BEĞDİLİ TÜRKMENİ KUREYŞHANLI AŞİRETİ ÜYELERİNİN TOYU
19 Eylül 2024 - 10:17
BEĞDİLİ TÜRKMENİ KUREYŞHANLI AŞİRETİ ÜYELERİNİN TOYU
Yazan: İsmail UÇAKÇI
Ataları Seyyid Mahmud Hayran-i’yi Anma Etkinliklerine:
Tarihte, Konya, Tunceli, Erzincan, Gaziantep, Adıyaman, Ankara, Afyon, Elazığ yöresinde yurt tutmuş, günümüzde ise köyden şehre göçlerle İstanbul, İzmir, Ankara gibi büyükşehirlere yerleşmiş aşiret üyelerinin ataları ve inanç önderleri Seyyid Mahmud Hayran-i’yi anma etkinliklerine katıldım.
Konya/Akşehir İlçesi Seyyid Mahmud Hayran-i Türbesi alanında 7 Eylül 2024 günü yaptıkları etkinlikte “Kureyşhanlı Türkmen Aşireti ve Beyleri Seyyid Mahmud Hayran-i ve Sadeddin Köpek Bin Muhammed” başlıklı sunumumu yaptım.
Sunumumda:
Kureyşan’lı, Kureş, Kuraş, Koraş gibi adlarla anılan aşiret adının Kureş Hanlı adından bozulduğu ve buna Zaza ve Kurmançi bölge ağızları neden olduğunu söyledim. Aşiretin alt obaları olan Dalanlı adının ‘Dalyanlı’, Kalhanoğulları adının ‘Kalyanlı’, Bali adının ‘Baliyanlı’ ve Alanlı adının Alyanlı adına dönüşmesi örneği ile örnekleyip, bu ağızlarda bazı kelimelerin “Y” sesi alması neden olduğunu vurguladım.
Bazı araştırmacıların, Kureyşhan Aşiret adının Hz. Nuh’un evlatlarından, Hz. İbrahim’in oğlu, Hz. İsmail’in silsilesinden geldiği efsane söylemlerine ve bazı araştırmacıların Hz. Peygamberin on birinci kuşaktan bağlı bulunduğu Kureyş, diğer bir anlatımla Arap Aşireti içerisinde göstermesi dayanaksız söylemleri üzerine durdum.
Adının Türkçe bir kelime olduğu ve bu kelimenin Uygur Türkçesinde “Kures kıldı/ Qureş gıldı” denilerek vatan için savaşanlar ve milleti için güzel şeyler yapanlar için “yiğitlik, kahramanlık anlamında”, Başkurd, Özbek ve Kazak Türklerinde “yiğitlik” anlamına gelen ve Türklerin ata sporu olarak bilinen “Gureş/Güreş” anlamında kullanıldığını söyledim.
Özellikle Orta Anadolu bölgesi olmak üzere Anadolu ağzında “a.ı.o.u.ü.ö” ünlüleriyle verilen “K” sesinin bozulduğu, “Konya/Ğonya, Karaman/Ğaraman, Kürt/Qûrd, Kurt/Ğurd, Küçük/Qucçüğ, Aksaray/Ağhsaray, Oku/Oğhu” gibi ses (sözcük) lere, “Kureş” sözcüğü de “Qureş-Ğureş” sözcüğüne dönüştüğü, Uygur, Kazak, Başkurd, Özbek Türklerinde olduğu gibi Anadolu’da da gücü, yiğitliği konu eden Ğureş/Güreş eş sözcüğü ile eş anlamlı olarak kullanılan Türkçe bir sözcük olduğunu ve dolayı ile bu Oğuz Aşiretinin adının efsane söylemlerle Araplara dayandırmanın dayanaksız olduğunu söyledim.
Oğuzların Beğdili Boyuna bağlı olan aşiret üyelerinin tarihte Konya yöresinde Atçeken/Espkeşan, Adıyaman yöresinde Rişvan, Cihanbeğli, Tunceli, Erzincan yöresinde Hormekli Aşiret teşekkülleri arasında hareket ettikler ve Kureş, Kureyşan, Koraş adıyla anıldıkları kaynak bilgilerini aktardım.
Kureyş, Kureyş Marakak, Kureyş Melikşah, Kureyş maa Deveklik, Mahmudlar, Zengan/Zengi, Turgut Bey, Ömer Yarlı, Kalyanlı (Kalhan), Alyanlı (Alanlı), Haman (Homan, Hormek-Harzem), Dalyanlı, Kalyan/(Kalhan), Seyhan, (Şeyh Hanlı), Hüsenan, Golan, Süleymanan, Seyyid İbrahim Sani, Çıtan, Düzgün Baba, Gaziyan gibi adlarla anılan aşiretlerle teşekkül oluşturduğunu ve tarihte Karaman Eyaleti, Konya Sancağı idari sahasında Kureyş-özü, Turgut, Mahmudlar, Bayburd gibi aşiret, bey adlarıyla kaza statüsünde yerleşim yerleri kurduklarını ve yörede yüzü aşkın köyde kaydolunduklarını belirttim.
Aşiret üyelerinin Horasan/Şirvan şehrinde yaşarlarken, Selçuklu Sultan 1. Alaaddin Keykubad tarafından Karamanoğulları Beyi Sadeddin Han (Sadeddin bin Köpek Muhammed) yönetiminde on bin oba (çadır) olarak Anadolu’ya getirildiklerini ve Bizans, Kilikya/Ermeni Krallığı’nın sınırı olan Konya/Ermenek yöresine yerleştirilerek söz konusu krallığın hakimiyetine son verilemesinde askeri güç olarak görev yaptıklarını söyledim.
Selçuklu Beyliği’nin genişleme sürecinde etkin görevler almış aşiret üyelerinin beyleri vezir ve ordu komutanı Sadeddin Han yönetimiyle Erzurum merkezli Saltuklu Beyliği, Erzincan merkezli Mengücekoğlu Beyliği, Mardin/Hasankeyf merkezli Artuklu Beyliklerine karşı da askeri güç olarak görev yaptıkları ve böylelikle Karaman yöresinden Saltuklu, Mengücekli, Artuklu topraklarına, günümüz adlandırmasıyla Tunceli, Erzincan, Elazığ bölgesine geçiş yaptıkları bilgilerini aktardım.
Beyleri, Vezir Sadeddin Han’ın ve inanç önderleri Baba İlyas Horasan-i yönetimiyle, Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev’e karşı çıkartılan isyan sonraları da bölgeye göçler yaptıklarını ve bu isyan nedenlerinin Gıyaseddin Keyhüsrev’in Türk dilini yasaklayıp, Saray dilini Arapça, Edebiyat dilini Farsça yapması nedeniyle olduğunu vurguladım.
Aşiret üyelerinin Türk dili ve kültürünün korunup, kollanmasına büyük katkılar yaptığı gibi ataları Seyyid Mahmud Hayran-i ile evlatlarının tasarrufunda bulunmuş vakıf-zaviyeler ve tarikat ocaklarıyla Türk-İslam inancına da büyük katkılar yaptığı bilgilerini aktardım.
Aşiret üyelerinin sorularını cevapladım:
Sözlü kaynaklara, diğer bir anlatımla rivayetlere ve bölgelerinde bulunan “Seyyid Mahmud Hayran-i, Hacı Kureyş, Koraş Baba” gibi adlarla anılan mezar/türbelere dayanılarak, Anadolu’daki köken yurtları neresi olduğuna ilişkin görüşlerimi bildirdim.
Tarih biliminde kaynakçanın esas olduğunu ve aşiret üyelerinin yukarıda değinildiği gibi Selçuklu Sultanı 1. Alaaddin Keykubad tarafından Konya’ya getirildiğini, Beylikler devri hakimiyet savaşları ve isyanlar nedeniyle de bu günkü bölgelerine dağıldıkları kaynak bilgilerini aktardım.
Konya/Akşehir, Tunceli, Gaziantep/Yavuzeli İlçesi Yukarıkayabaşı ve Düzce köyü, Adıyaman Kındırali köyü ve Afyon yöresinde “Seyyid Mahmud Kureş, Mahmud’u kebir, Hacı Kureş, Seyyid Kureş, Koraş Baba” gibi adlarla isim yapmış, türbe ve silsile bırakmış zati muhteremlerinin hangisinin merkez ve aşiretin ilk beyi olduğu sorularını cevapladım.
Tarihi kaynakların aşiretin merkezinin Konya/Akşehir olduğunu gösterdiğini ve ilk beyinin Seyyid Mahmud Hayran-i olduğunu, diğer bölgelerde isim ve türbe bırakmış beylerinde bu zati muhteremin silsilesinden geldikleri bilgilerini aktardım. “Hüseyin Gazi, Tur Hasan, Kara Baba, Koyun Baba, Hasan Dede, Halil Dede” gibi Anadolu erenleri mezar/türbeleri gibi bu zati muhteremin türbesinin de bu gelenek çerçevesinde anıldığı bilgilerini aktardı.
Büyük anlamına gelen Kebir adının ise sadece karye/köy, mezra, yayla, kışla gibi yerleşim yeri için kullanıldığını, kişi adlarında Kebir ve yahut Sağir adının kullanılmadığını ve dolayı ile Mahmud’u kebir adlı bu yerin Büyük Seyyid Mahmud Hayran-i ile özleştirilmesinin çok zor bir ihtimal olduğunu söyledim.
Büyük bir kısmı Zaza, bir kısmı Kurmançi, bir kısmı da bulundukları bölge ağızlarını kullanan ve büyük bir kısmı millet esasıyla öğretilerini sunan Bektaş-i, bir kısmı Baba-i, Vefa-i, bir kısmı Safevi, bir kısmı da ümmet esasıyla öğretilerini sunan Mevlevi, Nakş-i, Kadr-i gibi Türk-İslam tarikatlarına bağlı olarak inanç ve ibadet kültürü içerisinde bulunan aşiret üyelerinin bu etkinliğine katılmaktan haz duydum.
Etkinliğe katılmış onlarca dernek, ocak, inanç önderi ve binlerce üyesi ile birlikte lokma sofrasına oturdum, inanç önderlerinin yönettiği erkanı (cemi) ve taliplilerin /(derviş) yaptığı zikri izledim, zakirin söylediği deyişleri (divan-ilahi) dinledim.
İnanç önderlerinin, vatanın birliği, milletin bölünmez bütünlüğü, ve Cumhuriyet değerlerinin korunup kollanması amacıyla yaptığı dualara amin (Allah Allah) diyerek kabulü için Allaha niyazda bulundum.
Diaspora kalemleri ve bizim bazı sığ tarihçilerin milletine yanlış tanıttığı bu Türkmenlerin, Türk İstiklalini konu eden İstiklal Marşı okunurken, hep birlikte ayağa kalkarak hep birlikte okuduklarını, yaptıkları saygı duruşlarında adeta nefes dahi almadıklarını gördüm.
Böylesi kapsamlı ve birleştirici etkinliği düzenleyen Kureyş Hanlı Aşireti inanç ve kanaat önderini kutluyor, gerek şahsım, gerekse katılımcıları ile yakinen ilgilenen Kureyşhanlı Aşireti inanç ve kanaat önderi Taylan Çokyiğit nezdinde onları kutluyorum.
Araştırmacı Yazar
İsmail UÇAKCI
Kaynakçalar:
İsmail Uçakcı, Tarihte İz Bırakmış Bir Kahraman, Sadeddin Köpek bin Muhammed. www.tarihistan.org. Tarih Stratejik Araştırmalar Merkezi (TARSAM) . 23 Temmuz 2024.
Şikari, Karamanname, Karaman Valiliği ve Belediyesi Yayını,s.103.
BOA.387 Numaralı Muhasabe-i Vilayeti Karaman ve Ahvali Defteri,s.51, 84.
Fuat Köprülü, Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar,s.257,59. Diyanet İşleri Başkanlığı, 3. Baskı.
Halaçoğlu, Anadolu’da Aşiretler, Cemaatler, Oymaklar. Cilt V.,s.2479
Alemdar Yalçın, Hacı Yılmaz, Anadolu’da Bir Oymağın Kültürel Kodları,s.39.Gece Kitaplığı.
Veli Saltık, Tunceli’de Aşiret, Oymak, Ocaklar, s.166. Kuloğlu Matbaası, yıl. 2009 Ankara.
Veli Saltık, Türkmen İsyanları,s.55, 92. Kuloğlu Matbaası, yıl. 2009 Ankara.
Kibar Taş, Kureyş Aşireti Ocağı, XVI. Asırdaki Tarihsel Bağlantısı. OTAM Dergisi. Yıl. 2018.
İsmail Uçakcı, Oğuz Boyları, Aşiret, Oymak, Cemaatler, Şecere Kitabı. Bilge Oğuz Yayınları, İstanbul.
Ensar Öğüt, Akşehirli Seyyid Mahmud Hayrani ve Kılıçdaroğlu,s.47.
Ali Sevim, Yaşar Yücel, Türkiye Tarihi.Cilt 1.,s.123. Türk Tarih Kutumu Yayınları.
Şerafettin Güç, Karamanoğlu Beyi Nure Sofi.
www.islamansiklopedisi.org/sadeddin kopek
İsmail Uçakcı, Bozok Yaylasında Kurulmuş Dulkadirli Türkmen Şehri, Budak-özü. (Sungurlu ve Boğazkale İlçesi).,s.470. Barış Yayınları, yıl 2024. Ankara.
Mehmet Keskin ve Aziz Keskin, Gaziantep/Yavuzeli İlçesi Yukarıkayabaşı köyü, oymak üyeleri.
Yazan: İsmail UÇAKÇI
Ataları Seyyid Mahmud Hayran-i’yi Anma Etkinliklerine:
Tarihte, Konya, Tunceli, Erzincan, Gaziantep, Adıyaman, Ankara, Afyon, Elazığ yöresinde yurt tutmuş, günümüzde ise köyden şehre göçlerle İstanbul, İzmir, Ankara gibi büyükşehirlere yerleşmiş aşiret üyelerinin ataları ve inanç önderleri Seyyid Mahmud Hayran-i’yi anma etkinliklerine katıldım.
Konya/Akşehir İlçesi Seyyid Mahmud Hayran-i Türbesi alanında 7 Eylül 2024 günü yaptıkları etkinlikte “Kureyşhanlı Türkmen Aşireti ve Beyleri Seyyid Mahmud Hayran-i ve Sadeddin Köpek Bin Muhammed” başlıklı sunumumu yaptım.
Sunumumda:
Kureyşan’lı, Kureş, Kuraş, Koraş gibi adlarla anılan aşiret adının Kureş Hanlı adından bozulduğu ve buna Zaza ve Kurmançi bölge ağızları neden olduğunu söyledim. Aşiretin alt obaları olan Dalanlı adının ‘Dalyanlı’, Kalhanoğulları adının ‘Kalyanlı’, Bali adının ‘Baliyanlı’ ve Alanlı adının Alyanlı adına dönüşmesi örneği ile örnekleyip, bu ağızlarda bazı kelimelerin “Y” sesi alması neden olduğunu vurguladım.
Bazı araştırmacıların, Kureyşhan Aşiret adının Hz. Nuh’un evlatlarından, Hz. İbrahim’in oğlu, Hz. İsmail’in silsilesinden geldiği efsane söylemlerine ve bazı araştırmacıların Hz. Peygamberin on birinci kuşaktan bağlı bulunduğu Kureyş, diğer bir anlatımla Arap Aşireti içerisinde göstermesi dayanaksız söylemleri üzerine durdum.
