DİRLİĞİMİZ, BİRLİĞİMİZDEDİR - Prof. Dr. Nurullah Çetin

DİRLİĞİMİZ, BİRLİĞİMİZDEDİR - Prof. Dr. Nurullah Çetin
16 Haziran 2020 - 16:33

DİRLİĞİMİZ, BİRLİĞİMİZDEDİR

Tarih boyunca içinde bulunduğumuz coğrafyanın tek düzene sokucusu, tek adaletle hükmedicisi, dünyaya gerçek insanlık medeniyetini Türk-İslam değerleri üzerinden inşa edicisi, her türlü Haçlı emperyalist saldırganlıklara karşı aşılmaz bir set olarak kale gibi duruşu ortaya koyan Türk milletidir. Bunu bilen Haçlı Siyonist emperyalist sömürgenler, bu coğrafyayı istedikleri gibi yağmalayıp talan edebilmek, dönüştürüp hâkim olabilmek için önlerinde engel olarak gördükleri birliği içinde dirlikli Türk milletini yok etmeyi, parçalayıp darmadağın etmeyi amaçları için en etkili yol olarak görmüş ve Türk milletini siyaset, din ve kültürel değerler üzerinden parçalama siyasetini gütmüş ve bunda büyük ölçüde başarılı olmuştur.

Türk milleti yeniden tarihin efendisi, coğrafyamızın kurtarıcısı, dünyanın bozulan dengesini yörüngesine oturtucusu, her türlü Haçlı Siyonist emperyalist sömürünün yok edicisi, birbirine kırdırılarak yok edilen İslam dünyasının koruyucusu olacaksa, önce kendi içinde bir, beraber ve bütün olacaktır.

Türk milletinin bir ve beraber olmasının zemini, duyguda, imanda, gönülde, düşüncede, ülküde, dilde, tarihte, işte, değerlerde, gayede, kültürde, toplumsal dayanışma yapısında, hak, hukuk, adalet, saygı, sevgi ve her türlü millî, İslamî ve insanî değerlerde buluşmadır.

Türk milletinin bir ve beraber olmasını istemeyen dış ve iç düşman odaklar, Türklerin arasına bin türlü fitne, fesat sokuyor, her türlü bozgunculuk, nefret, çatışma aracını devreye koyuyorlar. Türkleri birbirine kırdırmak, birbirinden nefret ettirmek, birbirine düşman etmek, birbirinin kuyusunu kazmak için şeytanın bile aklına gelmeyecek tezgâhlar kuruyorlar.

Türklerin millî birlik ve beraberliklerini dinamitlemek için üç temel alanda çalışıyorlar:

1.Siyaset: En önemli tezgâhları particilik fitnesidir. Bu konuda çok sinsi çalışıyorlar. Türkleri parçalayıp güçten düşürmeyi, etkisiz parçalara ayırmayı başarıyla uygulayan Haçlı Siyonist odaklar, geri planda kendi kurdukları ya da kurdurdukları farklı imiş gibi görünen; ama aslında hepsi bir ailenin üyelerinin yönetim mekanizmalarında görev aldıkları partileri Türklerin önüne Türk milletinin siyasi temsilcileri ve sözcüleri imiş gibi sunuyorlar. Türkler de partilerle bölünerek aynı partinin değişik görünen şubeleri adına birbirlerine giriyorlar, birbirlerini suçluyorlar, birbirlerini itip kakıyorlar, birbirlerinin ayağını kaydırmaya çalışıyorlar.

Ey Türkler, hangi partiye oy verirseniz verin, oy verdiğiniz ya da taraftar olduğunuz aynı partinin şubeleri yüzünden birbirinize girmeyin, kardeşliğinizi koruyun. Ey Türk milleti, siyaseten Türk millet birliğini esas alan, tam bağımsız, kaynaklarının sömürülmesine izin vermeyen, tek vatan: Türkiye, Türkistan, tek Dil: Türkçe, tek din: İslam, tek bayrak: Türk bayrağı, tek devlet: Tam bağımsız millî Türk devleti değerlerinde birleşin.

Büyük Göktürk Devleti, Çin’in yumuşak ipeğine ve tatlı sözüne kanıp birbirine düşen boy beylerinin siyaseten parçalanması ve iktidar hırsıyla birbirleriyle çatışması sonucu yok oldu gitti. Büyük Selçuklu Devleti, valilerin valisi oldukları illerde ayrı baş çekerek, beylik ilan ederek derebeyi gibi site devletçikleri, beylikler halinde bölünüp parçalanmaları sonucu dağıldı, yıkıldı gitti. Büyük Osmanlı Devleti, Türk milletinin idarecisi ve siyasetçisi olduklarını unutup Batılı devletlerin memuru gibi iş görmeye kalkan milliyetsiz idareci ve siyasetçilerin teslimiyetçi, sömürge memurluğuna dayalı politikaları yüzünden yok oldu.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti eğer yok olmayacaksa, Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk’ün kurucu ilkelerine ve Devletin kuruluş felsefesine bağlı olarak tam istiklalci, yüzde yüz millî Türk devleti vasfını korumasına bağlıdır.

2.Din: Dış ve iç düşmanlar, Türk milletini siyaseten partilere bölerek birbiriyle kavga ettirdikleri gibi dinen de tarikat ve cemaatlere böldüler. Kur’an ve Hz. Muhammed İslam’ının dışında yüzlerce tarikat ve cemaat ürettiler. Bunların pek çoğu yabancı devletlerin kontrolünde olup bu cemaat ve tarikatlara paylaştırılan Türkler, tarikat ve cemaat şeflerinin kişisel hırs, ihtiras, kin, nefret, mal, kadın, iktidar hırsları adına birbirine düşman olmuş, birbirinin bindikleri dalı kesmekle meşguller.

Ey Türkler, Kur’an ve Hz.Muhammed dini olan gerçek İslam’da birleşin, İslam dışı her türlü tarikat ve cemaat oluşumunda yer alıp düşmanlar tarafından kullanılan eleman olmaktan kurtularak özgürleşin. Eğer mutlaka tarikat istiyorsanız Ahmet Yesevi tarikatında, düşünce cemaati istiyorsanız İmam Maturidi düşüncesinde birleşin.

*Kültürel Değerler: Dış ve iç düşmanlar, Türk milletini gündelik yaşantılar ve kültürel değerlerde de böldüler. İslam’ı bütün yönleriyle daha iyi yaşamaya çalışan Türkleri gerici, yobaz diye, İslam ibadet ve kurallarına fazla riayet etmeyen Türkleri ilerici, çağdaş, modern diye yaftalayıp böldüler ve birbirlerinden nefret ettirmeye çalıştılar.

Ey Türkler, birbirinizin inancına ve yaşantısına müdahale etmeyin, farklı hayat tarzlarından dolayı birbirinizden nefret etmeyin, birbirinizi dışlamayın, “senin dinin sana, benim dinim bana”, ”dinde zorlama yoktur” ayetleri gereğince din ve vicdan hürriyeti ilkesinde birleşin ve Türk kardeşliğinizi koruyun.

*İslamî birlik ilkemiz şu ayettir: “Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı yapışın; bölünüp parçalanmayın. “(Al-i İmran, 103)

*Millî birlik ilkemiz de Atatürk’ün şu sözüdür: “Diyarbakırlı, Vanlı, Erzurumlu, Trabzonlu, İstanbullu, Trakyalı ve Makedonyalı, hep bir ırkın evlâtları, hep aynı cevherin damarlarıdır. Ne mutlu Türküm diyene!”

Prof. Dr. Nurullah Çetin

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum