Galib İbrahimoğlu: Azerbaycan'ın Zaferi

Galib İbrahimoğlu: Azerbaycan'ın Zaferi
15 Kasım 2021 - 00:09

Öyle bir gün var ki, yıllar sonra o tarihi gün hiç unutulmuyor, hep büyük bir gururla anılıyor. 8 Kasım, Azerbaycan devlet tarihinin altın harflerle yazılmış en şanlı sayfası olan Büyük Vatanseverlik Savaşı'ndaki şanlı zaferin birinci yıldönümünü kutladığımız o günlerden biridir. Azerbaycan'ın Büyük Vatanseverlik Savaşı'ndaki zaferinin üzerinden bir yıl geçti. Zafer Bayramı, Azerbaycan Cumhuriyeti'nde İkinci Karabağ Savaşı'ndaki zaferin onuruna kutlanan bir gündür. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından 3 Aralık 2020'de imzalanan "Azerbaycan Cumhuriyeti'nde Zafer Bayramı'nın Kurulması Hakkında" kararnamesi uyarınca belirtilmiştir. 27 Eylül 2020 sabahı, Ermeni Silahlı Kuvvetlerinin büyük çaplı provokasyonları ve Azerbaycan ordusunun cephe bölgesindeki mevzi ve yerleşim birimlerinin büyük kalibreli silahlar, havanlar ve toplarla yoğun ateşi sonucunda Ermenilerin Azerbaycan ordusunun komutanlığı tüm cephede hızlı bir karşı taarruz başlatmaya karar verdi. Çatışmalar sonucunda Ermenistan'da sıkıyönetim ve genel seferberlik, Azerbaycan'da sıkıyönetim ve sokağa çıkma yasağı ve 28 Eylül'de kısmi seferberlik ilan edildi. Çatışmalar hızla İkinci Karabağ Savaşı'na dönüştü. Ermenistan Cumhuriyeti ile 44 günlük savaş sırasında, 4 Ekim'de Cebrail, 17 Ekim'de Fuzuli, 20 Ekim'de Zengilan, 25 Ekim'de Gubadli ve 8 Kasım'da Şuşa kurtarıldı. Azerbaycan Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetlerinin Büyük Vatanseverlik Savaşı'nda öldürülen 2908 askeri toprağa verildi, 6 kişi kayıp. Allah tüm şehitlerimize rahmet eylesin, tüm gazilerimize sağlık versin. Moskova'da imzalanan anlaşmaya göre, Dağlık Karabağ ihtilaf bölgesinde 10 Kasım Bakü saatiyle 01:00'den itibaren tam ateşkes ve askeri operasyonlar, Ermeni kuvvetlerinin Dağlık Karabağ çevresindeki Ermeni kontrolündeki Azerbaycan topraklarından 1 Aralık'a kadar çekilmesi ve Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti ve Azerbaycan'ın batı bölgelerinde yeni ulaşım iletişiminin inşası duyuruldu. 20 Kasım 2020'de Ağdam, 25 Kasım'da Kelbecer ve 1 Aralık'ta Laçın ilçeleri kurtarıldı. Azerbaycan'da Zafer Bayramı'nın kurulmasına ilişkin ilk cumhurbaşkanlığı kararnamesi 2 Aralık'ta yayınlandı. Bu düzene göre Zafer Bayramı her yıl 10 Kasım'da kutlanacaktı. Ancak 10 Aralık'ın Türkiye'de Mustafa Kemal Atatürk'ü anma günü olduğunu dikkate alarak, 10 Kasım Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev Zafer Bayramı'nın tarihini değiştirmeye karar verdi. Şuşa şehrinin tarihi önemi ve işgalden kurtuluşu göz önünde bulundurularak her yıl 8 Kasım Zafer Bayramı'nın kutlanması kararlaştırıldı. 10 Aralık'ta Bakü'nün Özgürlük Meydanı'nda Büyük Vatanseverlik Savaşı'ndaki Zafere adanmış bir Zafer Geçit Töreni düzenlendi. Zafer Geçit Törenine Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, First Lady Mehriban Aliyeva, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan katıldı. Geçit töreninde 3.000'den fazla personel, modern askeri teçhizat, füzeler ve topçu, hava savunma sistemlerinin yanı sıra savaş gemileri ve tekneler de dahil olmak üzere yaklaşık 150 askeri teçhizat yer aldı. Geçit töreninde ayrıca Büyük Vatanseverlik Savaşı sırasında Azerbaycan Ordusu tarafından ele geçirilen askeri ganimetler de yer aldı. Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Silahlı Kuvvetler Başkomutanı İlham Aliyev geçit töreninde bir konuşma yaptı. İlham Aliyev açıkladı ki, Vatanseverlik Savaşı'nın ilk günlerinden, daha doğrusu ilk saatlerinden itibaren Türkiye'nin desteğini hissettik. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ilk saatlerinden itibaren Azerbaycan'ın haklı davasını destekledi. Açık, net ve sert açıklamaları Azerbaycan halkını çok mutlu etti. Ağabeyim Azerbaycan'ın bu savaşta haklı olduğunu, Azerbaycan'ın yalnız olmadığını ve Türkiye'nin her zaman Azerbaycan'ın yanında olduğunu söyledi. Bu bizim birlik ve beraberliğimizin bir tecellisidir. Türkiye'nin Azerbaycan'a siyasi ve manevi desteği, her Azerbaycan vatandaşını gururlandırıyor ve mutlu ediyor. Bugün Zafer Geçit Töreninde birlikte yer aldığımızda, bir kez daha bütün dünyaya olduğu gibi halklarımıza da birliğimizi gösteriyoruz. Ardından Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuştu. Receb Tayyip Erdoğan açıqkladı ki, Türkiye ilk günden itibaren tüm kurum ve kuruluşlarıyla Azerbaycan mücadelesine destek vermiş, tüm imkanlarıyla Azerbaycanlı kardeşlerinin yanında olmuştur. Türkiye olarak Azerbaycan ile ilişkilerimizde hep büyük lider Haydar Aliyev'in "Bir millet, iki devlet" sloganıyla hareket ettik. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kesin ifadesi ile Azerbaycan'ın acısını, acısını, sevincini biliyorduk. Bu anlayışla otuz yıldır Karabağ'ı gönlümüzden yaraladık. Bugün bu yarayı iyileştirmenin sevincini paylaşmak, bu şanlı zaferi birlikte kutlamak için aranızdayız. Aslında Azerbaycan-Türkiye ilişkileri her zaman çok-boyutluluğu, derinliği ve potansiyeli itibarıyla hem Türkiye’nin hem de Azerbaycan’ın diğer ülkelerle olan ilişkileriyle kıyaslanamayacak kadar özel bir niteliğe sahip olmuştur. Azerbaycan-Türkiye ilişkilerinde genellikle tarihsel, kültürel, toplumsal ve diğer faktörler ön planda olsa da Türkiye’nin özellikle son 15 yılda gerçekleştirdiği; askeri açıdan dışa bağımlılığın azaltılması, savunma sanayisindeki ciddi atılım, bölgesel ve küresel açıdan daha aktif dış politikanın tercih edilmesi gibi atılımlar ve Azerbaycan’ın denge politikası çerçevesinde benzer bir stratejiyi uygulamaya çalışması ikili askeri ilişkilerin niteliğini daha da derinleştirdi. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 15-16 Haziran 2021 tarihli Azerbaycan ziyareti ve ziyaret çerçevesinde Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev ile birlikte Şuşa’ya giderek burada tarihi bir belgeyi -tam adıyla, “Türkiye Cumhuriyeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Arasında Müttefiklik İlişkileri Hakkında Şuşa Beyannamesi”ni- imzalamaları öncelikle sembolik bir anlam taşıyor. Azerbaycan-Türkiye kardeşliğinin ve stratejik ortaklığının, Azerbaycan’ın topraklarını Ermenistan işgalinden kurtarırken verilen manevi, siyasi, teknik ve daha birçok desteğin artarak devam edeceğinin, sürecin geri döndürülmesine müsaade edilmeyeceğinin sembolü olarak bu beyanname önem arz ediyor. Şuşa Beyannamesi Azerbaycan ile Türkiye arasında imzalanmış olan ve içerisinde “müttefiklik” kelimesi geçen ilk belge olması itibarıyla çok önemli. Beyannamenin hemen giriş kısmında 13 Ekim 1921 tarihli Kars Antlaşması’na bağlılığın, ortak çıkarlara dayalı bölgesel ve uluslararası stratejik konulardaki faaliyetlerin karşılıklı koordinasyonunun gerekliliğinin vurgulanması ayrıca mühim. Beyannamede Karabağ sorununun artık bittiğine ilişkin Azerbaycan’ın tutumuna tam destek verilirken, bu konuda 44 günlük savaş öncesine dönme çabalarına karşı kararlı bir tutum da ortaya konulmuş oldu. Tarafların tüm önemli konularda ve uluslararası, bölgesel kuruluşlar çerçevesinde tüm platformlarda birbirlerini tam destekleyeceklerine ilişkin niyet beyanı ile tek millet-iki devlet ruhu belgeye yansıtıldı. Taraflardan herhangi birinin bağımsızlığına, egemenliğine, toprak bütünlüğüne, uluslararası düzeyde tanınmış sınırlarının dokunulmazlığına veya güvenliğine yönelik tehdit ya da saldırı durumunda ortak danışmalar yapılması ve ortak hareket edilmesi konusu 16 Ağustos 2010’da Stratejik Ortaklık ve Karşılıklı Yardım Anlaşmasının birinci ve ikinci maddelerinde yer alan hususlar olsa da bu kez daha vurgulu bir biçimde ifade edildi. Buna ek olarak tarafların Güvenlik Konseylerinin milli güvenlik konularında düzenli olarak ortak toplantılar düzenlenmesi de müttefiklik ilişkilerini derinleştirecektir. Bugün Azerbaycan'ın Zafer Bayramı. Bugün sadece Azerbaycanlılar için değil, Azerbaycan'ı sevenler için de bayramdır. Azerbaycan'ın ve Azerbaycan'ı sevenlerin bayramı kutlu olsun.

https://asasmedya.info/news/authors/42818-azerbaycanin-zaferi
 


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum