Bölgesel Güçten Küresel Güce: Türk Devletleri Teşkilatı

Bölgesel Güçten Küresel Güce: Türk Devletleri Teşkilatı
09 Kasım 2024 - 18:54

Bölgesel Güçten Küresel Güce: Türk Devletleri Teşkilatı

Türkiye, Türk dünyasının öncüsü ve lokomotif ülkesidir. Türk Devletleri Teşkilatı (TDT), İstanbul, Semerkant, Bişkek, Astana, Bakü ve Budapeşte gibi manevi başkentleri olan uluslararası bir örgüttür. Dünya, 21. yüzyılda çok kutuplu bir uluslararası sistemin inşasına doğru ilerliyor. 2001’den bu yana Türkiye, Rusya ve Çin gibi ülkeler çok kutuplu ve daha adil bir dünya düzeni kurmayı hedeflerken, ABD tek kutuplu sistemi sürdürmeye çalışmaktadır. Türkiye’nin dış politikası, bu iki grup arasındaki mücadelenin merkezinde belirleyici bir rol oynamaktadır. Bu bağlamda, bölgesel iş birliğinden küresel iş birliğine doğru genişleyen Türkiye’nin ilişkileri her geçen gün daha da önemli hale gelmektedir.

2009 yılında Türk Dili Konuşan Ülkeler İş Birliği Konseyi adıyla faaliyetlerine başlayan TDT, kurumsallaşmasını büyük ölçüde tamamlamış ve uluslararası alanda adından sıkça söz ettiren bir aktör haline gelmiştir. Bu anlamda bir süredir “Türk Çağı” sloganıyla hareket eden TDT, 21. yüzyılı Türk yüzyılı yapmaya kararlı görünmektedir. TDT, başta Çin, ABD ve Rusya olmak üzere büyük güçlerin Türkistan coğrafyasındaki etki alanlarını daraltan bir yapı haline gelmeyi başarmış ve sadece bölgesel bir aktör olmaktan öteye giderek küresel bir güç olmayı hedeflemiştir. TDT, ekonomiden kültüre, eğitimden sosyal ilişkilere, savunma sanayiinden teknolojik iş birliğine kadar birçok alanda üye ülkeler arasındaki ilişkileri geliştirmeye devam etmektedir. Örgütün Genel Sekreterliği bünyesinde kurulan alt komisyon sayısı ve bu komisyonlarda ele alınan iş birliği alanları bugün itibarıyla 30’u aşmıştır.

Zirvede Öne Çıkan Başlıklar

Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları 11. Zirvesi, 6 Kasım 2024 tarihinde Kırgızistan’ın ev sahipliğinde, ‘‘Türk Dünyasını Güçlendirmek: Ekonomik Entegrasyon, Sürdürülebilir Kalkınma, Dijital Gelecek ve Herkes İçin Güvenlik’’ temasıyla gerçekleştirildi. Zirvenin sonunda devlet başkanları tarafından ‘‘Bişkek Bildirisi’’ kabul edildi. TDT bayrağı değiştirildi ve bu zirvede üye ülkelerin tüm devlet başkanlarının imzalarıyla kamuoyuna sunuldu.

Bayrağın ortasındaki Selçuklu yıldızı, Türk milletlerinin kadim geçmişini ve ortak değerlerini vurgular. Türk devletlerinin ortak vizyonunu ve birliğini güçlendiren önemli bir unsur olarak öne çıkar. Halk arasında sekiz köşeli yıldıza ‘‘Selçuklu yıldızı’’ denir ve Türk milletlerinin tarihi birliğini temsil ediyor.

Zirveye Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Macaristan Başbakanı Viktor Orbán, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkmenistan’ın Bişkek Büyükelçisi N. Gollıyev ve TDT Genel Sekreteri Sayın Büyükelçi Kubanıçbek Ömüraliyev katıldı.

Zirve öncesinde TDT Dışişleri Bakanları Konseyi, Devlet Başkanları tarafından imzalanacak belgelere son şeklini vermek üzere toplanarak, Bakanlar düzeyindeki belgeleri kabul etti ve Teşkilatın gündemindeki çeşitli konuları görüştü.

“Türk Dünyasının Güçlendirilmesi: Ekonomik Entegrasyon, Sürdürülebilir Kalkınma, Dijital Gelecek ve Herkes için Güvenlik” temasına adanan Zirve’de Devlet Başkanları, Türk Dünyasında iş birliğinin derinleştirilmesi ve zenginleştirilmesi ile Türk Devletleri arasındaki dayanışmanın TDT çerçevesinde arttırılması yönündeki kararlılıklarının altını çizdiler.

TDT Liderleri Zirve sırasında güncel bölgesel ve uluslararası gelişmeler hakkında da görüşmelerde bulundular. Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov’un teklifi üzerine Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Türk Dünyası’nda iş birliğinin güçlendirilmesine yaptığı önemli katkılardan dolayı Devlet Başkanları Konseyi tarafından “Türk Dünyası Ali Nişanı” ile ödüllendirildi

Zirvede konuşan üye devletlerin devlet başkanları farklı noktalara vurgu yaparak Türk dünyasındaki iş birliğinin daha da güçlendirilmesi ve geliştirilmesi gerektiğini ileri sürdüler. Bu noktada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en kısa sürede ortak Türk alfabesine geçilmesi konusundaki hassasiyeti önemlidir. Erdoğan, üye devletlerin alfabe değişikliği için gerekli dönüşüm çalışmalarını en kısa sürede tamamlamalarını talep etti. Elbette bu dönüşüm süreci bir gecede tamamlanamayacak kadar büyük bir çalışma gerektiriyor. Erdoğan konuşmasında ayrıca Türk dünyasının liderlerini İsrail’in saldırgan tutumu karşısında dünyanın geri kalanından farklı bir tavır almaya çağırdı.

2025 yılında gerçekleşecek olan Gayriresmi TDT Zirvesi’ne Macaristan’ın ev sahipliği yapacağı kaydedilirken 12. TDT Zirvesi’nin de Azerbaycan’da gerçekleştirilmesine karar verildiği belirtildi. Bildirinin devamında ise Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’e de 2025 yılı Türk dünyasının dijital başkenti statüsü verildiği, Türk dünyası ideallerinin korunması ve güçlendirilmesi amaçlanan Türk Dünyası Şartı’nın onaylandığı, TDT Sivil Koruma Mekanizmasının kurulacağı, Türk Yeşil Finans Konseyinin (TYFK) teşkil edileceği ve Bişkek merkezli TDT üyesi ülkelerin Kızılay dernekleri arasında Türk Kızıl Ağının kurulacağına yer verildi.

Aynı zamanda Türk Dünyası Tüzüğü ile TDT Daimi Temsilcileri Yönetmenliği de kabul edildi. Türk Devletleri Teşkilatı Merkez Bankaları Konseyinin kurulması ve Dijital Ekonomi alanında iş birliği yapılacağı vurgulanan bildiride, uzay faaliyetleri alanında iş birliğini öngören uzay faaliyetlerine ilişkin mutabakat zaptı ve Türk Devletleri Teşkilatının geniş bir dil modelinin geliştirilmesine ilişkin mutabakat zaptı imzalandığı ifade edildi. Turan Serbest Ekonomik Bölgesi’ne de değinilen Bildiri’de TURANSEZ üye devletlerinin, ekonomik iş birliğini daha da güçlendirecek ve bölgedeki yatırım fırsatlarını artıracak olan TURANSEZ’in resmi açılışının 2025 yılında düzenlenmesi konusunda iş birliği yapmaya teşvik ettikleri aktarıldı.

Zirvede İsrail’in Gazze ve Lübnan’a yönelik saldırıları kınandı. Zirve sırasında bölgedeki insani durumla ilgili endişeler dile getirildi, sivillere yönelik ayrım gözetmeyen saldırılar kınandı ve acil ateşkes çağrısı yapıldı. Lübnan’da derhal ateşkes talep edildi ve Lübnan’daki Birleşmiş Milletler Geçici Barış Gücü’ne (UNIFIL) yönelik saldırılar kınandı. TDT’nin küresel barış adına dile getirdiği bu kararlar büyük önem taşımaktadır.

21. yüzyıl Türk yüzyılı olma yolunda ilerliyor. Bugün Türk dünyasında büyük gelişmeler yaşanıyor. TDT’nin sağladığı siyasi birlik önemli ilerlemeler kaydetmeye başladı. TDT üye ülkelerinin zenginliği yalnızca demografik ve jeostratejik değerlerle ölçülemez. TDT aynı zamanda uluslararası düzeyde bir aktördür ve şu anda uluslararası sistemdeki güç dağılımını okuyabildiği ölçüde ekonomik ve politik organlarını geliştirmektedir. Sonuç olarak örgüt, kısa vadede mutlak bir istikrar olmasa bile, küresel ve bölgesel barışı sağlamada, çatışma bölgelerinde barışı ve küresel düzeyde göreceli istikrarı sağlamada etkili olabilecek bir aktör olduğunu uluslararası kamuoyuna göstermeye başlamıştır.



Kaynak:ANALİZAVRASYA ARAŞTIRMALARI MERKEZİ, 9 Kasım 2024, https://udiad.org/bolgesel-gucten-kuresel-guce-turk-devletleri-teskilati/


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum