IĞDIR'IN YAKIN GEÇMİŞİ - Yazan: Emir Şıktaş

IĞDIR'IN YAKIN GEÇMİŞİ - Yazan: Emir Şıktaş
20 Haziran 2020 - 17:27

IĞDIR’IN YAKIN GEÇMİŞİ

Iğdır ilçesi geçmişi eskilere dayanan, merkez Iğdırmava (söğütlü), Sultanabat gibi eski yerleşim yerleri ile oluşmaya başlamıştır.

Iğdır şehir merkezinde, siyah taştan kilise olduğu ve sonra camiye dönüştürüldüğü bilinmekte.

Bir yanında Ziraat bankası şubesi. Diğer yanında rahmetli faytoncu Niyazi Akşar, Ziya Kuban, İsmet Kalafat, İslam Tuna ve isimlerini hatırlayamadığım bir çok Iğdırlının dükkanları, evleri, atölyeleri ve iki katlı şirin bir görünümlü Tuna oteli vardı.

Zübeyde hanım bulvarına bakan cephede Belediyenin hizmet binası bitişiğinde yazlık sinema, akşamları vazgeçilmezi olurdu Iğdırlıların.

Atatürk Caddesinin diğer tarafında yine Serhad, Aras, Güneş adlarıyla yazlık ve kışlık sinemalar vardı. Yaz gecelerinde serin havada keyifle seyredilen..

Belediye hizmet binasının da içerisinde bulunduğu adanın arka tarafı, ikamet eden vatandaşlardan istimlak edildi ve park bahçe olarak düzenlendi, sonra da dondurma bahçeleri olarak kiraya verildi.

Bir dönem Tansu Çiller parkı olarak isimlendirilen park daha sonra rahmetli Haydar Aliyev parkı olarak adlandırıldı. Azerbaycan’ın Umum Lideri Haydar Aliyev köşesi hariç, düzenleme için tamamı boşaltılmış durumda.

O yıllarda şehir merkezinde merkez karakolu yapılması elzem olduğundan Tuna otelinin hemen yerinde bir süre sonra Iğdır Emniyet Müdürlüğü Merkez Karakolu binası yapıldı. Yıllardır bu binada hizmet veren merkez karakolu binası yeniden düzenleme çalışması kapsamında tahliye edildi.

Düzenleme çerçevesinde, az ilerisinde eskiden okul olarak kullanılmakta iken münhal bulunan bahçeli bina bu kez merkez karakoluna tahsis edildi ve karakol bu binada hizmet vermeye başlıyor.

Şehre nefes aldıracak bir dinlenme parkının bir tarafını kapatan binalardan biri olması hasebiyle Belediye hizmet binasının, Ziraat Bankası şube binasının akıbetinin ne olacağı net bilinmemekte.

İstimlak edilmeden önce, 1980 li yıllara kadar İbrahim Bozyel caddesi yani parkın olduğu yerler şehrin sanatkarlarının mekanı idi, traktörü, römorku bozulan, kaynak işi olan, aracına yedek depo yaptıran, torna işi olan, yedek parça arayan, soğuk demir işi olan, marangoza kapı pencere yaptırmak, hızar atölyesinde tahta biçtirmek isteyen, inşaat demiri, çimentosu almak isteyen her Iğdırlı bu caddeye uğrar işini yaptırır, kahvelerde çayını içer, lokantalarda yemeğini yerdi. Eski sanatkar ve sonra K. Sanayi sitesi başkanı olan rahmetli Süleyman Taşkınsu da bu caddenin renkli simalarından idi.

Zaloğlu Rüstem, Marangoz Şaban, Marangoz Necati, Tornacı Cabbar, Kaynakçı Ayhan, Tekerci Tahar, Malzemeci Kahraman, Radyocu Altan, Kuyumcu Zeki, Gazeteci Rıza, caddenin meslek erbaplarından idiler.

Köylünün, esnafın, çalışanın çok kalabalık bir topluluk oluşturduğu caddede seyyar dondurmacı Hasan emi, nohutlu pilavcı Aydın emi, yoğurt çorbası (gatığaşı) satan Sefer, seyyar köfteci Dursun emi öğlen olunca bu caddede nafakalarını çıkarmaya çalışıyordu.

Demir tüccarları, çimento, tuğla, satıcıları, yük doldur boşalt yapan işçiler buralarda bulunurdu ekseriyetle.

Iğdır ekonomisine büyük katkı sağlayan, usta yetiştiren, ekmek kazandıran cadde şehir dışına, sanayi sitesine taşındı.

Merkezde kaybolan yeşillik ise birazcık park sayesinde Yeşil Iğdır görünümünü kazandı.

Merkezi yerde çok kıymetli evleri, işyerleri park yapılınca ellerinden gidenler elbette üzüldüler.

Emir Şıktaş

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum