Hasan Kenzi ve Manisa
Gazi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Tatcı'nın tarihistan.org sitesine gönderdiği bilgide Türk Musikisinin değeri bilinmeyen ve Manisa’da sadece bir caddede adı bulunan Manisa'lı Hasan Kenzi hakkında yaptığı açıklama:
17’nci asırda yaşayan ve İstanbul’da okuduktan sonra Manisa'ya gelerek eğitim faaliyetlerine devam eden Kenzi Hasan Efendi kimdir? Manisa’da niye hakkettiği değeri görmüyor? Gazi Üniversitesi Dr Öğr. Üyesi Mustafa Tatcı Hasan Kenzi'nin Manisa için neden bu kadar önemli olduğunu açıkladı.
Kenzi Efendi Kimdir?
Manisalı Kenzi Hasan Efendi adı ile bir kitap yazdığını ve onun değerinin anlaşılması için araştırmalar yaptığını söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Tatcı, Kenzi Efendi’nin birçok eserinin gün yüzüne çıkarılmasını sağlamış. Kenzi Efendi kimdir sorusuna ise şöyle cevap veriyor Tatcı, “Kenzi Hasan Efendi, 17’nci asırda Ankara Ayaşta doğmuş, İstanbul’da Sünbülî dergahında yetişmiş ve Manisalıların manevî irşadında katkıda bulunmuş bir büyük zat, bir büyük gönüldür. Uzun yıllar Manisa’da yaşadığı için Manisalı Hasan Kenzî Efendi diye tanınmıştır; ayrıca Kenzî-i Rûmî diye de bilinir. Hasan Kenzî, ilk tahsilinden sonra İstanbul’a giderek Koca Mustafa Paşa Sünbülî Âsitânesi şeyhi Mehmed Alâeddin Efendi’ye intisap etti. Sülûkünü tamamlayınca şeyhi tarafından irşadda bulunmak üzere Manisa’ya gönderildi. Ulucami, Hafsa Sultan ve Ali Bey camilerinde yaptığı vaazları ve sohbetleriyle tanındı. Şehrin dışında yaptırdığı tekkesi bir müddet sonra eşkıya tarafından yıkıldığı için 1110 (1698) yılında Aynî Ali Sultan Türbesi’nin yakınında tekkesini yeniden inşa ettirdi. Bir süre de Ayni Ali Zaviyesi’nde zaviyedar olarak hizmet gören Hasan Kenzî vefatında kendi tekkesinin haziresine defnedildi. Yerine oğlu Alâeddin Efendi geçti.”
“Unutuldu gitti”
Mustafa Tatcı, Kenzi Efendi’yi Manisa’yı ziyaret ettiği sıralarda birçok okumuş insana sorduğunu ve kimsenin bir bilgisi olmadığını ifade etti. Mustafa Tatcı, “Bundan 21 sene önce Manisa’da ki belediyeler ile iletişim halindeydim ve Kenzi Efendi hakkında detaylı bir bilgiye ulaşamadım. Manisa’yı ziyaret ettiğim sıralarda birçok okumuş insana Kenzi Hasan Efendi ile ilgili soru sorduğum zaman hiç kimse bir bilgisinin olmadığını söyledi. Bundan tam 21 sene önce Kenzi Hazretlerinin kimliğine kim olduğuna ve önemini açıklayarak gündeme getirmiştim ben ama aradan geçen yılların ardından unutuldu gitti” dedi.
“Yunus Emre ve Mevlana kadar meşhur değil”
Kenzi Hazretlerinin bir Yunus Emre, Mevlana ya da Itri kadar meşhur olmadığını ama onlar kadar önemli bir zat olduğunu vurgulayan Mustafa Tatcı, “Kenzi Hazretleri 1711 tarihinde vefat etmiş önemli mutasavvıflardan, musiki şahıslardan yani bestekarlardan bir tanesidir. Tabi mutasavvıflığı bir Yunus Emre çapında bir Mevlana çapında şöhretli olmasa bile bestekarlığı tartışılmaz. Çok önemli bir yerde duruyor. Dolayısıyla en azından bu yönü ile tanınmasını istemiştim ben. Bestekarlığı yönü ile tanınması benim için çok önemli” İfadelerini kullandı.
“Divanı bulundu”
Kenzi Efendi’nin birçok zanaatını divanı ve bestelenmiş eserlerinin bir kısmını kendisinin gün yüzüne çıkardığını açıklayan Mustafa Tatcı Manisa Meydan Gazetesi’ne Kenzi Efendi hakkında detaylı açıklamalarda bulundu. Kenzi Efendi’nin kim olduğunu detaylı bir şekilde anlatan Tatcı, “Kenzi Hazretleri Hazreti Sübüli tarikatında yetişmiş aslen Ankara Ayaşlı. İstanbul’da tahsil görmüş ve Sünbülü tarikatında yetiştikten sonra görevli olarak Manisa gönderilmiş. Güzel gönüllü bir zatı muhteremdir. Aynı zamanda İstanbul’da da önemli zatlarda bulunarak, musiki işlerde önemli işler yapmış bir zat… Bestekarlığı Itri’den yana kalır değildir. Itri ve Dede Efendi’den kalır bir yanı yoktur. İşte bu yönüyle hiç tanınmamıştı. Şimdi bundan 21 sene önce yazdığım bir kitapta küçük bir divanını bulurum demiştim. Netice itibari ile divanı bulunmuş oldu.”
“Mezarı 2 yol arasında kalmış ”
Kenzi Efendinin mezarının 2 yol arasında kaldığını belirten Mustafa Tatcı, “Kenzi Efendinin mezarı kendi isminin verildiği “Kenzî Caddesi” olarak anılan yolun “Ayn Ali”ye yakın noktasında iki yol arasındaki refüjde veya Batı canibindeki kaldırımda kalan mezarının şu anda yeri bile belli değildir. Bunun sebebi kimdir, kimlerdir bilinmez amma şimdiki yönetime düşen görev çağının Itri’si olan bu büyük mutasavvıf ve bestekarın iki yol arasındaki refüjde kaybedilen kabrini ortaya çıkarmak, en azından bir şahide dikmek vakfiyesindeki temennilerine uygun olarak istimlak çalışmaları yapmak olmalıdır. Manisalıların manevi büyüğü olan 17inci yüzyıl mutasavvıf şairi ve bestekarı Kenzi Hazretleri'nin iki yol arasındaki refüjde kaybedilen kabri ortaya çıkarılmalı ve vakfiyesindeki temennilerine uygun olarak istimlak çalışmaları gerçekleştirilerek Manisa, ayıbından kurtulmalı” şeklinde konuştu.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında yolların yenilendiği zaman Kenzi Efendinin mezarının başka bir yere taşındığını ifade eden Tatcı, “Kenzi’nin mezarı için neler yapılabilir diye düşünüyorum. Belli bir zaman geçti üstünden artık. Bu zaman artık Cumhuriyet’in ilk yıllarında bir vesileyle yol açılırken buradaki kalıntılar, mezarlıktaki kalıntıların tamamı kaldırılmış. Bu arada Hazretinin de mezarı kaldırılmış. Nereye götürüldü ya da nereye kaldırıldı bilmiyoruz tabi. Elimiz de vakiyyesi var. Torunlarının elinde devletin arşivinde vakiyesi var” ifadelerini bulundu.
Kenzi’nin mezarının bulunması için neler yapılabilceğini açıklayan Mustafa Tatcı,“Mezarının bulunması için bu iki yol arasındaki tam köşede kalan noktaya belki de trafik akışını etkilenmeyeceği şekilde güzel bir tabela konulabilir. Tabelanın üzerinde ise ‘Burada Kenzi Hazretlerinin idi’ diye hatırasına hürmeten bir tabela konulabilir.”
“Kenzi'nin 11 bestesini buldum”
TRT arşivlerinden ve eski kütüphanelerden araştırma yaparak Kenzi’nin 11 tane bestesini bulduğunu vurgulayan Tatcı, “TRT arşivlerinden tam teşekküllü bir araştırma yaparak Kenzi Hazretlerinin 11 tane eserini buldum. Gün yüzüne çıkardım. Bu besteler ile yeni bir şey oluşturulabilir. Kenzi Hazretleri ile alakalı bir gün düzenlenir ve orada değişik sanatçılardan oluşan bir grup ile yeniden canlandırılabilir. Bir konser verilebilir. Bu organizasyon vesilesiyle Kenzi Hazretleri tekrar gündeme gelebilir. Bundan öte. Manisa Belediyelerinin hizmeti ile beste yarışması yapılabilir. Türkiye çapında veya Türk musikisi çapında bu beste yarışması ile ismi yeniden duyurulabilir Hazretin” İfadelerine yer verdi.
“Derdimiz Türk İslam kültürünün önemli değerini ortaya çıkarmak”
Mustafa Tatcı, son olarak Manisa Meydan Gazetesine yaptığı açıklamalarda derdinin Kenzi Efendiyi hatırlatmak ve Manisa’nın önemli ismini tekrardan gündeme getirmek olduğunu belirtti.
Mustafa Tatcı şu ifadelere yer verdi, “Derdim hak ettiği değeri görmeyen ve Türk sanat musikisinde çok önemli işlere imza atan Kenzi Efendi Hazretlerinin değerinin bilinmesi. Ayrıca, Kenzi Hazretlerinin yeni nesiller tarafından bilinmesini sağlamak. Manisa’yı böyle güzel bir zata tekrardan kavuşturmak.”
Kaynak:8 Kasım 2024, https://www.manisameydangazetesi.com.tr/yuzyillarin-otesinden-gelen-ses-kenzi-efendinin-manisadaki-kayip-izleri
MUHABİR: S.MELİS BAYRAM
FACEBOOK YORUMLAR