Hoca Ahmed Yesevî'nin Divan-ı Hikmet'inden II. Hikmet

Hoca Ahmed Yesevî'nin Divan-ı Hikmet'inden II. Hikmet
00 0000 - 00:00 - Güncelleme: 30 Nisan 2020 - 01:25

Hoca Ahmed Yesevî'nin Divan-ı Hikmet'inden II. Hikmet

2. Hikmet

Ey dostlar, kulak verin söylediğime,

Ne sebepten altmış üçte girdim yere?

Mirâc sırasında Hakk Mustafa ruhumu gördü,

O sebepten altmış üçte girdim yere.

 

Hakk Mustafa Cebrâil'den eyledi sual

"Bu nasıl ruh, bedene girmeden buldu kemal?"

Gözü yaşlı, halkın başçısı, bedeni hilal;

O sebepten altmış üçte girdim yere.

 

Cebrail dedi: "Ümmet işi size tam hak

Göğe çıkıp meleklerden alır ders

Feryadına feryad eder yedi kat gök... "

O sebepten altmış üçte girdim yere

 

Önce "Elestû birabbikum?" dedi bil Hakk

"Kalu bela" dedi ruhum, aldı ders

Hak Mustafa oğul" dedi bilin mutlak

O sebepten altmış üçte girdim yere

 

"Evladım" deyip Hakk Mustafa eyledi kelam

Ondan sonra bütün ruhlar eyledi selâm

Rahmet denizi dolup taş, diye yetişti haber

O sebepten altmış üçte girdim yere.

 

Rahim içinde belirdim, ses geldi;

"Zikir söyle!" dedi, organlarım titreyiverdi

Ruhum girdi, kemiklerim Allah" dedi;

O sebepten altmış üçte girdim yere.

 

Dörtyüz yıldan sonra çıkıp ümmet olacak

Nice yıllar dolaşıp halka yol gösterecek

On dört bin alimler hizmet eyleyecek

O sebepten altmış üçte girdim yere.

 

Dokuz ay ve dokuz günde yere düştüm;

Dokuz saat duramadım, göğe uçtum;

Arş ve Kürsü derecesini varıp kucakladım;

O sebepten altmış üçte girdim yere.

 

"İnna fetehna... "yı okuyup anlam sordum;

Işık saldı, kendimden geçip cemal gördüm;

Hocam vurup "Sus'" dedi, bakıp durdum;

  Yaşımı saçıp, çâresiz olup durdum ben işte.

 

"Ey cahil, gerçek bu!" diye söyledi, bildim;

Ondan sonra çöller gezip Hakk'ı sordum;

Nasip etti, şeytanı tutup bindim;

Kararlı olup, belini basıp ezdim ben işte.

 

Zikrini tamam eyleyip döndüm divaneye;

Hakk'tan başka birşey demeyip bilmeyene

Mumunu arayıp çırak girdim pervaneye;

Kor ateş olup, kavrulup yanıp söndüm ben işte.

 

Nam ve nişan hiç kalmadı, "Lâ... -La..." oldum;

Allah zikrini diye diye "...illâ..." oldum;

Halis olup, muhlis olup "...lillah" oldum;

"Fena fillah" makamına geçtim ben işte.

 

 

Arş üstünde namaz kılıp dizimi büktüm;

Dileğimi deyip, Hakkâ bakıp yaşımı döktüm;

Yalancı âşık, sahte sufi gördüm, kötüledim

O sebepten altmış ûçte girdim yere.

 

Candan geçmeden "Hû Hû" demenin hepsi yalan;

Bu arsızdan sormayın sual, yolda kalan;

Hakk'ı bulanın özü gizli, sözü gizli

O sebepten altmış üçte girdim yere.

 

Bir yaşımda ruhlar bana pay verdi;

İki yaşta peygamberler gelip gördü;

Üç yaşımda Kırklar gelip halimi sordu;

O sebepten altmış üçte girdim yere.

 

Dört yaşımda Hakk Mustafa verdi hurma.

Yol gösterdim, yola girdi, nice günahkar

Nereye varsam Hızır Baba'm bana yoldaş

O sebepten altmış üçte girdim yere.

 

Beş yaşımda belimi bağlayıp ibadet eyledim

Nafile oruç tutup âdet eyledim

Gece gűndüz zikrini deyip rahat eyledim

O sebepten altmış üçte girdim yere.

 

Altı yaşta durmadan kaçtım insanlardan

Göğe çıkıp ders öğrendim meleklerden;

İlgimi kesip bütün tanıdık bağlardan;

O sebepten altmış üçte girdim yere.

 

Yedi yaşta Arslan Baba'm arayıp buldu;

Her sırrı görüp perde ile sarıp kapadı

Allah'a hamd olsun, gördüm" dedi, izimi öptü;

O sebepten altmış üçte girdim yere.

 

Azrail gelip Arslan Baba'mın canını aldı;

Huriler gelip ipek kumaştan kefen eyledi

Yetmişbin melekler toplanıp geldi;

O sebepten altmış üçte girdim yere.

 

Namazını kılıp yerden kaldırdılar

Bir anda cennet içine ulaştırdılar,

Ruhunu alıp "İlliyyin" cennetine girdirdiler

O sebepten altmış üçte girdim yere.

 

Allah, Allah yer altında vatan eyledi

Münker-Nekir "Men rabbük?" deyip soru sordu;

Arslan Baba'm İslâm'ından beyan eyledi

O sebepten altmış üçte girdim yere.

 

Akıllı isen, erenlere hizmet eyle

Emr-i mâruf kılanları aziz eyle

Nehy-i münker kılanları hürmetli eyle

O sebepten altmış üçte girdim yere.

 

Sekizimde sekiz yandan yol açıldı;

"Hikmet söyle!" diye, başlarıma nur saçıldı;

Allah'a hamd olsun, Pir-i kamil mey içirdi;

O sebepten altmış üçte girdim yere.

 

Pir-i kamil Hakk Mustafa, şüphesiz bilin;

Nereye varsan, vasfını söyleyip saygı gösterin

Salât-selâm deyip Mustafa ya ümmet olun;

O sebepten altmış üçte girdim yere.

 

Dokuzumda dolanmadım doğru yola;

Teberrük deyip alıp yürüdü elden ele;

Sevinmedim bu sözlere kaçtım çöle;

O sebepten altmış üçte girdim yere.

 

On yaşında delikanlı oldun Kul Hoca Ahmed;

Hocalığa bina koyup, eylemeden ibadet;

Hocayım, deyip yolda kalsan, vay ne hasret

O sebepten altmış üçte girdim yere.

 

http://www.divanihikmet.net/hikmet2.html

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum