AZATLIK SEVDALISI TÜRK; BABEK (HÜRREMİ) - Yazan: Emir Şıktaş

AZATLIK SEVDALISI TÜRK; BABEK (HÜRREMİ) - Yazan: Emir Şıktaş
07 Haziran 2020 - 22:01

AZATLIK SEVDALISI TÜRK;

BABEK (HÜRREMİ)

Babek Hürremi  (Azerbaycan Türkçesinde: Babək Xürrəmi, Doğum: 795 ya da 798 - Ölümü: Hicri 3 Safer 223 / M. 4 Ocak 838); Abbasiler Halifeliği'ne karşı mücadele eden Hürrem’iyye Hareketi'nin önderliğini yapan ve 22 yıl süren (816-838) Babek ayaklanması zamanında Babek önderliğinde, 6 büyük Hilafet Ordusunu mağlup eden komutan Babek. Azerbaycan Türklerinin milli kahramanı. Erdebil'de doğmuştur. Arap ırkçılığı, sövenistliği yapan, Türk halkını din adına katleden, özünde bir ara islama meyilli olduğu görülen, halka zulmeden  Abbasi’leri sevmeyen bir genç Babek.

Azerbaycanlı Enver Memmedhanlı’ (Tercüme Yurtseven Şen) nın BABEK adlı güzel eserini okuyunca tarihi bir gezi yapmış oldum geçmişe.

Babek; Önceleri basit bir köylü olan, sonra Arapların zenginlerinden Vecna bin Revvad’ın kervanında çalışmaya başlayan, uzun yıllar kervancılıkla geçinen bir genç Babek.

Babek, gerçekte insancıl, yardımsever, doğru, fakir bir aileden gelmiş, garibanı kollayan, kimsenin ekmeğinde gözü olmayan biri.

Babek, Abbasiler zamanın da halife olan Harun er Reşid ve sonra tahta geçen oğlu Memun ve onun oğlu Mutasım gibi Müslümanım diyerek,bir çok imamet soyundan gelenler gibi  8. İmam Ali Rıza’yı ve diğer imamları zehirleterek öldürenlerden daha dürüst. 

Babek Hürremi, kimseye boyun eğmeyen, dik duruşlu bir delikanlı. İnsanları ayırt etmeden, gariban, zavallı olanların yanında yer alan ve ekmeğini bölen bir genç.

Abbasilerin gaddar hükümdarı gece insanları astırıp gündüz ağlayan gözü sulu hükümdarı hastalanır ve hekimlerin ilacında hata olacağı gerekçesiyle tabibi idam edeceği an aklına Piri Hakikat gelir ve hemen onu çağırmalarını ister.

Namaz üzerinde olan ihtiyarı hükümdar çağırıyor diye derdest edip atıyorlar atın terkine ve Harun er Reşid’in huzuruna çıkarıyorlar.

 Halife “ey Piri Hakikat hilafette senden büyük zahit yok. Gerçek mi bu sözler?” Diye sorar.

Piri Hakikat itiraz eder “hayır yanılıyorlar ya Emirülmüminin, hilafette benden daha büyük bir zahit var”

Kim ola ki? Diye meraklandı sordu.

Cevap verdim ki “sensiz o büyük zahit ya Emirülmüminin” dedim.

Gözlerini kıstı sonra “süphenallah, o nasıl olur ki?”

Cevap verdim “ben bu dünyadan öyle bir yüz çevirmişim ki, gözümde bir dirhem kıymeti yoktur ve yerine ahiret dünyasını kazanmışım. Ama sen öbür, ebedilik dünyasını bırakıp  sadece bu dünyayı kucaklamışsın ve şimdi vaziyet şudur ki daha büyük kurban vermişsin. En büyük zahit sensin”

Batıniler ile Azerbaycan dağlarından gelen Hürremiler’in, Hamedan kapılarında çok kılıçtan geçirildiklerini ve az olmadıklarını Babek’e anlatan ihtiyar “ne fark eder önderlerinin kim olması, kötülüğü kılıç ile mahvetmek olmaz. Geriye zalimin zulmüne katlanmak mı, kötülük karşısında diz çökmek mi kalıyor? Rabbime sordum halen cevap alamadım” diye cevaplar.

Babek, Revvad’ın kervandan ayrıldıktan sonra Barsis adlı çocuk ile Hamedan’a gider. Burada Tarkan adlı arkadaşını görmeyi ister ve şehrin valisinden halkın memnun olmadığı, halife Memun’un buraya gelmekte olduğu, şikayetler üzerine sıkıntı yaşayacağını bilen Vali’nin, tutsakları dahi getirip dilencilik yaptırıp götürdüklerini öğrenir. Babek, Hamedan çarşısında gezerken dilendirilen çocukluk arkadaşı tutsak Tarkan’ı görür ve sohbet eder..

Cavidan, Babek’i kendi saflarına katmaya ikna eder ve Bezz kalesine götürür.

Babek, Arapların baskısı sonucu Cavidan'ın önderlik ettiği harekata katılmış ve onun ölümünden sonra liderliğe yükselmiştir.

