Ermenilerin "Nemesis" terör sloganları
Azerbaycan'da yayın yapan Yeni Musavat gazetesinden yazar Zahid SAFAROĞLU'nun Ermenilerin Nemesis terör sloganları hakkında yazdığı yazı: "Kafkas Çingenelerinin marşı Türkiye'de ıslık çalmayacak - Haylara'ya "müjde"
29 Mart 2023 - 10:34 - Güncelleme: 29 Mart 2023 - 10:38
Kafkas Çingenelerinin marşı Türkiye'de ıslık çalmayacak - Haylara'ya "müjde
Ermenilerin Türklere karşı aşırı nefreti ve neredeyse kalıtsal düşmanlığı her yerde kendini gösteriyor. Siyaset ve diplomasi alanlarında, uluslararası etkinliklerde, sporda, kamusal alanlarda, her yerde ve her fırsatta.
Bu iğrenç özelliğin bir başka tezahürünü de 25 Mart'ta kadim Türk şehri Erivan'da oynanan ve kardeş ülkenin galibiyetiyle sonuçlanan Ermenistan-Türkiye futbol maçında gördük. Stadyumda "taraftar" denen iki ayaklı yaratıklar, İstiklal Marşı'nı duyulmayacak kadar ıslık çaldı. NEMEZİS gibi terör sloganları da attılar.
(NEMEZİS, 20. yüzyılın başında onlarca Türk ve Azerbaycan devlet adamının öldürüldüğü terör eylemleri operasyonlarının genel adıdır. "Taşnaksutyun" partisi tarafından hazırlanmış ve Türkiye, Tiflis, ve çeşitli Avrupa şehirleri.Kurbanlar arasında Osmanlı İmparatorluğu İçişleri Bakanı Talat Paşa ve APC Başbakanı Fatali Khan Khoyski de oradadır).
Bir insana (ama BİR İNSAN'a! - ZS) misafir çağırmanın ne anlamı var, misafiri hor görmenin, onu küçük görmenin ne anlamı var derler. Bunu ancak bir Ermeni yapabilirdi ve o da yaptı!
Her halükarda Ermeni göçmenler Erivan'da "ev sahibi" sayılmıyor. Gerçek konuklar kendileridir. Çünkü tarihi Türk topraklarını yağmalayıp üzerine oturdular. Ve sonra gemide denizciyle kavga ederler...
Futbola geri dönelim.
Edinilen bilgiye göre Türk taraftarlar, taraftarların faul hareketine ne kadar kızsalar da rövanş maçında "Kafkas Çingeneleri" - Ermenistan marşını çalmayacaklarına söz verdiler.
Şimdi Ermeni'nin kini, kibri, şerefsizliği, işte Türk'ün yiğitliği, gönül genişliği, erkekliği budur! Bu kültürdür, insanlıktır, samimiyettir, aydınlanmadır, ahlaktır. Hayatı boyunca Ermenilerde kıt olan. Ama adını başkalarına vermekten hoşlanan bu ikiyüzlü ve nefret dolu kavim, müziğimizi, mutfağımızı, adlarımızı, topraklarımızı, tarihi ve dini anıtlarımızı çalıp kendi adlarını yaptıklarında herkesten çok ağızlarını açtıklarında, ahlak ve kültürel davranışla dolu, utanmadan "eski çağ" ve "bilgelik" dersini vermeye çalışıyor.
Tarih boyunca bu kirli işlere imza attılar, yazdılar. Bu yüzden Türk ileri gitmiş, devletler kurmuş, tarih ve kültür yaratmışken, köksüz Ermeni daha kucağında, sofrasının kırıntılarını yerken, vasal ve uşak olarak hayatını yaşarken, onun hak bir vatanı bile yok. ..
Ermeniler de zaman zaman Türk bayrağı yakıyorlar. Hele 24 Nisan, sahte soykırımın yas günü. Erivan'da 44 gün süren savaşta aynı kirli işleri yaptılar. Ama Ermeni bayrağı Türkiye'de hiç ateşe verilmedi. Bu eski parçaya saygı duyduğu için değil. Çünkü Türk, düşmanına hakaret edilmesine tahammül edemez. Bunu bir eksiklik olarak görüyor. Sözünü düşmana meydanda yiğitçe söyler. Düşenin elini tutar, baltayla vurmaz. Türk ırkının büyüklüğü budur.
Aslında, burada olağandışı bir şey yok. Normalde bir insan, bir millet, bir toplum böyle olmalıdır. Yani Ermeni olmamalı, Ermeni olmamalı...
Ermenilerin Türklere karşı aşırı nefreti ve neredeyse kalıtsal düşmanlığı her yerde kendini gösteriyor. Siyaset ve diplomasi alanlarında, uluslararası etkinliklerde, sporda, kamusal alanlarda, her yerde ve her fırsatta.
Bu iğrenç özelliğin bir başka tezahürünü de 25 Mart'ta kadim Türk şehri Erivan'da oynanan ve kardeş ülkenin galibiyetiyle sonuçlanan Ermenistan-Türkiye futbol maçında gördük. Stadyumda "taraftar" denen iki ayaklı yaratıklar, İstiklal Marşı'nı duyulmayacak kadar ıslık çaldı. NEMEZİS gibi terör sloganları da attılar.
(NEMEZİS, 20. yüzyılın başında onlarca Türk ve Azerbaycan devlet adamının öldürüldüğü terör eylemleri operasyonlarının genel adıdır. "Taşnaksutyun" partisi tarafından hazırlanmış ve Türkiye, Tiflis, ve çeşitli Avrupa şehirleri.Kurbanlar arasında Osmanlı İmparatorluğu İçişleri Bakanı Talat Paşa ve APC Başbakanı Fatali Khan Khoyski de oradadır).
Bir insana (ama BİR İNSAN'a! - ZS) misafir çağırmanın ne anlamı var, misafiri hor görmenin, onu küçük görmenin ne anlamı var derler. Bunu ancak bir Ermeni yapabilirdi ve o da yaptı!
Her halükarda Ermeni göçmenler Erivan'da "ev sahibi" sayılmıyor. Gerçek konuklar kendileridir. Çünkü tarihi Türk topraklarını yağmalayıp üzerine oturdular. Ve sonra gemide denizciyle kavga ederler...
Futbola geri dönelim.
Edinilen bilgiye göre Türk taraftarlar, taraftarların faul hareketine ne kadar kızsalar da rövanş maçında "Kafkas Çingeneleri" - Ermenistan marşını çalmayacaklarına söz verdiler.
Şimdi Ermeni'nin kini, kibri, şerefsizliği, işte Türk'ün yiğitliği, gönül genişliği, erkekliği budur! Bu kültürdür, insanlıktır, samimiyettir, aydınlanmadır, ahlaktır. Hayatı boyunca Ermenilerde kıt olan. Ama adını başkalarına vermekten hoşlanan bu ikiyüzlü ve nefret dolu kavim, müziğimizi, mutfağımızı, adlarımızı, topraklarımızı, tarihi ve dini anıtlarımızı çalıp kendi adlarını yaptıklarında herkesten çok ağızlarını açtıklarında, ahlak ve kültürel davranışla dolu, utanmadan "eski çağ" ve "bilgelik" dersini vermeye çalışıyor.
Tarih boyunca bu kirli işlere imza attılar, yazdılar. Bu yüzden Türk ileri gitmiş, devletler kurmuş, tarih ve kültür yaratmışken, köksüz Ermeni daha kucağında, sofrasının kırıntılarını yerken, vasal ve uşak olarak hayatını yaşarken, onun hak bir vatanı bile yok. ..
Ermeniler de zaman zaman Türk bayrağı yakıyorlar. Hele 24 Nisan, sahte soykırımın yas günü. Erivan'da 44 gün süren savaşta aynı kirli işleri yaptılar. Ama Ermeni bayrağı Türkiye'de hiç ateşe verilmedi. Bu eski parçaya saygı duyduğu için değil. Çünkü Türk, düşmanına hakaret edilmesine tahammül edemez. Bunu bir eksiklik olarak görüyor. Sözünü düşmana meydanda yiğitçe söyler. Düşenin elini tutar, baltayla vurmaz. Türk ırkının büyüklüğü budur.
Aslında, burada olağandışı bir şey yok. Normalde bir insan, bir millet, bir toplum böyle olmalıdır. Yani Ermeni olmamalı, Ermeni olmamalı...
Zahid SAFAROĞLU
FACEBOOK YORUMLAR