Hüseyin Macit YUSUF: Yalpalamadan KKTC'nin tanınması istenmelidir

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, geçtiğimiz günlerde kendisine ziyarette bulunan BM Siyasi İşler Bölümü Avrupa, Orta Asya ve Amerika Genel Sekreter Yardımcısı Muavini Miroslav Jenca'ya, Kıbrıs Türk tarafının hazırladığı ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Lideri Nikos Anastasiadis'e iletilmesini istediği dört başlıktan oluşan iş birliği önerilerini içeren bir mektubu teslim etti. Son yazımda bu önerileri detaylı bir şekilde paylaştım. Tatar, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in bu mektubu değerlendirmesini ve Anastasiadis'e iletmesini rica ettiğini, bu mektubun özünde; iki devletli çözüm temelinde Rum tarafıyla hidrokarbon, elektrik, yenilenebilir enerji ve su konusunda iş birliği yapılmasının öngörüldüğünü belirterek "Rum tarafıyla egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü temelinde iş birliği yapılmasını öngören bu öneri paketi, herkesin, hem Kıbrıs Türk halkının, hem Rum halkının, hem de bölgesel dengelerin korunması bakımından faydasına olacaktır" vurgulamasında bulunmuştu.

Cumhurbaşkanı Tatar yine geçtiğimiz Cuma günü daha önce belirttiği üzere yeni bir açılımda daha bulundu. Tatar Kıbrıs Türk Tarafı olarak Guterres aracılığıyla Rum lider Anastasiadis'e iletilmek üzere hazırlanan ikinci kapsamlı iş birliği önerilerinin BM yetkililerine sunulduğunu açıkladı. Tatar açıklamasında "1 Temmuz 2022 tarihinde yapmış olduğum dört önemli alanda iş birliği önerimize ek olarak, bugün ilgili kurumlarımızın değerli katkılarıyla hazırlanan 'Kıbrıs Adası'nın mayınlardan temizlenmesi' ve 'düzensiz göçle mücadele' konularındaki kapsamlı önerilerimizi de BM aracılığıyla sunmuş bulunuyorum." dedi.

Cumhurbaşkanı olarak Kıbrıs Türk halkının hayatını tehdit etme potansiyeli bulunan, iki tarafın da kara mayınlarından temizlenmesi konusundaki kararlılığımızı bir kez daha ortaya koyduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, BM raporlarına da geçen Kıbrıs Adası'nda hâlihazırda 29 şüpheli mayınlı alan bulunduğunu, Kıbrıs Türk Tarafı olarak 2014, 2015 ve 2018 yıllarında bu amaca yönelik önerilerin yapıldığını, ancak Rum tarafından olumsuz yanıt alındığını yeni önerisi ile tüm adayı mayınlardan temizlemeye bir kez daha hazır olduğunu bildirdi.

İkinci iş birliği alanı olarak, hem büyük bir insanlık dramına sahne olan hem de küresel anlamda sorun teşkil etmeye devam eden düzensiz göç konusuyla birlikte mücadele etmeyi önerdiğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, hem Kıbrıs Adasını hem de iki tarafı olumsuz etkileyen düzensiz göçle mücadele konusunda iş birliğine hazır olunduğunu ortaya koyan kapsamlı önerisini ilettiğini açıkladı.

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar bir önceki önerilerinde de açıkça ifade ettiği gibi bahse konu iş birliği alanlarının iki tarafı da yakından ilgilendiren ve kazan kazan ilkesiyle iki halkın somut fayda sağlayacağı öneriler olduğunu vurguladı ve ikinci set önerilerilerinin de Kıbrıs Türk Tarafı'nın Kıbrıs Rum Tarafı'yla iş birliğine samimi şekilde hazır olduğunun somut bir göstergesi olduğunu belirtti.

İki tarafın somut fayda sağlayacağı, aynı zamanda bölgemizin istikrarına da katkı yapacak bugüne kadar altı önemli alanda iş bilirliği önerisi yapmış bulunduğunu söyleyen Tatar, Rum Tarafı'nın da hazır olması halinde  bu önemli alanlarda iş birliği yapmaya samimiyetle hazır olunduğunu tekrarladı.

Cumhurbaşkanı Tatar'ın Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi Özel Danışmanı Prof. Dr. Hüseyin Işıksal yaptığı açıklamada Tatar'ın Kıbrıs ve Doğu Akdeniz'de oyun değiştirici öneriler sunduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar liderliğindeki Kıbrıs Türk Tarafı'nın, 23 Mayıs'ta Anastasiadis tarafından kurulan, tüketilmiş zeminin bir bileşeni olan ve bu tüketilmiş zeminde müzakereler ne zaman dursa veya başarısızlıkla sonuçlansa, tekrardan ısıtılıp masaya getirilen sözde Güven Yaratıcı Öneriler (GYÖ) tuzağına düşmediğine dikkat çeken Işıksal, Rum tarafının uzlaşmazlığından dolayı kısır döngüye girmiş ve "donmuş" bir ihtilaf haline dönüşen Kıbrıs meselesinde, BM de dahil olmak üzere, ilgili tarafların mevcut statükonun sürdürülebilir olmadığını dillendirdiğini ancak statükoyu muhafaza edecek politikalarını da sürdürmeye devam ettiklerini belirtti.. Işıksal, Cumhurbaşkanı Tatar'ın son hamlesinin bu "donmuşluğu" çözecek, aynı zamanda kısır döngüyü kıracak beklenen değişimin ayak sesi olarak nitelendirilmesi gerektiğine de dikkat çekti ve son önerilerin, Kıbrıs'ta ve Doğu Akdeniz'de dengeleri olumlu yönde geliştireceğini, başta enerji denklemi olmak üzere iki tarafa önemli katkıda bulunacak, oyunu değiştiren bir hamle olduğunun da altını çizdi. Cumhurbaşkanı Tatar ve ekibinin, Işıksal'ın dediği gibi 'kısır döngüye girmiş ve donmuş' Kıbrıs meselesinde ortaya konan ve statükoyu değiştirecek önerileri oldukça önemlidir. Ne var ki merak edip de Tatar'ın öneri mektuplarını henüz Genel Sekreter'den teslim almayan Anastasiadis'in bu önerileri kabul etmeyeceğini söylemek için de müneccim olmaya gerek yoktur. Kıbrıs meselesinde öneri paketleri birer siyasi manevradan öteye gitmeyen, uluslararası toplumun sempatisini kazanmaya yönelik adımlardır. Adanın tek tanınmış idaresi olarak kabul gören Rum Yönetimi için hava hoştur, onlar için aceleye gerek yoktur ve bu tür zamanı boşa harcayan enstrümanlara ezelden beri bayıldıkları ortadadır. Kıbrıs Türk halkının lideri Tatar, 18 Ekim 2020'de halkın ortaya koyduğu iradeye uymalı ve yalpalamadan, sağa sola sapmadan kendi siyaseti olan egemen KKTC'nin tanınmasını istemelidir. Tek çıkar yol budur...