Adının Türkçe bir kelime olduğu ve bu kelimenin Uygur Türkçesinde “Kures kıldı/ Qureş gıldı” denilerek vatan için savaşanlar ve milleti için güzel şeyler yapanlar için “yiğitlik, kahramanlık anlamında”, Başkurd, Özbek ve Kazak Türklerinde “yiğitlik” anlamına gelen ve Türklerin ata sporu olarak bilinen “Gureş/Güreş” anlamında kullanıldığını söyledim.
Özellikle Orta Anadolu bölgesi olmak üzere Anadolu ağzında “a.ı.o.u.ü.ö” ünlüleriyle verilen “K” sesinin bozulduğu, “Konya/Ğonya, Karaman/Ğaraman, Kürt/Qûrd, Kurt/Ğurd, Küçük/Qucçüğ, Aksaray/Ağhsaray, Oku/Oğhu” gibi ses (sözcük) lere, “Kureş” sözcüğü de “Qureş-Ğureş” sözcüğüne dönüştüğü, Uygur, Kazak, Başkurd, Özbek Türklerinde olduğu gibi Anadolu’da da gücü, yiğitliği konu eden Ğureş/Güreş eş sözcüğü ile eş anlamlı olarak kullanılan Türkçe bir sözcük olduğunu ve dolayı ile bu Oğuz Aşiretinin adının efsane söylemlerle Araplara dayandırmanın dayanaksız olduğunu söyledim.
Oğuzların Beğdili Boyuna bağlı olan aşiret üyelerinin tarihte Konya yöresinde Atçeken/Espkeşan, Adıyaman yöresinde Rişvan, Cihanbeğli, Tunceli, Erzincan yöresinde Hormekli Aşiret teşekkülleri arasında hareket ettikler ve Kureş, Kureyşan, Koraş adıyla anıldıkları kaynak bilgilerini aktardım.
Kureyş, Kureyş Marakak, Kureyş Melikşah, Kureyş maa Deveklik, Mahmudlar, Zengan/Zengi, Turgut Bey, Ömer Yarlı, Kalyanlı (Kalhan), Alyanlı (Alanlı), Haman (Homan, Hormek-Harzem), Dalyanlı, Kalyan/(Kalhan), Seyhan, (Şeyh Hanlı), Hüsenan, Golan, Süleymanan, Seyyid İbrahim Sani, Çıtan, Düzgün Baba, Gaziyan gibi adlarla anılan aşiretlerle teşekkül oluşturduğunu ve tarihte Karaman Eyaleti, Konya Sancağı idari sahasında Kureyş-özü, Turgut, Mahmudlar, Bayburd gibi aşiret, bey adlarıyla kaza statüsünde yerleşim yerleri kurduklarını ve yörede yüzü aşkın köyde kaydolunduklarını belirttim.
Aşiret üyelerinin Horasan/Şirvan şehrinde yaşarlarken, Selçuklu Sultan 1. Alaaddin Keykubad tarafından Karamanoğulları Beyi Sadeddin Han (Sadeddin bin Köpek Muhammed) yönetiminde on bin oba (çadır) olarak Anadolu’ya getirildiklerini ve Bizans, Kilikya/Ermeni Krallığı’nın sınırı olan Konya/Ermenek yöresine yerleştirilerek söz konusu krallığın hakimiyetine son verilemesinde askeri güç olarak görev yaptıklarını söyledim.
Selçuklu Beyliği’nin genişleme sürecinde etkin görevler almış aşiret üyelerinin beyleri vezir ve ordu komutanı Sadeddin Han yönetimiyle Erzurum merkezli Saltuklu Beyliği, Erzincan merkezli Mengücekoğlu Beyliği, Mardin/Hasankeyf merkezli Artuklu Beyliklerine karşı da askeri güç olarak görev yaptıkları ve böylelikle Karaman yöresinden Saltuklu, Mengücekli, Artuklu topraklarına, günümüz adlandırmasıyla Tunceli, Erzincan, Elazığ bölgesine geçiş yaptıkları bilgilerini aktardım.
Beyleri, Vezir Sadeddin Han’ın ve inanç önderleri Baba İlyas Horasan-i yönetimiyle, Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev’e karşı çıkartılan isyan sonraları da bölgeye göçler yaptıklarını ve bu isyan nedenlerinin Gıyaseddin Keyhüsrev’in Türk dilini yasaklayıp, Saray dilini Arapça, Edebiyat dilini Farsça yapması nedeniyle olduğunu vurguladım.
Aşiret üyelerinin Türk dili ve kültürünün korunup, kollanmasına büyük katkılar yaptığı gibi ataları Seyyid Mahmud Hayran-i ile evlatlarının tasarrufunda bulunmuş vakıf-zaviyeler ve tarikat ocaklarıyla Türk-İslam inancına da büyük katkılar yaptığı bilgilerini aktardım.
Aşiret üyelerinin sorularını cevapladım:
Sözlü kaynaklara, diğer bir anlatımla rivayetlere ve bölgelerinde bulunan “Seyyid Mahmud Hayran-i, Hacı Kureyş, Koraş Baba” gibi adlarla anılan mezar/türbelere dayanılarak, Anadolu’daki köken yurtları neresi olduğuna ilişkin görüşlerimi bildirdim.
Tarih biliminde kaynakçanın esas olduğunu ve aşiret üyelerinin yukarıda değinildiği gibi Selçuklu Sultanı 1. Alaaddin Keykubad tarafından Konya’ya getirildiğini, Beylikler devri hakimiyet savaşları ve isyanlar nedeniyle de bu günkü bölgelerine dağıldıkları kaynak bilgilerini aktardım.
Konya/Akşehir, Tunceli, Gaziantep/Yavuzeli İlçesi Yukarıkayabaşı ve Düzce köyü, Adıyaman Kındırali köyü ve Afyon yöresinde “Seyyid Mahmud Kureş, Mahmud’u kebir, Hacı Kureş, Seyyid Kureş, Koraş Baba” gibi adlarla isim yapmış, türbe ve silsile bırakmış zati muhteremlerinin hangisinin merkez ve aşiretin ilk beyi olduğu sorularını cevapladım.
Tarihi kaynakların aşiretin merkezinin Konya/Akşehir olduğunu gösterdiğini ve ilk beyinin Seyyid Mahmud Hayran-i olduğunu, diğer bölgelerde isim ve türbe bırakmış beylerinde bu zati muhteremin silsilesinden geldikleri bilgilerini aktardım. “Hüseyin Gazi, Tur Hasan, Kara Baba, Koyun Baba, Hasan Dede, Halil Dede” gibi Anadolu erenleri mezar/türbeleri gibi bu zati muhteremin türbesinin de bu gelenek çerçevesinde anıldığı bilgilerini aktardı.
Büyük anlamına gelen Kebir adının ise sadece karye/köy, mezra, yayla, kışla gibi yerleşim yeri için kullanıldığını, kişi adlarında Kebir ve yahut Sağir adının kullanılmadığını ve dolayı ile Mahmud’u kebir adlı bu yerin Büyük Seyyid Mahmud Hayran-i ile özleştirilmesinin çok zor bir ihtimal olduğunu söyledim.
Büyük bir kısmı Zaza, bir kısmı Kurmançi, bir kısmı da bulundukları bölge ağızlarını kullanan ve büyük bir kısmı millet esasıyla öğretilerini sunan Bektaş-i, bir kısmı Baba-i, Vefa-i, bir kısmı Safevi, bir kısmı da ümmet esasıyla öğretilerini sunan Mevlevi, Nakş-i, Kadr-i gibi Türk-İslam tarikatlarına bağlı olarak inanç ve ibadet kültürü içerisinde bulunan aşiret üyelerinin bu etkinliğine katılmaktan haz duydum.
Etkinliğe katılmış onlarca dernek, ocak, inanç önderi ve binlerce üyesi ile birlikte lokma sofrasına oturdum, inanç önderlerinin yönettiği erkanı (cemi) ve taliplilerin /(derviş) yaptığı zikri izledim, zakirin söylediği deyişleri (divan-ilahi) dinledim.
İnanç önderlerinin, vatanın birliği, milletin bölünmez bütünlüğü, ve Cumhuriyet değerlerinin korunup kollanması amacıyla yaptığı dualara amin (Allah Allah) diyerek kabulü için Allaha niyazda bulundum.
Diaspora kalemleri ve bizim bazı sığ tarihçilerin milletine yanlış tanıttığı bu Türkmenlerin, Türk İstiklalini konu eden İstiklal Marşı okunurken, hep birlikte ayağa kalkarak hep birlikte okuduklarını, yaptıkları saygı duruşlarında adeta nefes dahi almadıklarını gördüm.
Böylesi kapsamlı ve birleştirici etkinliği düzenleyen Kureyş Hanlı Aşireti inanç ve kanaat önderini kutluyor, gerek şahsım, gerekse katılımcıları ile yakinen ilgilenen Kureyşhanlı Aşireti inanç ve kanaat önderi Taylan Çokyiğit nezdinde onları kutluyorum.
Araştırmacı Yazar
İsmail UÇAKCI
Kaynakçalar:
İsmail Uçakcı, Tarihte İz Bırakmış Bir Kahraman, Sadeddin Köpek bin Muhammed. www.tarihistan.org. Tarih Stratejik Araştırmalar Merkezi (TARSAM) . 23 Temmuz 2024.
Şikari, Karamanname, Karaman Valiliği ve Belediyesi Yayını,s.103.
BOA.387 Numaralı Muhasabe-i Vilayeti Karaman ve Ahvali Defteri,s.51, 84.
Fuat Köprülü, Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar,s.257,59. Diyanet İşleri Başkanlığı, 3. Baskı.
Halaçoğlu, Anadolu’da Aşiretler, Cemaatler, Oymaklar. Cilt V.,s.2479
Alemdar Yalçın, Hacı Yılmaz, Anadolu’da Bir Oymağın Kültürel Kodları,s.39.Gece Kitaplığı.
Veli Saltık, Tunceli’de Aşiret, Oymak, Ocaklar, s.166. Kuloğlu Matbaası, yıl. 2009 Ankara.
Veli Saltık, Türkmen İsyanları,s.55, 92. Kuloğlu Matbaası, yıl. 2009 Ankara.
Kibar Taş, Kureyş Aşireti Ocağı, XVI. Asırdaki Tarihsel Bağlantısı. OTAM Dergisi. Yıl. 2018.
İsmail Uçakcı, Oğuz Boyları, Aşiret, Oymak, Cemaatler, Şecere Kitabı. Bilge Oğuz Yayınları, İstanbul.
Ensar Öğüt, Akşehirli Seyyid Mahmud Hayrani ve Kılıçdaroğlu,s.47.
Ali Sevim, Yaşar Yücel, Türkiye Tarihi.Cilt 1.,s.123. Türk Tarih Kutumu Yayınları.
Şerafettin Güç, Karamanoğlu Beyi Nure Sofi.
www.islamansiklopedisi.org/sadeddin kopek
İsmail Uçakcı, Bozok Yaylasında Kurulmuş Dulkadirli Türkmen Şehri, Budak-özü. (Sungurlu ve Boğazkale İlçesi).,s.470. Barış Yayınları, yıl 2024. Ankara.
Mehmet Keskin ve Aziz Keskin, Gaziantep/Yavuzeli İlçesi Yukarıkayabaşı köyü, oymak üyeleri.
FACEBOOK YORUMLAR