kültür hayatımıza önemli katkıları oldu.
Ülkemizde çokça konuşulan konulardır: Efendim biz geri kaldık, orta gelir tuzağına takıldık…” Hele ekonomi konusunda tüm ülkenin bir fikri vardır. İskender Hoca bilim adamı duruşuyla verileri inceleyerek bu geri kalmanın sebeplerini sorgular. Bilimin yanına felsefeyi, kültür sanatı koyar. Ekonomik geri kalmanın, bilimde, sanatta, kültürde, felsefede geri kalmışlığın bir sonucu olduğunu anlatır. Gerek kitaplarında, gerek makale ve gazete yazılarında bunu basit bir dille ve herkesin anlayacağı bir üslupla yapar.
İskender Öksüz deyince kafamızda ilk oluşan “Türkçülük, Milliyetçilik” fikirleridir. Onun Türkçülük anlayışı; hamasi, günlük siyaset, particiliğin ötesindedir. O, bilimle, sanatla, felsefeyle mensup olduğu Türk milletinin diğer dünya milletleri içerisinde saygı duyulan, bu disiplinlere yön veren, bunun sonuçları olarak da ekonomik olarak ferah bir millet ideal gibi algılanan bir çıkış yolu olarak görür. Dile sahip çıkmanın, dili doğru kullanmanın önemine vurgu yapar. Bu hassasiyeti belki de hocası Oktay Sinanoğlu’ndan kalma bir özelliktir.
İskender Hoca ununu eleyip, eleğini asmayan tayfadandır. Ülkemiz adına bir şeyler yapmak için mücadele veriyor. Genç akademisyenleri yazmaya, düşünmeye, üretmeye dâhil olması için Milli Düşünce Merkezi ve MİSAK gibi derneklerde faaliyetlerine devam ediyor.
Söz Öksüz ailesinden açılmışken bir de müjde verelim: Geçen yıl mart ayında çıkarttığımız Emine Işınsu özel sayısı çok ses getirmişti ve kimi yazar dostlarımız yazılarını yetiştirememişti. O zamandan bugüne pek çok akademik çalışmada dergimizden faydalanıp kaynak gösterildi. Emine Işınsu konusunda eksikliği hissedip bir “Emine Işınsu Armağanı” kitabı hazırladık. Çok yakında yayınlayacağız.
***
Cumhuriyetimizin 100. yılına üç adım kaldı. Bu yolda mücadele eden tüm şehit ve gazilerimizi saygıyla selamlıyor, Cumhuriyet Bayramımızı kutluyoruz.
Dergiyi Yaşat Ki Edebiyat Yaşasın!"
FACEBOOK YORUMLAR