Doğu Türkistan'daki Çin katliamın ayrıntıları

Hamit Göktürk - Dünya Bülteni / Haber Merkezi

Doğu Türkistan'ın Kaşgar Vilayetine bağlı Kargalık İlçesi Yılkıcı kasabasında Çin işgal güçlerinin silahsız Uygur gençlerine karşı giriştiği saldırı sonucu 28 kişinin hayatını kaybettiği katliamın ayrıntıları belli oldu. 

20 Ağustos Salı günü meydana gelen katliamla ilgili bilgiler, Çin yönetiminin baskısı ve sıkı sansürü nedeniyle saldırının üzerinden ancak bir hafta geçtikten sonra kamuoyuna yansıdı. Washington merkezli Özgür Asya Radyosu, yerel polis yetkilileri ile bölge sakinlerine telefonla ulaşarak olayla ilgili bilgileri duyurdu. 

Yılkıcı Emniyet Amiri Batur Osman, bölgede böyle bir olay meydana gelmediğini iddia ederek telefonla bilgi vermeyi reddetti.

Yılkıcı'da görev yapan polis memuru Alimcan ise olaylarla ilgili olarak "Taklamakan Çölü'nün kıyısında Poskam İlçesi ile Yılkıcı kasabası arasında yer alan arazide toplandığı bildirilen ve çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu gruba yönelik polis operasyonu yapıldığını'' söyledi. 

Polis memuru Alimcan, polis katliamının ardından cesetlerin iş makineleri ile açılan çukurlara topluca gömüldüğü yolundaki soruya ise bu konuda bilgisi olmadığı şeklinde cevap vererek, olay mahallinde bıçak benzeri kesici aletler ile birkaç balta bulduklarını iddia etti.

Bölge sakinlerinden biri ise saldırının 4-5 gün önce meydana geldiği bilgisine ulaştıklarını ve işgal yönetiminin katledilen geçlerin silah eğitimi almak için toplandıklarını iddia ettiğini ifade etti. Bölge sakini, olay mahallinde bulunan gençlerin özel birliklerce kuşatıldıktan sonra hiçbir uyarı yapılmadan üzerlerine ateş edildiğini ve gençlerin katliama tabi tutulduğunu söyledi. Bölge sakini ayrıca Kaşgar'dan gelen özel birliklere mensup bir Çinli askerin de çatışmalarda öldüğünü belirtti.

Bazı bölge sakinleri de, Çin yönetiminin dini eğitime getirdiği sert yasaklamalar nedeniyle, DoğuTürkistanlı ailelerin çocuklarını dini eğitim almaları için gözlerden ırak Taklamakan Çölü'ndeki vahalarda bulunan Kur'an kursu ve medreselere gönderdiklerini, öğrencilerin sabahın erken saatlerinde aileleri tarafından arabalarla buraya bırakıldıklarını, akşam ise yine aynı şekilde dikkat çekmeden evlerine götürüldüklerini ifade ediyor. Bölge sakinlerinin bu dini eğitim faaliyetlerini özenle gizlemelerine rağmen işgal yönetiminin yıllardan beri devam eden faaliyetlerden haberdar olduğu belirtiliyor. Ayrıca işgal yönetiminin tesettürlü kadınlar ile sakallı gençlere yönelik dışlayıcı ve sosyal linç amaçlı kampanyasının Ramazan ayından beri şiddetinin artarak sürdüğü de gelen bilgiler arasında... Son katliamda öldürülen gençlerin yaşlarının 11 ile 20 arasında olması da Çin yönetiminin Müslüman gençlere yönelik baskısının ifadesi... Bu nedenle son katliamın, işgal yönetiminin, medrese ve Kur'an kurslarına devam eden talebelere gözdağı vermek için giriştiği bir saldırı olabileceği belirtiliyor.

Bu arada katliamın gerçekleştirildiği bölgenin halen özel birliklerin kontrolü altında olduğu, bölgeye giriş çıkışların yasaklandığı ve toplu tutuklamaların devam ettiği bildiriliyor.