Celal Ruşen: İran Süleymani'nin Ölümünden 48 Kişiyi Sorumlu Tutuyor

İran İslam Cumhuriyeti Süleymani’nin Ölümünden 48 Kişiyi Sorumlu Tutuyor

İran İslam Cumhuriyeti Devrim Muhafızları Kudüs gücü komutanı Kasım Süleymani, İran destekli Şia milis gücü Haşdi Şabi komutanıyla birlikte Lübnan’dan Hasan Nasrullah ile görüştükten sonra Bağdat dönüşü ABD güçleri tarafından öldürülmesinden bir yıl geçiyor. Hamenei’nin dediği gibi sınırsız askerlerin komutanı Süleymani’nin öldürülmesinden sonraki dönem İran yakın tarihinde tam bir fiyasko olarak değerlendiriliyor. Kanlı sert intikam yeminleri edilirken ilk olarak Süleymani’nin defin merasiminde izdiham nedeniyle yüzlerce kişi ayakaltında kalarak can verdi. İran bu haberleri ört bas etmek isterse de başarılı olamadı. Sonraki günlerde İran Devrim Muhafızları Irak’ta ABD üssünü hedef alarak birkaç füze fırlattı ve geniş bir biçimde intikam alındı diye reklam yaptı. Gerçek sonuç elbette neredeyse hiçti, çünkü hiçbir ABD askerinin burnu bile kanamamıştı.
İç kamuoyunu ve bir nevi radikal grupların gönlünü alıp susturmayı amaçlayan İran yönetimi esas fiyaskoyu bundan sonra yaşayacaktı. Tahran hava limanından havalanan Ukrayna hava yollarına ait sivil yolcu uçağı havalandıktan sadece birkaç dakika sonra iki füze ile vuruldu. Birkaç gün sessiz kalan İran yetkilileri ve hatta bu konuda açık bir biçimde yalan söyleyen hükümet sonunda Devrim Muhafızları hava savunma sistemleri tarafından yolcu uçağın vurulmasını itiraf etti. Sonuç 176 sivil yolcu hayatını kaybetti. Henüz bir ay olmadan beş yüze yaklaşan masum insan ölmüştü.
Şimdi bir yıl bu olayın üzerinden geçiyor ve Kasım Süleymani’nin ölüm yıl dönümü merasimini geçirmek için görevlendirilen isim Amir Abdollahian geçirilecek olan geniş kapsamla merasimlerin yanı sıra bunun sadece İran dahilinde olmayacağını ve Yemen, Irak, Afganistan, Lübnan ve Venezuela gibi İran’ın askeri ve siyasi nüfuzunun olduğu ülkelerde de gerçekleşeceğinden haber verdi.
Abdollahian aynı zamanda dün Keyhan gazetesine verdiği röportajda Süleymani ölümünde itham edilenlerin 48 olduğunu söyledi. Hiçbir isim açıklamayan Abdollahian İran yargısında bu konuyla ilgili dosyaların hazırlandığını ve 6 farklı ülkeye ile adli temsil düzeyinde işbirliği başlandığını açıkladı.
Abdollahian kırk beş ismin kırk sekize yükseldiğini söyleyerek doğrudan ve ya dolaylı bu konuda iştirak eden ve parmağı olanların sert bir biçimde cezalandırılacağını söyleyerek sık sık intikam kelimesini kullandığı dikkat çekti.
Abdollahian bu konuyla ilgili yargı meselesine değinirken sözlerinin sonunda oldukça düşündürücü cümleler sarf ediyor: “doğal olarak sert intikam mevzusu İran İslam Cumhuriyeti’nin esas ciddi öncelikli işlerindendir. Ve bu mevzu kendi uygun zamanında ve kendi uygun yöntemiyle gerçekleştirilecektir”.
Burada Abdollahian’ın sözlerinin satır aralarından şunu rahatlıkla okumak mümkün, ne kadar yargı takibi gündemde tutulmak istenirse de uluslararası camiaya yönelik göz boyamadan başka bir şey değildir. İran İslam Cumhuriyeti son aylarda da İran dışında gerçekleştirdiği sivil muhaliflerine yönelik terör ve kaçırma operasyonlarından belli olduğu gibi bu konuda da iyi bildiği geleneksel yöntemleri yani terör ve kaçırma operasyonlar düzenlemekten çekinmeyecektir.

Celal Ruşen Kafkassam

KAFKASSAM – Kafkasya Stratejik Araştırmalar Merkezi
https://kafkassam.com