Hiç bir dine mensup olmayan Babek’i, Nasuhiler, Hıristiyanlar, Müslümanlar etkilemeye çalışırlar ama Azerbaycan Türklerinin özgürlük, azatlık simgesi Babek, hiçbirine gönül vermez fakat içinde bir Tanrı inancı olacak ki yardımseverlikten, dürüstlükten, dik duruşundan, yiğitliğinden, sonunda ölüm olsa bile hiç bir zaman ödün vermez.

Bezz kalesinde Cavidan yaptığı savaşta Abbasi komutanını öldürüp, sonrada kendisi bir süre sonra ölünce, tüm yetkilerini Babek’e devreder ve oğlunu da emanet eder.

Cavidan’ın ölümünden  sonra lider olan Babek, Cavidan’ın karısı Zernise ile de evlenir.  Arapların sürekli müslüman olmayan Hürremilere baskılarının artması sonucu 22 yıl boyunca Abbasilerle, yedi savaş yapar ve hepsini kazanır.

Ordu komutanları Barsis, Azin, kardeşi Abdullah, Tarkan, Rüstem, Arap oğlu Muaviye’dir.

Babek, Halife Memun ordularını yenerek bozguna uğratmış ve Hürremileri ve Abbasi muhaliflerini Bezz kalesinde etrafına toplayarak çok güçlenir.

23 Yıldır Babek’i yenemeyen Abbasilerin Halifesi Mutasım’ın “Babek’i öldürmeden gelme, başını getirirsen sana Horasan’ı veririm, yenilirsen kafanı koparırım” emri ile Bezz kalesindeki Hürremilerin üzerine güçlü komutanı  Afşin’i  gönderir. Afşin yüz bin kişilik güçlü bir orduyla kaleyi sarar.

Afşin, toplumda en ön saflarda namaza duran komutan olsa da, içinde Tanrı'ya inancı olmayan biri.

Namaz kılması, Halifeye hoş görünmesi, müslüman olduğunu göstermeye çalışması, güçlü olması noktasında yaptığı riyakarca, dürüst olmayan, kalben inanmamış birisinin dini kullanması ve din üzerinden çıkar sağlaması değilmidir?.

Zaten Emeviler,  Abbasiler  dini kullanarak, din adına saltanatlarını sürdürmüşler. İstemedikleri İmam Rıza gibileri zehirleyerek öldürtmüşler, İmam Hambeli'yi de kamçılamış, ya da özgürlük olmak isteyenleri de güçlü orduları ile yok etmişlerdir.  Dini kullanarak saltanatını sürdürmek denilir buna halkın tabiriyle.

Ayrıca komutan Afşin her fırsatta tam açıklamasa da Babek ile kardeş olduğunu belirtmekte. Bu da Afşin’in daha önceleri Babek’e zarar vermemek adına hareket ettiğini, hatta Babek ve Hürremileri gözettiğine işarettir.

Fakat sonuçta kendi kariyeri uğruna, kalben veya zahiren kardeşi olsa dahi Babek’i öldürmek ve yok etmek gayesiyle Afşin, 100 bin kişilik ordusunun yanı sıra, 'Türk ve müslüman olduklarını, Tanrı'ya inanmayan Babek ve Hürremi'lerle savaşmak amaçlı geldiklerini' belirten gönüllü destekçi okçu savaşçılardan oluşan yağmacı güçler ile Bezz kalesine dayanır.

Babek cephesinden ise elçi gönderilen fakat sonra Afşin’e sığınarak Babek’in hazırladığı lağım tuzağını açıklayan İbni Boyad ihaneti Babek’in bütün savaş planlarını yıkar ve sonunu hazırlar.

Komutanları şehit olduktan sonra kendisi de esir alınan Babek 'Halifenin emirlerini kabul edip, sahte davranarak müslümanım dersen halife seni bağışlayacak' denildiği halde Afşin'in talebini kabul etmeyerek “biz yiğitçe ölüme gideriz” diyerek dik duruşunu bozmadan savaşmış, esir düşmüş ve ölümü kabullenmiş oldu.

Babek, Abbasi sultanı Mutasım'ın cellatları tarafından dilim dilim doğranmıştır. Her uzvu ayrı ayrı kesilmiş fakat asla feryat figan etmemiştir.

Kendi ünlü veziri Cafer Bermeki’yi, dört kiralık katile öldürtüp, vezirin kardeşinin kızı ile evlenip kendini temizlemeye çalışan ve sonra da kiraladığı katilleri öldürten, fitneliğiyle meşhur  Harun er Reşid oğlu Memun ve onun oğlu Mutasım’ın  Müezzini tarafından Afşin’in, Babek’e savaş yolları öğretmek için yazdığı bir mektubunu  delil olarak göstermesi üzerine taç ve Horasan bölgesinin yönetimini beklerken komutan  Afşin zindana atılır..

Zindan da gördüğü kabuslar da hep öldürttüğü ve kardeşim dediği Babek’in hayali vardır..

Afşin, kara çırağ kırmızı bir tüstü içinde boğulur.

Sonra Afşin, sırt üstü  kapanan şuurundan son sahneler süzülür; Babek'in kırmızı çullu bir fil üstünde kara bayraklar arasında gittiği sahnesini yaşar hayalinde…

Emir Şıktaş

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum