Bizim hainlerimiz kıymetlidir. Fahreddin Paşaya Dil Uzatanlar

~~
Emma Hamilton ve Ekrem Buğra Ekinci... (TTK Ku'tül Amare Sempozyumu son oturumunda yaptığım değerlendirme konuşmasından 21 Aralık 2017)

Şimdi de İngiliz tarihinden kısa bir hikâye anlatarak sözlerimi güncel bir tartışma ile bağlayacağım. 1805 Trafalgar zaferi kahramanı Amiral Nelson, hayatını kaybedeceği muharebeye giderken vasiyetnamesine bir ilave yapar. Başka birisinin resmi nikâhlı eşi olan metresi Emma Hamilton’a hayatını kaybetmesi halinde İngiliz hükümetinin bakmasını ister. Fransız donanmasının imha edildiği Trafalgar’da amiral hayatını kaybeder. Büyük bir kahraman olarak ihtişamlı bir törenle toprağa verilir.

Dönemin İngiliz başbakanı William Pitt, kahraman amiralin metresine hükümetin aylık bağlaması ile ilgili vasiyetindeki talebini reddeder. Başbakan, bu talebi kabul edersek “İngiltere olarak alçaklık ve kahpeliği ödüllendirmiş oluruz” der.

Şimdi Birinci Cihan Harbi’nin Kut’ül Amare zaferinin konu edildiği bu sempozyumun son saatinde izin verirseniz aynı harpte Türk askerlik tarihinin şerefli bir sayfasının kahramanına yapılan ağır hakareti dikkatinize sunmak istiyorum. Bildiğiniz gibi Cihan Harbinin övünçle yad edilmesi gereken sayfalarından birisi de Medine müdafaasıdır. Medine’de Fahrettin Paşa komutasındaki Hicaz Kuva-yı Seferiyesi dünya harp tarihine destansı bir savunma örneği hediye etmiştir. İngiliz işbirlikçilerine karşı Hazret-i Peygamberin kabrini savunan Fahrettin Paşa asla tevil edilemeyecek bir bakış açısı ile bir akademisyen tarafından tahkir edilmiştir. Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci “Medine’yi Şerif Hüseyin Paşa’ya karşı müdafaa eden Fahrettin Paşa bile kahraman oldu” diye yazabilmiştir. Bu şahsa göre Mehmetçik asilere teslim edilmeliydi. Bu bakış açısının Kore savaşında “Teslim ol Memet” diye çağrı yapan meşhur şairimizin düşük seviyesini yansıttığını kabul etmemiz gerekir.

Dahası Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanının Fahrettin Paşa’yı hırsızlıkla itham eden dayanaksız iddialarından kısa bir süre önce bahsi geçen kimse “Medine’den topladığı hazineleri ve mukaddes emanetleri Cemal Paşasına yolladı” diye yazmıştır. Tabiri caizse Fahri Paşa’yı hırsızlıkla olmasa bile yağmacılıkla itham ederek bu defa da Abdullah bin Zayed’e kapı aralamıştır.

Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci, Türkiye Bilimler Akademisi tarafından ödüllendirilmiştir. Yukarıda işaret ettiğimiz mülahazalardan dolayı şahsi fikrimize göre Türkiye Cumhuriyeti Devleti Ekrem Buğra Ekinci’yi ödüllendiremez. Türkiye Bilimler Akademisi verdiği ödülü iptal etmelidir.

Hasip Saygılı