Dünya Telaşı'nda Şehir Olgusu - İlkay Coşkun

Dünya Telaşı'nda Şehir Olgusu - İlkay Coşkun
26 Mayıs 2021 - 11:46

"Dünya Telaşı" Şair Yazar Mustafa Uçurum'un 2019 yılı, Çıra Edebiyat aracılığıyla okurla buluşturduğu şiir kitabı. 33 şiir ve 78 sayfa hacminde bir eser.

Kitaba isim olan "Dünya Telaşı”na kim ve kimler daha çok maruz kalıyor diye birçok soru akla takılıyor. Dünya telaşına en fazla hangi yaş gurubu, hangi iş kolu, şehirli mi, taşralı mı daha fazla maruz kalıyor şeklinde birçok soru aklı meşgul ediyor. Bu soruların izlerini şiir kitabının içeriğinde aradım. Kitap içersin de yer alan onlarca imge içerisinde yer alan "şehir" ifadesi beni yanıltmadı. Şehir olgusunun olumlu ve olumsuz çağrışımlarının iç içe geçtiğini görmekteyiz. Anlatım tamamen "şehir" kelimesi üzerinden ele alınmış. Mesela "şehirli" ifadesi hiç kullanılmamış. Sadece bir yerde "kentli" ifadesi kullanılmış. Şöyle ki, "babasına benzeyen çocuklar barikat olacak kentli bakışlara" (Sayfa 14) Kent ve kentli tarzı adlandırma daha çok batılı bir tarz olarak görülürken, şehir ve şehirli, bizim kültürümüzde vücut bulmuş hâlidir. Mesela, Nuri Pakdil, "Tanrı'nın gazabına uğrayası kentler" tanımlamasını batıda ki bazı meşhur kentler için kullanmıştır.

"Her Şehir Biraz Üşümek" "Şehir Kocaman Bir Duman" gibi "Şehir" tema başlıklı şiirlerde şehir, tafsilatlı bir şekilde ele alınmış. Kalabalıkları, yalnızlıkları, zorlukları, sıkıntıları çağrıştıran şehirler hakkında şair şunları söylemiş;

"Borazan çığlığıyla şehrin aşkları yarım” (Sayfa 30)
"Nerede başlasam bu şehir kâğıttan bir gemiyken" (Sayfa 43)
"Şehrin kapıları bir yenilgi, içimize yerleşmiş yorgunluk/ Yüzümü döneceğim şehir şimdi nerede kim bilir? (Sayfa 43)
"Şehir ki yeni uyanmış ölümden" (Sayfa 46)
"Şehirler baştan sona susmak oluyor şehirler köşe bucak ben" (Sayfa 48)
"Her şehirden bir yürek say ırmaklarla çoğalan" (Sayfa 48)
"Ne çok aşinalığım var şehirlere, cam kenarı kederlere" (Sayfa 50)
"İşte böyle Rabbim, her şehir biraz üşümek/ Her yalnızlık biraz kırmızı" (Sayfa 50)
"Şehirde her yer gök gürültüsü, az sonra fırtına" (Sayfa 58)
"Bir çiçek çok anlam katıyor şehre, bir bomba çok gürültü" (Sayfa 58)

Şehirlere yönelik hep olumsuzluklar yok tabi. Hem güzellikleri hemde temennileri taşır şehirler.
"Uyanınca, yeni bir şehirde uyanmak gibi oluyor sabah" ..."Sevincimiz olacak kim bilir, buluşunca şehirlerde" (Sayfa 49)
"Sanki atlılar arkamızda gireceğiz bir şehre Mekke gibi" (Sayfa 56)
"Bir sünnet işler gibi gireceğiz şehrin en güzeline" (Sayfa 57)
"Bütün şehirler masum, bütün kasabalar yazgılı" (Sayfa 61)

Şair her ne kadar şehre genel çerçeveden bakmakta ise de şiirlerinde bazı şehir isimlerine yer vermiştir. Yâdı kalmış şehirlerdir mısralarına misafir olan şehirler. Tokat, Sivas, Sakarya, Ankara, Medine daha genel anlamda Anadolu’dur. Dünde Osmanlı, bu günde Afrika, Asya, Ortadoğu’dur.

Şehirleri, çocuklarla ve kuşlarla da özdeşleştirir bir taraftan şair.
"Dağılsın herkes, bu şehir ancak törende yenilmiş çocuklara yeter" (Sayfa 29)
"Kuşlar yağmur taşıyor şehre" (Sayfa 68)

Şairinin, şehir üstüne en büyük temennisi şu şekildedir;
"Artık kendim için istiyorum hayatın kendisini
Sokaklarını, evlerini, şehrin el değmemiş yerlerini" (Sayfa 74)

Şehir üzerine başkaca neler söylenmiş devam edelim. Şair, şehre bakışını en yalın ve içten hâliyle şu şekilde özetlemiş.
"Zafer bizim, tepeden bakınca şehre her yer ayakaltında nede olsa" (Sayfa 10)
"Paslı bir bakışım var artık büyük şehirlere karşı" (Sayfa 13)
"Ne güzel de yakıştı bu gürültü bu şehre" (Sayfa 15)
"Sürgün bir incelik şehirde, küskün bir selam her yerde/ ıssızlığı geçtim, içimde ne kadar harami varsa saldım şehre" (Sayfa 28)
"Dağılacak ne kadar slogan varsa şehrin üstüne" (Sayfa 29)
"Çöl dediysem sımsıkı bir duruş şehrin ışıklarına karşı" (Sayfa 34)
"Anlaşılmaz sözler etmeliyim/ Yüzüm tanınmasın girdiğim şehirlerde" (Sayfa 51)
"Şimdi kundaklanmış bir şehir sınarken içinin kuru yanlarını.../Herkes geçsin gözlerimden şehir kocaman bir duman oluyor" (Sayfa 54)
"İçlerimizi sakladıkça şehirden, yangından, kuru gürültüden" (Sayfa 57)

Filhakika, medeniyetin, milletin, kültürün, mensubiyetin, birlikte yaşama kültürünün, maslahatın öne çıkardığı şehirlere, nostaljiyle yoğrulmuş eşyanın hikmetiyle, daha çok taşıdığı ruhla bakarız. Şehirleri hem ruhen hemde mücessem olarak birlikte değerlendiririz. İnsanın gönlünü iyileştiren, kültürünü zenginleştiren şehirlerdir bunlar. Sesimizden daha çok sözümüzün kuvvetiyle bakarız onlara. Bu ruhu şiirlerine aksettiren Şair Yazar Mustafa Uçurum'un şiirlerinde şehir imgesinin zirve yaptığı "Dudağına Konan Korku" şiirinin bir bölümüyle yazımı sonlandırmak istiyorum.

"Ben
Şehirde yalnız kalmak
Betona sıkışmak gibi bir şey
Adına kargaşa diyorum çoğu zaman
Damla damla düşerken yağmur şehre müjde gibi
Oku
Oku ki bir ayet
Kemiklerin bir dirilişe doğru kendine gelsin" (Sayfa 59)

İlkay Coşkun
22.05.2021


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum