"BENİM BU MİLLETTEN ASLA UNUTMAMASINI İSTEDİĞİM MISRALAR İŞTE BUNLARDIR"

"BENİM BU MİLLETTEN ASLA UNUTMAMASINI İSTEDİĞİM MISRALAR İŞTE BUNLARDIR"
12 Mart 2020 - 23:21

İstiklal Marşı’nın Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM), 12 Mart 1921’de yapılan oturumda Türkiye’nin milli marşı olarak kabul edilmesinin 99. yıldönümü kutlu olsun.

Anadolu’da, Milli Mücadele esnasında Ankara Hükümetine karşı işgalci kuvvetlerin desteği ile çıkartılan isyanlar, halkın Büyük Millet Meclisi ve faaliyetleri hakkında doğru bilgilendirilmesine ihtiyaç olduğunu göstermiştir. Yapılan çalışmaların yanı sıra yazılacak ve bestelenecek bir milli marşın da Milli Mücadeleye manevi destek vereceği, Ankara Hükumetinin yurt içi ve yurt dışı faaliyetlerinde itibarını arttıracağı İrşat Heyetince öngörülmüştür.

İSTİKLAL MARŞI’NIN YAZILMASI BÜYÜK MİLLET MECLİSİNCE SEÇİLMESİ

Anadolu’da şehirlerde ve cephelerde koşturan, özellikle askerlere moral vermek için halkın ve askerlerin maneviyatı güçlendirecek bir milli marşın yazılması hususun görüş birliği sağlanmıştı. Aynı zamanda, yeni kurulan Ankara Hükumetinin de gelişen dış temasları ve diplomatik ilişkileri de bir milli marşa duyulan ihtiyacı güçlendirmekteydi.

Hükumet üyelerini ziyaret eden Genelkurmay Başkanı İsmet Paşa, İrşat Heyetinin bu talebini iletir, milli heyecanı canlandıracak, Fransızların Marseyez Marşına benzer bir milli marş yazılmasını, ordu adına hükumetten talep eder. Bu talebi ve genel ihtiyacı değerlendiren Eğitim Bakanlığı da İstiklal Marşı’nın yazılması için yarışmayı açar.

İstiklal Marşı için bir yarışma ve ödül olması fikrinden hoşlanmayan Mehmet Akif müsabakaya katılmak istemez. Mehmet Akif’in yarışmaya neden katılmak istemediğini, dostu Karesi Milletvekili Hasan Basri Bey şöyle anlatır:
“İstiklal Marşı’nın İstiklal Mücadelesi’nin içinde Büyük Millet Meclisi’nde görev yapan Mehmet Akif tarafından yazılmasını kendisine söylediğimizde zaman o ‘ben ne müsabakaya girerim ne de caize alırım!’ demişti. Ben ricalarımı tekrar ettikçe o da aynı sözü söylemiş ve ‘bırak yazsınlar. Ben bu yaştan sonra yarışa mı gireceğim ayıp değil mi?’ demişti. Bir gün Hamdullah Suphi Bey beni mecliste gördü ve dedi ki ‘şimdiye kadar 500’den fazla marş geldi. Ben hiç birisini beğenmedim üstadı ikna edemez misin?’ ben Akif Bey müsabaka şeklini ve ikramiyeyi kabul etmiyor; eğer buna bir çare ve bir şekil bulursanız yazdırmaya çalışırım.’ Düşündü dedi ki ‘ben kendisine bir tezkire yazayım. Arzusuna tabi olacağımızı bildireyim. Hasan Basri Bey -yine çalışmanın başında zikredilen- davet mektubunu 5 Şubat 1921’de Mehmet Akif’e iletir. Hasan Basri Bey, şair Mehmet Akif’i ikna edebilmek için şiiri kendisinin yazacağını söyler; şairden yardım talep eder. Mehmet Akif, birlikte yazalım der; ancak ikramiyeyi almayacağını söyler. Hasan Basri Bey, yarışma koşullarının şairin istediği gibi düzenleneceğini, ikramiyeyi ise bir hayır kurumuna vereceklerini söyleyince Mehmet Akif İstiklal Marşı’nı
yazmaya ikna olur.

Mehmet Akif, İstiklal Marşı’nı Ankara’da Tacettin Dergâhı’nda yazmıştır.

İSTİKLAL MARŞI SEÇİLİYOR

1 Mart 1921 günü başkanlığını Mustafa Kemal Paşa’nın yaptığı Meclis görüşmelerinde İstiklal Marşı tafsilatlı olarak tartışılır. Verilen teklifin oylama ile kabulü üzerine, Hamdullah Suphi Bey İstiklal Marşı’nı okumak üzere kürsüye çıkar:

Mehmet Akif’ten şiiri yazmasını kendisinin istediğini, şairin ikramiye nedeniyle yarışmaya katılmayı uygun görmediğini, ancak görüşmeler neticesinde Mehmet Akif’i ikna ettiklerini, elemelerden kalan son altı şiirle birlikte Mehmet Akif’in şiirini Meclis’in seçimine sunduklarını söyler. Ardından, İstiklal Marşı’nı kürsüden
okur.
Mehmet Akif’in yazdığı İstiklal Marşı bu görüşmeden on iki gün sonra Meclis’te yapılan türlü tartışmalardan sonra kabul edilir. Bazı vekiller marşın seçimini Meclis’in mi, ilgili komisyonun mu yapması gerektiği konusunda tartışsalar da görüşmelerdeki çoğunluk Mehmet Akif’in şiirinin seçilmesi konusunda kararlı davranır.

Meclis’te yapılan türlü tartışmalardan sonra 1 Mart 1921 günü başkanlığını Mustafa Kemal Paşa’nın yaptığı Meclis görüşmelerinde İstiklal Marşı tafsilatlı olarak tartışılır ve verilen teklifin oylama ile kabulü üzerine kabul edilir.

ATATÜRK: BU MARŞ BİZİM İNKILABIMIZIN RUHUNU ANLATIR

Marşı en ön sıra ayakta, alkışlayarak dinleyenlerden biri de Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Paşa’dır. Marşın kabulünden sonra, İstiklal Marşı’nın önemini şu sözlerle anlatır:
“Bu marş, bizim inkılabımızın ruhunu anlatır… İstiklal Marşı’nda davamızı anlatması bakımından büyük manası olan mısralar vardır. En beğendiğim yeri şu mısralardır: ‘Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyet, hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklal.’ Benim bu milletten asla unutmamasını istediğim mısralar işte bunlardır… Bu demektir ki efendiler Türk’ün hürriyetine dokunulamaz!”

AKİF: MUSTAFA KEMAL PAŞA OLMASAYDI BU ZAFER KAZANILMAZDI

Büyük Taaruz’un zaferle kazanılmasından sonra, Mehmet Akif de kendisinden Mustafa Kemal Paşa hakkında bilgi isteyen Hakkı Tarık (Us) Bey’e “Ben yemin etmem; fakat işte yemin ediyorum. Milli Mücadele’de onun yanında bulundum; yakından tanıdım. Vallahil’azim, eğer Mustafa Kemal Paşa olmasaydı bu zafer kazanılmazdı.” diyerek Atatürk hakkındaki görüşlerini bildirmiştir.

ALLAH BU MİLLETE BİR DAHA İSTİKLAL MARŞI YAZDIRMASIN!

Akif hasta yatağında kendisini ziyaret eden, İstiklal Marşı ile ilgili sorular soran arkadaşlarına şöyle der:
“İstiklal Marşı… O günler ne samimi, ne heyecanlı günlerdi. O şiir, milletin o günkü heyecanının ifadesidir. Bin bir fecayi karşısında bunalan ruhların, ıstıraplar içinde halas dakikaları beklediği bir zamanda yazılan o marş, o günlerin kıymetli bir hatırasıdır. O şiir bir daha yazılamaz. Onu kimse yazamaz. Onu ben de yazamam. Onu yazmak için o günleri görmek, o günleri yaşamak lazım. O şiir artık benim değildir. O milletin malıdır. Benim millete karşı en kıymetli hediyem budur.”

Akif’e göre:

“Türklerin yirmi beş asırdan beri özgürlüğünü muhafaza etmiş bir millet olduğu hakikattir. Hâlbuki Avrupa’da bile özgürlüğünün kaynağı bu kadar eskiye dayanan bir millet yoktur. Tarih de göstermiştir ki Türkler özgürlüksüz yaşayamaz.”

Kaynak: Kırım Haber Ajansı 

https://qha.com.tr/haberler/benim-bu-milletten-asla-unutmamasini-istedigim-misralar-iste-bunlardir/170967/

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum