Han Çoban Destanından Günümüze Dersler - Arif Çevik

Han Çoban Destanından Günümüze Dersler - Arif Çevik
15 Mayıs 2021 - 17:27

Han Çoban Destanı,  ne zaman yaşandığı bilinmeyen, İran Türklerine ait bir halk hikayesidir. Elbette halk hikayeleri toplumların derin yaralarını, büyük arzularını ele veren simgesel ve değerli anlatılardır. Maalesef İran rejiminin ırkçı ve Türk düşmanı tutumu yüzünden unutulmaya yüz tutmuş bu kıymetli halk hikayesine, onun derin öğretisine bütün Türk dünyasının ihtiyacı hala devam ediyor. Han Çoban ve Saray Hanımın aşkını, isyanını ve Türk kadınının zulme baş kaldıran asaletini anlatan bu anlatı, hikayelerin arasında geçen halk deyişleriyle birlikte okunduğunda Türk ozanlık geleneğinin en güzel eserlerinden biridir. Hikayenin kısa bir özetine değinelim.

Hikayede Han Çoban, köyün koyunlarını güden yoksul bir gençtir. Saray da aynı köyde bulunan güzelliği dillerden dillere dolaşan bir kızdır. Han Çoban ve Saray birbirlerine aşık olurlar. Aşkları "yüceden bir aşk" diye tanımlanır. Saray ve çok sevdiği çobanı izzetli bir aşk yaşarlarken  mutluluklarına gölge düşürecek biri vardır: köyün ağası.

Feodalitenin yaygın olduğu her coğrafyada olduğu gibi Saray'ın köyünün de ağası vardır. Ağa, Saray'a göz koyar ve babasından ister. Elbette Saray buna karşı çıkar ve tam da bu noktada kabus başlar. Ağa, Han Çoban'ı öldürmek için kiralık katiller gönderir, Saray'ın babasına baskılar kurar ve sonunda baba kızını, Saray'ını ağaya vermeye ikna olmak zorunda kalır. Saray, bu sırada dağlarda olan Han Çoban'a haber gönderir. Aslında şiirsel bir vedadır bu. Sonrasında ise Saray kendini Arpa çayına atarak intihar eder. 
Hikayenin devamında ise halkımız, Saray ve Han Çoban için şu ağıtları yakıyor: 
Gidin diyin Han Çobana 
Gelmesin şu il Muğana
Gelse kalır nahak kana
Apardı seller Saray'ı
Bir Alagözlü balanı

Arpa çayı derin olmaz
Akar suyu serin olmaz
Sara gibi gelin olmaz
Apardı seller Saray'ı
Bir Alagözlü balanı

Arpa çayı aştı taştı
Sel Saray'ı kaptı kaçtı
Her görenin gözü yaşlı
Apardı seller Saray'ı
Bir Alagözlü balanı

Halı getir oda döşe
Sara yeri kaldı boşa
Çoban elin çıktı boşa
Apardı seller Saray'ı
Bir Alagözlü balanı


Elbette bahsettiğimiz gibi sıradan bir aşk hikayesi değil toplumun hala kanayan yaralarını anlatan bu eser aynı zamanda Türk kadınının kahramanlık haddini de ortaya koyuyor. Bugün hala bu büyük mirası devralan onlarca kahraman kadın aktivist, İran Türklerinin milli menfaatleri için onlarca yıllık hapis cezalarına göğüs geriyor. Milyonlarca İran Türk'ü kadın çocuklarına Türkçe öğretme iradesini ortaya koyarak sistematik asimilasyona karşı üst düzey bir direniş sergiliyor. 

Ancak:

Bu soylu direnişin uzun sürmeyeceği maalesef ortada. Çünkü köyün ağası çok güçlü ve Saray yalnız. Bu hikaye böyle bitmek zorunda değil. Türkiye ve Azerbaycan'ın dayanışmasıyla, sorumluluk almasıyla Saray, sevdiğiçobanına kavuşabilir. Ne yüce hayal! Ne mutlu sevmek için direnenlere!

Köyün ağasını yenemeyeceğini bile bile direnen bütün kahraman kadınların anneler gününü kutluyor ve saygıyla selamlıyorum.

ASASMEDYA - Haberler


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum