Galib İbrahimoğlu: Şuşa Deklarasyonu: Azerbaycan ve Türkiye arasındaki stratejik ortaklıkta yeni bir aşama

1 Şubat'ta Azerbaycan Parlamentosu ve 4 Şubat'ta Türkiye Büyük Millet Meclisi Şuşa Deklarasyonunu onayladı.
Şuşa Deklarasyonu'nun onaylanması, Azerbaycan ile Türkiye arasındaki ittifak örneğinin mantıksal zirvesidir. Azerbaycan Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasında 15 Haziran 2021 tarihinde imzalanan Şuşa Deklarasyonu, siyasi-diplomatik, milli-manevi ve askeri-stratejik öneme sahiptir.
Bu belge iki kardeş ülke arasındaki ilişkileri en üst düzeye çıkardı. Şuşa Deklarasyonu sıradan bir belge değildir. Bu Bildiri, Azerbaycan ve Türkiye arasındaki gelecekteki işbirliğinin yönünü göstermektedir.
İki ülke arasındaki siyasi, ekonomik, kültürel, insani ve askeri-stratejik ilişkiler en üst düzeydedir. Aynı zamanda taraflar, uluslararası arenada birbirlerinin çıkarlarını kararlılıkla savunurlar ve ilkeli destek gösterirler. Özellikle resmi Bakü ve Ankara, egemenliğin ve toprak bütünlüğünün korunması konusunda ortak bir tutuma sahiptir. Bütün bu noktalar Şuşa Deklarasyonu'na yansımıştır.
Bildirge ayrıca askeri işbirliği faktörüne özel önem veriyor.
Bu belgenin imzalanmasıyla Türkiye-Azerbaycan askeri ittifakının kurulması resmiyet kazandı. Bu, Azerbaycan ve Türkiye ordularının tek bir birlik içinde birleşip tek adım atacağı anlamına geliyor. En önemlisi iki ülke Silahlı Kuvvetlerinin eylemleri önemli noktalarda koordine edilecek.
Şuşa Deklarasyonu'ndan bahsetmişken, Kars Anlaşması'na atıfta bulunması tesadüf değildir. Kars anlaşmasına göre Türkiye, Nahçıvan'ın güvenliğinin garantörüdür. Şuşa Deklarasyonu'na göre Türkiye, Karabağ'da ve Azerbaycan'ın diğer bölgelerinde güvenliğin garantörüdür.
Şuşa Deklarasyonu Azerbaycan-Türkiye stratejik ortaklığında yeni bir aşamaya işaret etti.
İki kardeş ülke her zaman bir arada olacaktır. Türkiye ve Azerbaycan birbirlerinin güvenliğini sağlamaya devam edecekler.

ASAS MEDYA.