Belçikalı milletvekilleri Çin'e karşı Uygurlar için harekete geçti: Bu dehşetin adını soykırım koyma zamanı geldi

Belçikalı milletvekilleri Çin'e karşı Uygurlar için harekete geçti: Bu dehşetin adını soykırım koyma zamanı geldi
14 Şubat 2021 - 00:11

Belçika parlamentosuna Çin’in Uygur Türklerine yönelik politikalarının “soykırım” olarak tanınması çağrısı içeren karar tasarısı sunuldu. Dünya Uygur Kongresi ile birlikte hazırlanan tasarıya ilk imza atan milletvekillerinden Samuel Cogolati, Belçika’nın Çin hükumetinin yaptıklarına ve ekonomik şantajlarına göz yummaması gerektiğini vurguladı. Cogolati, “Kanıtlar artmaktadır ve şimdi bu dehşetin adını soykırım olarak koyma zamanı gelmiştir.” dedi.

Belçika parlamentosu, 12 Şubat 2021 tarihinde Çin’in Uygur Türklerine yönelik soykırıma varan uygulamaları ve insan hakları ihlalleri için harekete geçti. Belçika parlamentosunda yer alan milletvekili Samuel Cogolati ve Wouter de Vriendt tarafından parlamentoya sunulan tasarı ile Belçika hükumetinin Doğu Türkistan’daki Uygur Türklerine yönelik uygulamaları soykırım olarak tanıması talep edildi.

ABD’DEN SONRA İLK ÜLKE OLACAK

Söz konusu tasarıda, Belçika hükumetinin Doğu Türkistan’daki zorla çalıştırma uygulamasına ilişkin yasal düzenleme hazırlaması isteği de yer aldı. Parlamentoda görüşülmesi beklenen tasarı kabul edilirse Belçika, ABD’den sonra böyle bir kararın alındığı ilk ülke olacak.

ÇİN’E KARŞI SESSİZLİĞİ BOZMA ÇAĞRISI!

Tasarıyı Dünya Uygur Kongresi ile birlikte hazırlayanlardan ve ilk imzayı atan milletvekillerinden biri olan Belçikalı milletvekili Samuel Cogolati, tasarıyla ilgili açıklamada bulunurken Çin’e karşı sessizliği bozma çağrısı yaptı.

“BELÇİKA, ÇİN’İN EKONOMİK ŞANTAJLARINA GÖZ YUMMAMALI”

Cogolati, Belçika’nın Çin hükumetinin yaptıklarına ve ekonomik şantajlarına göz yummaması gerektiğini vurgulayarak şunları kaydetti:

“1 milyondan fazla Uygur yeniden eğitim kampı adı verilen yerlerde hapsedilmiş, işkence görmüştür. Kadınlara tecavüz edilmiş, bazıları zorla kısırlaştırılmış, çocuklar zorla ailelerinden alınmıştır. Kanıtlar artmaktadır ve şimdi bu dehşetin adını soykırım olarak koyma zamanı gelmiştir.”
Cogolati, tasarıyı sunmalarından sonra özellikle Belçika’daki Çin Büyükelçiliğinden tepki geldiğini bildirdi. Cogolati, büyükelçiliğin parlamento başkanına mektup göndererek tasarının görüşülmemesini istediğini kaydetti.

DİNİ, ETNİK VE SİYASİ BASKILARIN MERKEZİ: DOĞU TÜRKİSTAN

Çin hükumetinin sistematik baskı ve asimilasyonlar ile dini, etnik, kültürel ve siyasal anlamda “soykırıma” varan faaliyetleri, her geçen gün dünya kamuoyunun daha çok gündemine geliyor.ABD Dışişleri Bakanlığının açıkladığı verilere göre Doğu Türkistan’da yaklaşık 2 milyona yakın Uygur Türkü ve diğer azınlıklara mensup Müslümanlar, eğitim adı altında zorla toplama kamplarında tutulmakta.

Etnik ve kültürel ayrımcılığa ve insan hakları ihlallerine maruz kalan Doğu Türkistanlılar, ucuz iş gücü olarak Çinli şirketlerde çalıştırılıyor. Öte yandan, Birleşmiş Milletlerin resmi verilerine göre ise, Pekin idaresinin kültürel soykırım uyguladığı Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında 1 milyondan fazla Uygur Türkünü zorla tutuyor. Farklı kaynaklarda cezaevleri ile gözaltı merkezlerinde tutulanlarla birlikte bu rakamın 3-4 milyon arasında olduğu tahmin ediliyor.

Ayrıca, Çin hükumeti, her ne kadar dünya kamuoyunda aksini iddia etse de Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında, ABD Dışişleri Bakanlığı verilerine göre 2 milyonu aşkın Doğu Türkistanlı zorla tutuluyor. Burada, Çin Komünist Partisinin sistematik baskı ve zulüm politikalarına maruz kalan Uygur Türkü ve diğer azınlıklar, birçok hak ihlali ile karşı karşıya.


Kırım Haber Ajansı - QHA

Ayyıldız Huri Kaptan
13 Şubat 2021, 13:17

​​​​​​

 


FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum