HALİT ZİYA UŞAKLİGİL'İN İZMİR'E DAİR İZLENİMLERİ

Ramazan BARDAKÇI yazdı:HALİT ZİYA UŞAKLİGİL’İN İZMİR’E DAİR İZLENİMLERİ

HALİT ZİYA UŞAKLİGİL'İN İZMİR'E DAİR İZLENİMLERİ
05 Ağustos 2019 - 20:51

HALİT ZİYA UŞAKLİGİL’İN İZMİR’E DAİR İZLENİMLERİ

            Bilindiği üzere Halit Ziya Uşaklıgil, hatıralarını yazdığı iki önemli eser vardır. “Saray ve Ötesi” ve “Kırk Yıl” adlı eserler.

            Kırk Yıl adlı eserinde çocukluk ve gençlik yıllarının geçtiği İzmir ile ilgili görüşlerini, serencamlarını, hayallerini, düş kırıklıklarını ve acılarını paylaşmıştır.

            Henüz 11 yaşında iken 93 Harbinin baş göstermesi ile İstanbul ticaretinde meydana gelen kesat durumdan kurtulmak için babası Halil Bey, maaile İzmir’e taşınmayı kararlaştırmıştı. Amcazadeleri ve büyükbabası da onlara eşlik etmişti.

            İzmir’e yerleşen Uşakizade ailesi İzmir’in önemli aileleri arasındadır. Baba Halil Bey, İzmir ticaretinde kendine yer bulmuş ve işleri düzeltmiştir. İzmir’de Halit Ziya’nın en yakın amcası olan ve kendinden iki yaş büyük olan Süleyman Bey idi. Halit Ziya ve Süleyman Bey amca-yeğen gibi değil iki dost gibi, iki sırdaş gibi geçinmektedirler. Gençlik yılları sonunda Süleyman Bey, aşkına karşılık bulamayıp başına kurşun sıkarak intihar etmesi Halit Ziya’yı etkileyen olaylardan biridir.

            Halit Ziya, dedesinin teklifiyle İzmir Rüştiyesine kaydolur ve eğitimine burada devam eder. Bir müddet sonra Mekhiterist Mektebi denen ve Ermenilere ait olan bir okulda Fransızca ve İtalyanca öğrenir. Ancak gittiği bu okul nedeniyle yoğun tepki alır. Gittiği okulda kendinden başka Türk ve Müslüman yoktur.

            Bu okulda tanıştığı birçok arkadaşı ile ilişkilerini hayatının ileriki safhalarında sürdürmeye devam etmiştir. İzmir’in o dönem etkili iki okulu olan Allianz İsrailite ile Mekhiterist Mektebinde eğitim alan birçok genç, o dönemler Cezayir Han’ında toplanıp hayata, sanata, ekonomiye, edebiyata dair görüşlerini paylaşırlardı. Çoğu levanten ailelerin çocukları olan bu gençlerin ufkunun genişliği Halit Ziya’yı etkiler. Bu gençler, üzüm fiyatlarından  tiyatrolara, buğday rekoltesinden Paris’te meydana gelen edebi akımlara, dönemin siyasetine kadar her şey hakkında fikirleri vardı.

            İzmir Lisesinde bir yandan Fransızca dersleri vermeye başlayan Halit Ziya bir yandan da Osmanlı Bankasında işe girmiştir.

            Bu iki işi sürdürürken arkadaşı Tevfik Nevzat ile birlikte Hizmet adlı bir dergi çıkarmaya başlar. Halil Rıfat Paşa’nın o dönemde İzmir valiliği yapması İzmir matbuatını İstanbul’a göre daha serbest olduğunu ifade eden Halit Ziya hatta İstanbul matbuatındaki bazı yazarlarının Hizmet dergisine yayınlanmak üzere yazılar gönderdiğinden bahsetmektedir.

            Kendisi de bu dergide ilk şiirlerini yayımlar ancak mensur olan bu şiirler çevresi tarafından pek beğenilmez. Yazdığı Sefile adlı roman nedeniyle epey eleştirilir. Romanı genel ahlaka mugayir görülerek dergide basımı yasaklanır. Diğer romanları ise takdir toplar. Nemide romanının ardından annesinin verem hastalığına yakalanıp ölmesi üzerine yazdığı Bir Ölünün Defteri adlı roman ile İzmir’in sosyal yaşamından izler taşıyan romanı Ferdi ve Şürekası İzmir’de ve ülke genelinde takdir toplamıştır.

            İzmir’de saygı duyduğu ve fikirlerinden yararlandığı yazarlardan biri de Abdülhalim Memduh olmuştur. Recaizade Mahmut Ekrem ile de mektuplaşmaktadır. Recaizde’ye olan hayranlığı onun Muallim Naci ile olan tartışmasında Muallim Naci’yi Hizmet dergisinde eleştirmesine yol açar ve aralarında bir tartışma başlar.

            Bankada yaşadığı olumsuzluklar, ev arkadaşları Ali Galip ve Tevfik Nevzat ile tartışması, annesinin ölümü, eşi Memnune hanımın hastalığı Halit Ziya’yı İzmir’den soğutmuş ve İstanbul matbuatına olan özlemi nedeniyle de İstanbul’a göç etmiştir.

                                                                                                                                

Ramazan BARDAKÇI

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum