Dün Kırım bugün Donbas yarın neresi?

Moskova’nın ayrılıkçı Donetsk ve Luhansk’ı tanımasından sonra Rus askeri Ukrayna’nın doğusuna ayak bastı. 8 yıl önce Kırım göz göre göre işgal edilirken Batı’dan sert karşılık gelmemesinden cesaret alan Putin, yine cüretkâr hamleyle uluslararası hukuku çöpe attı. Avrupa ve ABD’nin Donbas’ta da ön alamaması ‘Tankların yarın başka toprağı çiğnemesini kim engelleyecek’ dedirtti.

Dün Kırım bugün Donbas yarın neresi?
23 Şubat 2022 - 10:02

Dünyaya kâbus yaşatan 72 saat... Donbas’ın Rusya’nın parçası olduğunu iddia eden Putin, bölgedeki ayrılıkçı Donetsk ve Luhansk yönetimlerini tanıdı. Rus askerleri ‘barışı koruma’ göreviyle sıcak hatta girdi. Beyaz Saray, kararları işgal olarak nitelendirdi. Putin ise “Rusya eski Sovyet ülkelerinin egemenliğini destekledi. Ukrayna istisna” dedi. Bu ifadeler ‘eski cumhuriyetlere sıra size gelmez’ mesajı olarak değerlendirildi.

ZELENSKY: ARTIK 2014 ŞUBATTA DEĞİLİZ, BAŞKA BİR ORDU VAR

atı tepkisini yaptırım açıklamaktan ileri götüremedi. Kırım’ı da önce tanıyıp ardından ‘Meclis Rusya’ya katılma kararı aldı’ diyerek ilhak eden Rusya 8 yıl sonra aynı senaryoya sarılırken Ukrayna lideri Zelensky’den “2014 Şubat değil 2022 Şubat’tayız. Başka bir ülke, başka bir ordu” yanıtı geldi. Kremlin Sözcüsü Peskov ise “Ukrayna konusunda Rusya ile Türkiye arasındaki görüş ayrılıkları ilişkilerin sürmesini engellemez” dedi.

ULUSLARARASI HUKUK KÜSTAHCA İHLAL EDİLDİ

Rusya’nın uluslararası yasalara göre Ukrayna’ya ait olan topraklara asker sokması zincirleme tepkiye yol açtı. AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Borrell “Uluslararası hukuk küstahça ihlal ediliyor” dedi. ABD ve İngiltere’den de benzer açıklamalar geldi. Ankara da Dışişleri üzerinden ‘Uluslararası hukuka riayet edilmeli’ çağrısı yaptı. Hukukçular ‘Moskova’nın tavrı başka Donbas’lara da zemin hazırlar’ uyarısında bulundu.

SOVYETLERE DÖNÜŞ SENARYOSU SAHNEDE

Ukrayna krizinde aylardır adım adım işgal planı yürüten Rusya Devlet Başkanı Putin eski Sovyet coğrafyasında NATO üyesi olmak isteyen ülkelere yönelik senaryoyu sahneye koymaya devam ediyor. 2008’de Gürcistan’ın Abhazya ve Güney Osetya bölgelerinde, 2014’te ise Kırım’da ayrılıkçıları tanıyıp ilhaka giden yolu açan Putin şimdi de Ukrayna’nın Donbas bölgesinde aynı yöntemi uyguluyor. Rus liderin, Sovyetleri canlandırma planı işlerken, akıllara “Sırada kim var” sorusu geliyor.

Eski bir KGB ajanı olan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in eski Sovyet imparatorluğuna bağlı coğrafyada uyguladığı senaryoya bu kez kısaca Donbas denen Ukrayna’nın doğusundaki ayrılıkçı bölgede uygulanıyor. Geçen Kasım ayından bu yana Ukrayna’nın NATO’ya üye olmaması ve eski doğu bloku üyesi Avrupa ülkelerinde askeri varlığını azaltması talepleriyle dev bir askeri yığınak yapan Kremlin, bu sürede ‘işgal’ iddialarını sürekli yalanlarken, diplomaside de gerilimi kah yükseltip kah düşürerek ayrılıkçı bölgelere girme planını işletti.

Son bir haftadır Donbas bölgesinde şiddetin dozu artırıldı, binlerce kişi tahliye edilerek Ukrayna yönetiminin bölgedeki Rus yanlılarına yönelik soykırım yapacağı temaları işlendi. Önceki gün Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un ABD Başkanı Joe Biden ile masaya oturma çağrılarını reddetmeyen Putin sürpriz bir şekilde Ulusal Güvenlik Konseyi üyelerini toplayarak üyelere önceden ezberletilmiş konuşmaları yaptırarak Donbas’taki ayrılıkçı bölgeleri tanıma kararını duyurdu ve canlı yayında söz konusu kararnameyi imzaladı. Ardından hiç vakit kaybetmeden sınırda aylardır beklettiği askeri güçlere ‘gir’ emri verdi. Daha sonra televizyondan halka hitap eden Putin Ukrayna’nın tarihi olarak Rusya’nın bir parçası olduğu iddiasıyla kendi bakış açısından bir tarih sunumu yaparken Ukrayna’yı Türklerden Rusların koruduğunu söyledi.

Ayrılıkçı Donetsk ve Lugansk yönetimleri de dün beklendiği gibi Rusya’yla yardımlaşma anlaşmalarına onay verdi. Rus barış gücünün bölgeye ne zaman intikal edeceği ve kaç askerden oluşacağı gibi konular henüz netlik kazanmadı ancak Kremlin gönderilecek askerleri “barış gücü” olarak tanımladı. Böylece 2008’de Gürcistan ve 2014’te Kırım’da gerçekleşen senaryoların bir benzeri daha sahneye konmuş oldu. Ayrılıkçı bölgeler konusu genel olarak Kremlin’in “Yakın Çevre” siyasetindeki önemli kozlarından biri. 1991’den itibaren de Moskova; Gürcistan, Ukrayna ve Moldova örneğinde görüldüğü gibi eski Sovyet cumhuriyetleriyle münasebetlerinde bu faktörü aktif olarak kullanıyor. Ancak bu konudaki baskılar sonuç vermediğinde ve artık “diplomatik” yollarla sonuçların elde edilemeyeceği anlaşıldığında, konuyla ilgili verilecek en radikal karar olarak “tanıma” kararı alınıyor.

Rusya 2008’de NATO üyesi olmak isteyen Gürcistan’ın Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlığını tanıdı. İki yönetime de büyük bütçe desteği sağlayan Moskova, bölgede yaşayanlara Rus vatandaşlığı verdi ve orada binlerce asker yerleştirip kendi yörüngesine soktu. Yine 2014’te Ukrayna’da Batı yanlılarının iktidara gelmesi sonrası Kırım’da kendisine bağlı askeri güçlerle müdahale edip sözde bir referandumla bağımsızlık ilan ettirerek Moskova’ya ilhakını gerçekleştirmişti. Donetsk ve Lugansk örneğinde de aynı senaryo uygulandı. Kremlin, Ukrayna yönetiminin adı geçen bölgelere özel statünün verilmesini öngören Minsk Anlaşması’nı hayata geçirmeyeceğini ve Batı ile askeri işbirliğini geliştirdiğini görünce karşı tarafa adım atma şansını tanımadan kendi senaryosunu hayata geçirdi. Aylardır Rusya’nın Ukrayna’ya saldıracağını ileri süren Batı ülkeleri, 21 Şubat akşamı telefon trafiğini başlatsalar da bir sonuç elde edemedi. Neticede Rusya’nın batısında, şimdilik yalnızca Rusya’nın tanıdığı iki cumhuriyet ortaya çıktı.

Abhazya ile Güney Osetya’nın yanı sıra Belarus, Suriye gibi ülkelerin de yakında bu bölgeleri tanımasının şaşırtıcı olmayacağı belirtiliyor. Zira Putin iktidara geldiğinden itibaren SSCB’nin parçalanmasının büyük bir felaket olduğunu, NATO’nun da Sovyetler Birliği ile birlikte tarihe karışması gerektiğini defalarca dile getirmişti. Nitekim özellikle Putin’in başkanlığının ikinci döneminden itibaren (iç siyaseti ve ekonomiyi toparladıktan sonra) Kremlin, dış siyasetinde önceliği yeniden eski Sovyet coğrafyasına vermeye başlamıştı.

Mevcut rejimlere verilen destek, ekonomik yatırımlar, Rus nüfus, ayrılıkçı bölgeler, enerji, askeri alandaki iş birliği, Batı’nın yanlış siyaseti gibi faktörler sayesinde Kremlin, Orta Asya ve Kafkasya’daki varlığını pekiştirdi. 2008’de Kafkasya’da Ermenistan’ın yanı sıra Abhazya ve Güney Osetya gibi “kalelere” sahip oldu ve buraya askeri üsler açtı. 2020’de ise Karabağ’a barış gücü birlikleri göndererek buradaki gücünü daha da pekiştirdi. Moskova, cumhuriyetlerin 30. yılında Baltıklar dışında eski Sovyet coğrafyasında yeniden güçlü bir konuma geldi. Bu zincirde kendisi açısından eksik olan Ukrayna halkasını da Donetsk ve Lugansk ile kapatmış oluyor.

DONBAS'TA BU NOKTAYA NASIL GELİNDİ?

Rusya ile eski bir Sovyetler Birliği ülkesi olan Ukrayna’nın arası, Kiev yönetiminin Avrupa Birliği (AB) ile yakınlaşması üzerine açıldı. Kiev’de iktidara gelen Rusya yanlısı Viktor Yanukoviç, ülkenin Batı’ya yönelmesini engellemek için 2013 yılında AB Ortaklık Anlaşması’nı askıya aldığını açıkladı. Bu karar, Ukrayna tarihinde derin krizlerin başlangıcı oldu. 2013 yılını “meydan olayları” ile uğurlayan Ukrayna yeni yılı iç karışıklıkla karşıladı. Olayların kontrolden çıkması üzerine dönemin Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç, Rusya’ya kaçmak zorunda kaldı. Coğrafi olarak Avrupa ile Rusya arasındaki Ukrayna’nın insanları da Rus ve Batı yanlıları olarak kutuplara bölündü. Olaylar Kırım ve Donbas’a sıçradı. Yerli halk olan Tatarlar ve Ukraynalıların karşı çıkarak katılmadığı 16 Mart 2014’teki tartışmalı referandumun ardından Kırım, Rusya tarafından yasa dışı ilhak edildi.

Ayrılıkçılar sözde halk oylamalarıyla 11 Mayıs 2014’te Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Lugansk Halk Cumhuriyeti isminde iki ayrı sözde yönetim oluşturdu. Fransa’nın başkenti Paris’te 9 Aralık 2019’da, 3 sene aradan sonra Normandiya Dörtlüsü Liderler Zirvesi yapıldı. Ukrayna, Rusya, Almanya ve Fransa devlet başkanlarının katılımıyla gerçekleşen zirvede, tam ateşkes ve Minsk Anlaşması’na bağlılık vurgusu yapıldı. Bu kapsamda 2021 senesine kadar kapsamlı ateşkes ufak çaplı krizlere rağmen sürdürüldü. Ancak bu yıl Rus ordusunun Ukrayna sınırına adeta askeri yığınak yapması, Donbas bölgesinde zaten hiçbir zaman bitmeyen çatışmaları yeniden artırdı. Rusya yanlısı ayrılıkçıların 26 Mart’ta 4 Ukraynalı askeri öldürmesi bölgedeki krizi zirve noktasına çıkardı. Saldırılar karşısında Ukrayna ordusunun tedbirlerini artırması üzerine Rusya, sınıra ve ilhak edilen Kırım’a asker yığdı.

RUS ORDUSUNA SINIR ÖTESİ OPERASYON YETKİSİ

Rusya Parlamentosunun üst kanadı Federasyon Konseyi, Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, ordunun Rusya toprakları dışında görev yapmasına ilişkin başvurusunu onayladı. Kararda, “Federasyon Konseyi, Rusya Federasyonu Silahlı Kuvvetlerinin Rusya Federasyonu toprakları dışında kullanılması için uluslararası hukukun genel kabul görmüş ilke ve kuralları temelinde, Rusya Devlet Başkanı’na onay vermeye karar verir” ifadelerine yer verildi. Ayrıca kararda, Rusya Silahlı Kuvvetleri’nin oluşumları, toplam asker sayısı, faaliyet alanları, görevleri, Rusya Federasyonu toprakları dışında kalma sürelerinin anayasaya göre Devlet Başkanı tarafından belirleneceği kaydedildi. Rusya’nın Ukrayna’nın doğusundaki ayrılıkçı Donetsk ve Lugansk halk cumhuriyetlerini tanıma kararı sonrası, Duma ve Rusya Federasyon Konseyi de anlaşmaları onayladı. Rusya’ya giden Donbasslılara zorunlu göçmen veya geçici sığınma statüsü veriliyor. Donetsk ve Lugansk, Rusya’yla anlaşmalara onay verdi.

AYRILIKÇI BÖLGELERİN TANINMASI NE ANLAMA GELİYOR?

Ukrayna’nın Donbas bölgesindeki Donetsk ve Luhansk, 2014 yılında Ukrayna’dan ayrılarak bağımsızlık ilan etti. Kiev, o dönemden günümüze kadar bölgede yaşanan çatışmalarda yaklaşık 15 bin kişinin öldüğünü söylüyor. Çatışmaya taraf olmadığını savunan Rusya’nın bölgeye “gizli askeri ve mali yardım, Kovid-19 aşılarının temini ve bölge sakinlerine en az 800 bin Rus pasaportu vermek” şeklinde destek verdiği ifade ediliyor. Rusya’nın tanıması, şimdiye kadar Moskova dahil tüm taraflarca çözüm için en iyi şans olarak görülen 2014-2015 yıllarındaki Minsk barış anlaşmalarını fiilen ortadan kaldırıyor. Anlaşmalar, iki bölgenin Ukrayna içinde özerk bölgeler olarak kalmasını öngörüyordu. Uzmanlar, Rusya’nın Gürcistan’ın NATO’ya üye olma isteğini süresiz olarak engellemek ve bu topraklarda askeri varlığını haklı çıkarmak için Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlığını tanıdığını işaret ederek aynı durumun Ukrayna için geçerli olacağını belirtiyor. Ukrayna’daki iç savaşta 8 yıldır büyük yıkıntıya uğrayan ve ciddi ekonomik desteğe ihtiyaç duyan “iki bölgenin sorumluluğu süresiz olarak Rusya’ya ait olacak. Rusya, 2008’de Gürcistan ile kısa bir savaşa giren Abhazya ve Güney Osetya’nın bağımsızlığını tanıdı. İki yönetime de büyük bütçe desteği sağlayan Moskova, bölgede yaşayanlara Rus vatandaşlığı verdi ve orada binlerce asker konuşlandırdı.

KREMLİN AYRILIKÇILARI 'İLAN EDİLDİKLERİ SINIRDA' TANIYACAK

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya’nın, ayrılıkçı sözde cumhuriyetleri hangi sınırlar içerisinde tanıyacağına dair yaptığı yorumda, “Var oldukları ve ilan edildikleri sınırlar içinde tanınacaklar.” ifadesini kullandı. Peskov, başkent Moskova’da gazetecilere yaptığı açıklamada, Rus askerlerinin Donbas’a girdiğine dair bilgileri ise “Teyit etmiyoruz.” şeklinde değerlendirdi. Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Andrey Rudenko ise, Moskova’nın sözde Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetlerine henüz asker göndermeyi planlamadığını açıkladı. Rudenko, Donbass’a asker sevkiyatı halinde bunun Rusya ile Ukrayna arasında doğrudan silahlı çatışma anlamına gelip gelmeyeceği sorusuna “Bizim için tehdit oluşursa, o zaman tabii ki onaylanan anlaşmaya uygun olarak destek sunacağız” yanıtını verdi.

MOSKOVA'YA KUZEY AKIM DARBESİ

lmanya Başbakanı Olaf Scholz, Rusya’nın Ukrayna’nın doğusundaki Donetsk ve Luhansk bölgelerinin bağımsızlığını tanıma kararına tepki olarak Rus doğal gazını Almanya’ya taşıması planlanan Kuzey Akım 2 projesinin onay sürecini durdurma kararını aldıklarını duyurdu. Yapımına 2017 yılında başlanan proje, ABD’nin yaptırım tehditleri nedeniyle dört yıl gecikmeli olarak geçen yıl Eylül ayında tamamlanmış, ancak hattın faaliyete geçmesi için gerekli onayı verecek olan Federal Şebeke Dairesi, onay sürecini Kasım ayında dondurmuştu. Onay ile ilgili kararın yaz aylarına doğru çıkması bekleniyordu. Scholz, dün Berlin’de yaptığı açıklamada, Ekonomi Bakanlığından idari onay sürecinin en baştan başlatılmasını istediğini bildirdi.

Kuzey Akım 2’nin sertifikalandırılmadan hayata geçemeyeceğini vurgulayan Scholz, sürecin ne kadar zamanda tamamlanabileceği ile ilgili bir soruyu da “Kesinlikle zaman alacaktır” diye yanıtladı. Rusya’nın Ukrayna’nın doğusundaki Donetsk ve Luhansk bölgelerinin bağımsızlığını tanımasının “temelden yeni bir durum yarattığını” belirten Almanya Başbakanı, “Bu nedenle son gelişmeler ışığında bu yeni durumu yeniden değerlendirmek zorundayız. Bu, Kuzey Akım 2 için de geçerli” diye konuştu. Scholz’un açıklaması, faaliyete hazır durumdaki Kuzey Akım 2’nin belirsiz bir süre için rafa kaldırılması anlamına geliyor. Alman Ekonomi Bakanlığı, geçen yıl Ekim ayında projenin arz güvenliğiyle ilgili olumlu rapor vermiş ve proje onay için Federal Şebeke Dairesine taşınmıştı. Şimdi Ekonomi Bakanlığının olumlu raporunu geri çekerek raporlama sürecini yeniden başlatması gerekiyor.

Putin’in kararını da eleştiren Scholz, bunun devletler hukukunun ihlali olduğunu, Putin’in bu şekilde sadece Minsk anlaşmalarını ihlal etmekle kalmayıp Rusya’nın on yıllardır taraf olduğu devletler hukuku çerçevesindeki tüm anlaşmaları ve Birleşmiş Milletler ilkelerini ihlal ettiğini kaydetti. Putin’i tüm Ukrayna’yı işgal etmek istemekle suçlayan Scholz, İkinci Dünya Savaşı’ndan yaklaşık 80 yıl sonra Avrupa’nın doğusunda bir savaş tehlikesi baş gösterdiğine işaret ederek “Şu an Avrupa için çok zorlu günler ve saatlere tanık oluyoruz. Bu tür bir felaketi önlemek hepimizin görevi ve buna yardımcı olması için Rusya’ya yeniden çağrıda bulunuyorum” ifadelerini kullandı. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy de “Yaptırımlar Kuzey Akım 2 hattının tamamen kapatılmasını içermeli” diye konuştu.

BATI YAPTIRIMLARI AÇIKLADI LAVROV 'ALIŞKINIZ' DEDİ

ABD ve Almanya’dan sonra Avrupa Birliği ve İngiltere de dün Rusya’ya dün yeni yaptırımları açıkladı. AB Yüksek Temsilcisi Joseph Borrell, Rusya Parlamentosunun alt kanadı Devlet Duması üyelerine, “askeri sektördeki” sorumlulara ve 2-3 Rus bankasına yaptırım uygulayacaklarını açıkladı. İngiltere de beş Rus bankası ile aralarında Putin’in yakın dostu Gennadi Timçenko’nun da bulunduğu üç milyardere yaptırım açıklandı. İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın yaptığı açıklamaya göre, IS Bank, General Bank, Promsvyazbank ve Karadeniz Bankası’na yaptırım kararı alındı. Aynı zamanda, Rus milyarderler Gennadi Timçenko, Boris Rotenberg ve Igor Rotenberg’in İngiltere’deki mal varlıkları donduruldu, bu kişilere İngiltere’ye seyahat yasağı getirildi ve onlarla iş ilişkilerine girilmesi yasaklandı. ABD Başkanı Joe Biden de, önceki akşam Rusya’nın “bağımsızlığını tanıdığını” açıkladığı Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyetleri ile ABD’li kişi ve kurumların tüm ticari ve finansal ilişkilerini yasaklayan bir kararname yayımlamıştı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise, “Avrupalı, ABD’li ve İngiliz yetkililer, Rusya’yı cezalandırmak konusunda yorulana ve tüm güçlerini tüketene kadar durmayacaklar. Rusya bunlara alışkın. Onlar zaten bizi her türlü yaptırımla tehdit ediyor. Batı’nın Donbas’ın tanınmasına tepkisini bekliyorduk. Rusya bunlara alışkın” dedi.

Zelenskiy: Sorumluluk Rusya’da, korkmuyoruz

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Rusya’nın sözde ayrılıkçı yönetimleri tanıma kararına ilişkin “Alınan kararlarla bağlantılı sonuçların tüm sorumluluğu Rusya’ya aittir.” dedi. Rusya’nın son hareketleri ülkemizin egemenliği ve toprak bütünlüğünün ihlali olduğunu aktaran Zelenskiy, ayrılıkçıları tanımanın tek taraflı olarak Minsk anlaşmalarından çıkmak ve Normandiya Formatında alınmış kararları göz ardı etmek anlamına gelebileceğini aktardı. Rusya’nın Donbas’ta 2014’ten beri var olan askeri varlığını meşru hale getirmiş olacağını kaydeden Zelenskiy, Normandiya Dörtlüsü Zirvesi için acil çağrı yaptıklarını belirtti. Sınırlarının iyi şekilde korunduğunu hatırlatan Zelenskiy, kendi topraklarında olduklarını ve hiçbir şeyden korkmadıklarını söyledi. Kimseye bir şey borçlu olmadıklarını ifade eden Zelenskiy, “Kimseye bir şey vermeyeceğiz. Bundan eminiz. Çünkü 2014 Şubat değil, 2022 Şubat’tayız. Başka bir ülke, başka bir ordu. Tek amaç Ukrayna’da barış.” dedi. Zelenskiy, ülkesinin siyasi-diplomatik çözüme bağlı olduğunu kaydetti.

Esad rejimi ayrılıkçı yönetimlerle işbirliği yapacak

Suriye’deki Beşşar Esad rejiminin Dışişleri Bakanı Faysal el-Mikdad, Putin’in sözde Donetsk ve Lugansk halk cumhuriyetlerini tanıma kararını desteklediklerini ve söz konusu ayrılıkçı yönetimlerle işbirliği yapacaklarını açıkladı. Mikdad, “Batı’nın bugün Rusya’ya karşı yaptığı, terör savaşı sırasında Suriye’ye yaptığına benziyor. ABD ve Batılı ülkeler Suriye’de Orta Doğu ve dünyayı tehdit eden terörü desteklemeye devam ediyor.” dedi. Esad rejimi, Mayıs 2018’de de Gürcistan’dan tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Rusya destekli ayrılıkçı Abhazya ve Güney Osetya bölgelerini tanıma kararı almıştı.

DÜNYADAN DA TEPKİ YAĞDI

* ABD Başkanı Joe Biden, Putin’in kararını şiddetle kınadıklarını belirtti. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’e Kiev yönetimine tam destek verdiğini dile getirdi.

* Avrupa Birliği, kararın, uluslararası hukukun, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün ve Minsk anlaşmalarının açık bir ihlali olduğunu bildirdi.

* Birleşmiş Milletler (BM), Ukrayna ve Rusya arasında gelinen noktanın son derece tehlikeli olduğu uyarısı yaparak, büyük çatışma riski taşıyan gelişmelerin ne pahasına olursa olsun önlenmesi gerektiği çağrısında bulundu.

* Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde acil toplantı yapılmasını ve Avrupa’nın yaptırım kararı almasını istedi.

* Almanya, Rusya’nın sözde Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetlerini tanıma kararını geri almasını istedi.

* NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, “Donetsk ve Lugansk Ukrayna’nın parçasıdır. Rusya ayrıca bir kez daha Ukrayna’yı işgal için bahane sahnelemeye çalışmaktadır.” değerlendirmesi yaptı.

* Hollanda Başbakanı Mark Rutte, Putin için “Bu adam tam bir paranoyak. Demokratik olarak seçilmiş olmasına rağmen Kiev’deki hükümeti bir diktatörlük olarak tasvir ediyor. Halbuki Rusya’da basın özgürlüğü ve halk özgürlüğü yok.” diye konuştu.

* Çin’in BM Büyükelçisi, tüm tarafların itidalli davranması ve olayları tırmandırabilecek herhangi bir eylemden kaçınması gerektiğini söyledi.

* Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), kararı sert bir şekilde kınarken, “Bu adım, uluslararası hukukun ve temel AGİT ilkelerinin ihlalidir ve Minsk anlaşmalarına aykırıdır.” görüşü paylaşıldı.

* Kazakistan, “Donetsk ve Lugansk’ın tanınmasının söz konusu olmadığını” duyurdu.

ANKARA: KABUL EDİLMEZ BULUYORUZ VE REDDEDİYORUZ

Dışişleri Bakanlığı, Rusya’nın sözde Donetsk ve Luhansk Cumhuriyetleri’ni tanıma kararına ilişkin “Rusya’nın söz konusu kararını kabul edilmez buluyoruz ve reddediyoruz.” açıklamasını yaptı. Bakanlıktan yapılan açıklamada, kararın, Minsk Anlaşmaları’na aykırı olduğu gibi, Ukrayna’nın siyasi birliğinin, egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün açık ihlali anlamına geldiği belirtildi. Açıklamada şunlar kaydedildi: “Rusya’nın söz konusu kararını kabul edilmez buluyoruz ve reddediyoruz. Bu vesileyle Ukrayna’nın siyasi birliğinin ve toprak bütünlüğünün korunmasına bağlılığımızı vurguluyor, tüm ilgili taraflara sağduyu ve uluslararası hukuka riayet çağrısı yapıyoruz.”
Kaynak:https://www.karar.com/dunya-haberleri/dun-kirim-bugun-donbas-yarin-neresi-1652906

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum