Dr. Halil Yıldırım: İslâm'da Kadın

İslâm'da Kadın

Daha Nebî güçsüz, Süfyanîler kalabalıktı. Kâbe kapısını açmamıştı davetçiye. Ama Hatice açmıştı. Kim bilir Hatice Nebi'ye inanmasa Nebî'nin sınavı başka olacaktı.

Bir kadın değiştirdi daveti, icabeti, peygamberi. Hani Cemil Meriç diyor ya " İsa'yı İsa yapan ona inanan Havarileri idi " diye. İşte Nebi'yi Nebi yapan da ona ilk inanan Hatice'tûl Kübra idi. Öyle inandı öyle iman etti ki herşeyi ile tüm kalbi ile ardında bir dağ gibi durdu Nebî'nin.

Ak Pamuk ailesi namı ile bir kadın. Göğsü Arap coğrafyasından geniş mayası Ötüken'den bir kadın Sümeyye validemiz. Bu dine can koyup can olunacağını öğretti. Dilinde ki ikrârı kalbinde tevhîd edip ilk kutlu Ocak oldu. Sonra gelen bütün Seyr-î Sûluk yolcuları onun müridanındandır. O İslâm'ın ilk dervişidir. İstenilenden fazlasını istenilmeden verdi. İşte " ilahi ircîi rabbike razıyyeten merziyye " ayeti mukabilinde bir can. Ve bu can fedayı bir sefer değil oğlu Ammar ile yine tatbik etti. Şehid anası ve şehid oldu.

Adı bereket, adı vuslat, adı hasret Fatîma. Nebî'nin can paresi, Evlâd-ı Resûl'un annesi. Teslimiyet ve güvenin nişanı. Hatice'tûl Kübra'nın biricik kızı. Elinde bereket nefesinde Kâbe kokan kadın. Ona ad veren Mustafamız Amcası Ebu Talib'in kıymetli eşi Manevi Annesi Fatıma binti Esed'e benzesin diye Fatıma koymuştu adını. Fatıma binti Esed Ebu Talib'i küçük Muhammed oturmadan sofraya oturtmazdı. Her Perşembe gecesi küçük Muhammed'i yıkar ve saçlarını tarardı. Hatta oğlu Cefer Muhammed'i kıskanıyordu. İşte Nebi böyle bir şefkatli kadının elinde büyüdü. Sonra o kadını oğlu, Kâbe'nin oğlu Ali'yi de o şefkatle kendi yetiştirdi. Kızı Fatıma'yı Fatımadan olma Kâbe de doğma Ali ile evlendirdi.

Bir kadının yetiştirmesi Muhammed bir kadının İmanı ile Peygamber oldu, bir kızın doğumu ile Baba oldu. Kızından olanlarla hem yolu erkânı devam etti hem dede oldu.

Hâsıl-ı Kelâm dostlar bugün minarelerden Ezan işitiyorsanız bu kadınlar sayesindedir. Her bir ezanda rahmet olsun onlara.

Dr. Halil Yıldırım