Ermeni kartını kullanan Rusya'nın Türk dünyasına saldırısı - Tovuz savaşı.. - Haşim Sahrabli

12 Temmuz.. Hain saldırı ve Karabağ'ı işgal etmekle yetinmeyen Ermeni terörizminin yeni ihanet sayfası...
Ona göre ihanet ki, 100 yıl önceye kadar hiç bir devleti olmayan, ac kalmış sürü gibi dolaşan ermeniler Azerbaycan toprakları ve hümanizmi sayesinde devlet kurmuştu. Şimdi tarihlerinde onlara bu kadar kıyak yapan, kendi tarihi topraklarında devlet kurmalarına izin veren bir halka, Azerbaycan devletine karşı işgal siyaseti yürütmek ve bu siyaseti her zaman devam ettirmek ihanettir. 

12 Temmuz günü ise, hiç beklenmeden ve Ermeni işgalinden sonra başlayan, şu an devam eden Azerbaycan-Ermenistan sorununa ilgisi olmayan Tovuz Şehrinin saldırıya uğraması Azerbaycanın toprak bütünlüyünün ikinci defa Rus-Ermeni düşmanlığının neden olduğu yeni işgalcilik problemi ile karşılaşmasıdır. 
Peki neden? 
Öncelikle her kes haklı olarak düşüne bilir ki, Ermeniler işgale Karabağ'dan devam etseler onlar acıdan daha iyi olurdu. Çünkü Birinci Karabağ Savaşı'ndan sonra bölgede Ermeni teröristleri iyi mevzileri işgal etmişlerdi. Tovuz taraflarda ise, o zamanların savaşlarında çok kötü yenilgilerle karşılaşmış ve Tovuzu işgal edememişlerdi.

Ancak gerçek şu ki, 12 Temmuz saldırıları tek Ermenistan devletinin çıkarları doğrultusunda değil.  Zaten Ermeni devleti ne? Ermenistan diye bir ülke var mı ki, onun bir devleti de olsun? Rusya ve farsların Türk dünyasını ayırmak için yarattığı proje-teşkilat kurum gibi yaşayan Ermenilerin ne zaman kendi özgür siyaseti ve tutumu oldu ki? Toprakları, başkentleri Erivan bile Azerbaycan toprağı...

Savaş ise, Karabağdan değil, Tovuzdan ona göre başladı ki, Karabağ'da savaş başlarsa Azerbaycan işgal altında olan bölgeleri azat etmek için son savaşa başlaya bilirdi ve bu Ermenistan'ın sonu olacaktı. Öte yandan Ermeniler çok iyi anlıyordu ki, Azerbaycan tarafı 26 yıldır devam eden barış süreci ve bu sürecde başta AGİT Minsk grupu olmakla uluslararası teşkilatların, sorunun Azerbaycan toprak bütünlüğü şartlarında çözümünü üzerine almış örgütlerin başarısızlığına fazla tahaddüt edemez. Birleşik Milletler'in işgal edilmiş Azerbaycan topraklarının boşaldılması üzerine aldığı dört kararname bu gün de hayatta geçirilmemiş olarak kalıyor. Azerbaycan topraklarını işgal eden bölücü gruplara karşı savaşa başladığı zaman ise, Ermenistan'ın bunu engelleyecek gücü yok. Tabii, yine bir destek gerekiyordu ki, bu destek her zamanki gibi Rusya olacaktı. 

Rusya da bölgedeki gelişmelerden memnun değil gibi gözüküyor. Azerbaycan her geçen gün daha bağımsız kararlar alıyor, kendi kaderini, kendi geleceğini istediği gibi belirtiyor. Tabii 200 yıla yakın sürede Azerbaycan'ı köleleştiremeğe kalkmış, hayla Azerbaycan'a köle olarak bakan Rus ırkçılığı bağımsız ve güçlenmekte olan Azerbaycan istemiyor. Azerbaycan'ın bir Türk Cumhuriyyeti olması ise, olayların en önemli kilit noktası. Rusya'nın Gürcüstan ve sonrasında Ukrayna'ya tecavüzü ile uluslararası düzeyde dışlanması, Türkiye'nin Suriye ve Libya'daki başarıları, bununla da Rusya'nın enerji, petrol-gaz kaynaklarından edilmesi, Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin dünya düzeyinde benzersiz bir kardeşlik numunesi olması, hem yeni kaynaklara ulaşmak isteyen, hem de Türkiye'ye gözdağı yaşatmağı amaçlamış Rusya için Azerbaycan'ı hedef göstermekte. Unutmamalıyız ki, Baku-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı gibi önemli enerji hattı ve bir çok strateji enerji ve diğer noktalar savaş yaşanan bölgelere çok yakın ve şu an Rusya o bölgelere sahiplenerek çok önemli güç elde edebilir. Anlaşılan kadarıyla Türk coğrafyasını karadan ayırmağı başarmış Rusya, şimdi de enerji kaynaklarını eline alarak ekonomik ve sratejik ayırım yapmağı hedefliyor. 
Peki bunun savaşlarla ne ilgisi var? 

Biliyoruz ki, Ermenistan Rusya'nın siyasi baskıları ve liderliği ile kurulmuş Kollektif Güvenlik Anlaşması Örgütünün üyesidir. NATO grupuna karşı kurulmuş bir örgüt olarak da nitelendirilen bu grupun üyeleri başka üye ülkelere saldırılar olduğu halde, destek vermeği üstleniyorlar. 

Kısası, Azerbaycan Karabağdan değil de, savaşı Tovuzdan başlayarsa o zaman Rusya KGAÖ adı ile bölgeye girecek ve örgüte üye olan tarafdaşını korumak adı ile Azerbaycan askerini vuracak! Böylece uzun yıllar sonra Kafkasya'da yeniden Rus askeri söz sahibi olacak ve bölgenin tüm iktisadi, sosyal, siyasi hayatını yönetecek! Kısası köleleştirecek! Ermeniler zaten köle ve onlar için deyişen bir şey yok! Azerbaycan ise, hem NATO, hem de KGAÖ gibi gruplara katılmayarak özgür siyaset aparmasını deflarla isbatlamıştır. 
Şimdi, düşmanın bu gibi çirkli oyunlarını önleyecek tek yol var. Savaşa Tovuzdan değil, Karabağ'da başlamak. Ancak bu defa sonuna kadar, yani Karabağ'ı işgalden azad edene kadar. Yoksa Ermeni kartını kullanan Rusya Karabağ üzerinden her zaman Azzerbaycan'a tehdit oluşturmağa devam edecektir. 
İlham Aliyev akıllı siyasetçi ve tüm bu oyunlara gelmiyecek kadar zekidir. Ancak Azerbaycan ve gizli düşmanlarını kıyasladığımızda bir kaç düşmanla savaşmak zor olacaktır ve büyük kayıplara yol açabilir. 
Bu gibi sorunları önlemek için ise, Azerbaycan'ın Türkiye gibi dost ve kardeş ülkesi var. Son günlerde Türkiye'nin üst düzey yöneticilerinin de açıklaması rahatlıkla söylemeğe imkan veriyor ki, onlar da Azerbaycan üzerinde oynanılan çirkli oyunlardan haberdarlar. 

Geriye bir çok konularda karşılıklı yardım hakkında anlaşmaları olan dost ve kardeş ülkeler, Azerbaycan ve Türkiye'nin sonuna kadar dayanması, oyunlara yenik düşmemesi yolu kalmıştır. Bunun için tüm bu sorunların nedeni olan, 26 yıldır işgalde kalmış ve her defasında Azerbaycan'a karşı tedit olarak kullanılan Karabağ'ın işgalden azat edilmesi kalıyor. Zaten Azerbaycan halkı da artık olayların farkında ve Ermenileri bir sorun gibi Azerbaycan'ın başına saran Rusya'ya istemiyor. Azerbaycan toplumu Karabağ'ı geri istiyor, bunun için Rusya'yanın neden olduğu problemlere karşı Türkiye'nin yardımını bekliyor. 
Şanlı, muzaffer Türkiye-Azerbaycan ordusu bunun üstesinden gelebilir, geleceğine inanıyoruz.

Kaynak: https://asasmedya.info/news/authors