Gençleri ve kitap kafeleri n'apsak?

Gençleri ve kitap kafeleri n'apsak?
08 Nisan 2023 - 09:54

Gençleri ve kitap kafeleri n’apsak?

Erol Erdoğan
ARGETUS Araştırma Danışmanı

Kitap kafe tarzındaki yeni nesil kütüphanelere dönük sert eleştirilere rastladıkça, konuya dair bir yazı çalışmam gerektiğini düşünür dururdum. Yazarlar ve sanatçıların olduğu bir sohbette “Belediyeler durmadan kütüphane açıyor ama oralar kütüphane sayılmaz, ders çalışma yeri” şeklindeki yaklaşımın entelektüel zihinlerde de yer ettiğini görünce, bu yazıya bismillah dedim.

İlk başta şunu söyleyeyim: Yetişkinler, kitap kafelere yönelik eleştirilerinden bazılarını aslında gençlik eleştirisi olarak yapmaktadırlar.

DERS ÇALIŞMADA MEKÂN İHTİYACI

Köyden kente göç, ailenin küçülmesi, evin bazı fonksiyonlarını yitirmesi, sınavların artması, sosyalleşme mekânlarının azalması gibi birden çok değişimi anlamaya çalıştığım yıllarda, ihtiyaç duyulacağını düşündüklerimden biri de, öğrencilerin ders çalışabileceği mekânlardı.

Birlikte ders çalışmak, ödev yapmak, sessiz bir mekânda sınava hazırlanmak, ders arası sohbet edebilmek, kulaklıkla müzik dinlerken test çözmek, o arada bir şeyler içebilmek gibi alt maddeleri çeşitlilik arz eden bu yeni ihtiyaç; ilk dönemlerde kütüphaneler, dershaneler, okullar ve geniş salonlu kafelerde kendini göstermeye başladı. O dönemlerde, kahve zinciri tarzı mekânlar, bir bardak kahve ile beş altı saat ders çalışılan yerlere dönüştü. Bu kahve zincirlerinin, Türkiye’de çok şube açmasının nedenlerinden biri de, ders çalışmaya olanak vermesiydi.

Bir dönem, belediyelerin her semtte açmaya çalıştıkları bilgi evleri, gençlerin değilse bile çocukların ders çalışma ihtiyacını belli ölçüde karşıladı. Ancak buralar, küçük olmaları ve fonksiyon tanımındaki farklılıkları nedeniyle ders çalışma talebine yeterince cevap veremedi.

KÜTÜPHANE-KAFE SENTEZİ

Sonra kitap kafe tarzı mekânlar açılmaya başlandı. Bunların sürecini, Zeytinburnu, Üsküdar, Çekmeköy, Fatih ilçelerinde gözlemledim. Kütüphane ve kafe sentezinden oluşan yeni nesil kütüphanelere ilgi hep yüksek oldu. Bazı kütüphanelerin girişinde kuyruklar oluştu, bazılarına ancak randevuyla girildi. Yüksek ilgi yenilerinin açılmasını sağladı. Anadolu şehirlerine de yayılan uygulama artık belediyelerin temel vaatleri arasında yer alıyor. Dernekler ve vakıfların da benzer mekânları açtıklarını görüyoruz.

Gelinen noktada, Üsküdar’da “Nevmekan” serisi üçe çıkarken ilçedeki benzer kütüphaneler 7’yi geçti. Fatih’te de gençlerin ders çalışabildiği kütüphane sayısı 10 civarında. Yeni nesil kütüphaneyle geç tanışan Çekmeköy’de Mart 2023 itibarıyla kütüphane sayısı 5-6’yı buldu. Üsküdar’da bu kütüphanelere üye olanlar 65 bini aşmış, bunların 6 bin 500’ü 40 yaş üstü. Fatih’teki belediye kütüphanelerine ise 2022 yılında 562 bin kişi ders çalışmaya gelmiş.

Buraya kadar anlattıklarımla, ders çalışma ihtiyacını karşılama amaçlı açılan mekânlara, kütüphane ve kafe fonksiyonu eklenerek sentez bir yapı oluşturulduğunu söylemeye çalıştım. Yani, kütüphaneler etüt salonuna dönüşmedi, ders çalışmacılar için oluşturulan mekânlara kütüphane fonksiyonu yüklendi.

ELEŞTİRİLER GERÇEĞİ YANSITIYOR MU?

Peki adında “kütüphane” veya “kitap kafe” gibi ifadeler de bulunan bu mekânların kitap ve kütüphane boyutu var mıdır? “Buralar kütüphane sayılmaz” şeklindeki eleştiriler gerçeği yansıtıyor mu?

Bir kütüphaneye kitap okumak, araştırma yapmak, ödev hazırlamak, ders çalışmak veya ödünç kitap almak için gidilir. Bunları, genel kütüphanecilik tarihini değil kırk elli senelik süreci göz önünde bulundurarak söyledim. Mesela 1980’li yıllarda, ortaokul öğrencisi iken, Murad Molla Kütüphanesi’ne ödevlerimi yapmak için giderdim. Kütüphanede en fazla bir kaç kişi olurdu. Bir ansiklopedi cildini alır, bir masada ödevimi hazırlardım. Birkaç defa da ödünç kitap almıştım.

Eskiden kütüphanelerde bu denli ders çalışılmadığını düşünenlerin, eğitimimizin eskiden bu denli sınavcı ve yarışmacı olmadığını hatırlamaları gerekir.

Peki, kitap kafe tarzındaki yeni nesil kütüphanelere kitap okumak, araştırma yapmak ve ödünç kitap almak için gelenler var mı? Buralarda kitap okuyanlar az. Araştırma amacıyla gidilen İSAM tarzı kütüphaneler var ama kitap kafe tipi kütüphanelerde araştırma amacıyla gelenler azınlıkta kalıyor. Bu söylediklerim gözleme dayanıyor.

Kütüphanelerin önemli fonksiyonları arasında olan ödünç kitap uygulaması ise, yeni tarz kütüphanelerde şaşırtacak boyutlarda seyrediyor. Üsküdar Belediyesi Nevmekan Sahil Kütüphanesi’nden Mart 2022-2023 arasında 20 bin 37, Fatih Belediyesi Fatih Merkez Kütüphanesi’nden 2022 yılında 21 bin 330, Çekmeköy Belediyesi Piri Reis Kütüphanesi’nden de 2022 yılında 22 bin 60 kitap üyeler tarafından ödünç alınmış.

BUNDAN SONRASI

“Alıyorlar ama okumuyorlar” tarzındaki hazır cevapları kenara koyarak, bu sayıların, üzerinde durulması gereken önemli veriler olduğu aşikâr.

İnsan ve topluma çok yönlü ve çoklu veriyle bakmalıyız. Mevzu, değişimle alakalıysa, süreçleri analiz etmeden sonuçlara yoğunlaşmak, bizi nihayetsiz bir karanlık odaya sürükler.

Yeni nesil kütüphanelerin pratik modellemeler olduğunu unutmadan kütüphane kültürünün yeniden üretimi dâhilinde müzakere edilmesinin gerekliliğine inanıyorum.

Kitap kafelerin popülaritesi ve fonksiyonelliğinin ne kadar süreceği, nereye evrileceği veya evrilmesi gerektiği, klasik kütüphanelere olumlu olumsuz etkileri ile iyileştirme alternatifleri ayrıca tartışılmalıdır.


Yazı ilk olarak 7/04/2023 Cuma https://www.yenisafak.com/dusunce-gunlugu/gencleri-ve-kitap-kafeleri-napsak-4521423 sitesinde yayınlanmıştır.


 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum