Avrupa'da Müslüman kadın ezberini bozdu

2. Abdülhamit’in davetlisi olarak İspanya’dan İstanbul’a gelen dönemin önemli kadın hakları savunucularından ve aynı zamanda müzisyen Esmeralda Cervantes, Türk ve İspanyol Medeniyetler İttifakı ile yeniden iki ülkenin de gündeminde. Yaşadığı dönemde Osmanlı kadınını Avrupa’ya örnek gösteren Cervantes, önümüzdeki hafta İstanbul’da iki devletin temsilcileri tarafından anılacak.

Avrupa'da Müslüman kadın ezberini bozdu
12 Aralık 2021 - 11:01

Ayşe OLGUN
Osmanlı İmparatorluğu döneminde 2. Abdülhamit’in davetlisi olarak İspanya’dan İstanbul’a gelen dönemin önemli kadın hakları savunucularından ve aynı zamanda müzisyen Esmeralda Cervantes Birleşmiş Devletler tarafından desteklenen Türkiye ve İspanya Medeniyetler İttifakı, İspanya Ankara Büyükelçiliği ve İstanbul Cervantes Enttisüsü’nin düzenlediği Barselona Üniversitesi İş birliğiyle yürütülen ortak bir projeyle iki ülke arasında anılıyor.

Geçtiğimiz yıl Barselona’da “Çağın Ötesinde bir kadın: Esmeralda Cervantes/ Clotilde Cerdá’ “sergisinden sonra Esmeralda Cervantes 16 Aralık’ta İstanbul'da anılacak. Barselona Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Nesrin Karavar, İspanya Kültürlerarası Diyalog Büyükelçi Ramon Blecua sorularımızı cevaplandırdı.

- Osmanlı döneminde saraya davet edilen İspanyol sanatçı Esmeralda Cervantes bugün yeniden iki ülkeyi biraraya getirdi. Sİz de İspanya’da bu alanda bir çalışma yapıyorsunuz. Öncelikle bu çalışmanızdan yola çıkarak bu etkinliğin hikayesini sizden dinlesek?

Nesrin Karavar: Esmeralda Cervantes veya Katalan ismi ile Clotilde Cerdá Türkiye ve İspanya için 4 yıl önce aynı bölümde çalıştığımız Lorena Fuster tarafından keşfedilip XIX-XX yüzyıl avangard kadınlar: Clotilde Cerdá/Esmeralda Cervantes’in Unutulmuş Mirası başlıklı bir proje ile Barselona Mir-Puig vakfına sunuldu akademik bir araştırma projesi olarak.

Esmeralda Cervantes 15 yaşından itibaren Küba’dan İstanbul’a birçok ülkeye davet edilip konserler verdiği ve yaşadığı için kampüs içerisinde araştırmacı olarak bulunduğumuz Katalunya Unesco Kadın, Kültür ve Kimlik Çalışmaları, ADHUC cinsiyet teorileri ve çalışmaları araştırma merkezi farklı ülkelerle bağlantılı olarak çalıştığımız kapalı bir proje idi.

Dr. Nesrin Karavar
Dr. Nesrin Karavar

Ben de projenin 1890-1893 yılları Osmanlı imparatorluğu sorumlusu idim. Adile Sultan Divan’ı üzerine İsviçre merkezli Barselona Pompeu Fabra Üniversitesi içerisinde bulunan bir araştırma merkezinde araştırma yaptığım için Esmeralda Cervantes’in keşfi elbette Adile Sultan araştırması için de ciddi kapılar açtı İspanya’da.

1893 Şikago Dünya Fuarı’nda ‘Türk kadın eğitimi ve edebiyatı’ isimli konuşmasını II. Abdulhamid dönemini överek yaptığında hem kendi ülkesi İspanya hem de Güney Amerika’dan Avrupa’ya tüm dünya basınında büyük yankı uyandırdı.

Şikago Dünya Fuarına aslında İspanya kadınlarını temsil için ve arp konseri için davet edilmişti ama birden sürpriz bir şekilde İspanya’yı temsil etmesine rağmen II. Abdulhamid’in isteği ile Türk kadınının eğitim hayatı ve edebiyat dünyası ile ilgili sunum yapması dönemin Kuzey Amerika arşivlerine girdiğimizde ciddi bir yankı uyandırdığını görüyoruz.

Esmeralda Cervantes’in profili II. Abdulhamid’in yasaklı, kanlı, kadınların hiçbir hakkı olmadığı bir imparatorluk ile uyuşmuyordu: Esmeralda İspanyol burjuvasıne ait, ressam ve İspanya kraliçesi II. Isabel’in çok yakın arkadaşı olan bir anne tarafından yetiştirilmiş üst düzey mason bir aileye mensuptu.

- Bu etkinlik çerçevesinde geçtiğimiz aylarda İspanya’da bir sergi açtınız. İlgi nasıldı? Esmeralda Cervantes bugünkü Türk ve İspanyol halkı için neyi ifade ediyor?

N.K: 22 Temmuz- 4 Ekim 2020 tarihleri arasında Barselona El Palau Robert’te besteci, arpist, yazar ve dünya kadınları hakları savunucusu kimliklerini öne çıkararak ‘Çağının ötesinde bir kadın: Esmeralda Cervantes/ Clotilde Cerdá’ sergisi ile 4 yıl kampüs içerisinde kıtalar arası gerçekleştirdiğimiz projeyi halka sunduk. Serginin Osmanlı imparatorluğu sorumlusu idim.

Ve elbette tahmin edeceğimiz gibi en çok ilgi gören, eleştiri alan bölümde bu oldu. Birçok yorumda ‘kanlı’ II. Abdulhamid dönemini olumlu gösterdiğimiz, harem hayatını, Osmanlı kadınının tüm haklara sahip olduğu, dergilerinin, romanlarının, kültür hayatının oldukça üst düzeyde olduğu izlenimini vermeye çalıştığımız gibi eleştiriler aldık.

İSLAM KADINLARINI ANLATTI

- Esmeralda Cervantes aynı zamanda Osmanlı döneminin önemli kadın yazarlarından Fatma Aliye’nin de çok yakın arkadaşı. Bu dostluktan da bahseder misiniz?

Fatma Aliye
Fatma Aliye

 

N.K: Esmeralda, Fatma Aliye’yi ve özellikle ‘İslam Kadınları’ kitabını sadece 1893 yılında Şikago’da dünyaya tanıtmadı. Ayrıca yaptığımız araştırmalarda olağanüstü bir şeye ulaştık. Esmeralda İspanya’ya döndükten sonra Kanarya adalarına yerleşti. Tenerife gazetesinde ‘Doğu’ya Seyahat’ başlıklı yazı dizisi yayınladı.

Bu yazılarda Fatma Aliye’nin ‘İslam Kadınları’ kitabından bahsederek en iyisinin sözü Türk kadınına bırakmak olduğunu ve bu kitaptan alıntılar yaparak bir süre yayınladı İspanyolca olarak. Bu da elbette elimize Esmeralda’nın II. Abdulhamid tarafından finanse edildiği için Şikago’da bizim adımıza o konuşmayı yapmadığını, aksine gerçekten tecrübeleriyle üç yıl yaşadığı İstanbul’da gördüklerinden sonra olduğunu gösteriyor. 2022 yılı XIX. XX. yüzyıl kadın edebiyatı dersime Fatma Aliye’nin ‘İslam Kadınları’ kitabını koydum.

Ayrıca İspanya’nın çok önemli bir yayın evi ile Fatma Aliye’nin romanlarının tercümesi için görüşmeler yapıyorum. İki ülke arasında programın başlığını ‘Medeniyetler İttifakı: Esmeralda Cervantes’ laboratuvar dışına yeni çıkmaya başlamış olan bu konunun aslında toplumları ne kadar ilgilendirdiğini gösteriyor.
Ramón Blecua
Ramón Blecua

SANAT VE KÜLTÜR ORTAK DEĞER

Ekim 2020 yılında Avrupa Birliği İran ve Irak büyükelçiliği görevinizden sonra Medeniyetler İttifakı çalışmalarınızdan dolayı İspanya Dış işleri bakanlığı Avrupa Birliği ile ortaklaşa yeni bir büyükelçilik oluşturdu: Türkçeye tercüme ettiğimizde tam karşılamasa da Kültürler arası diyalog ve aracılık büyükelçiliği. Görevde ilk yaptığınız Türkiye ve İspanya arasında ilişkileri tekrar başlatma çabalarınız oldu?

Ramón Blecua: Sanatı ve kültürü paylaştığımızda aramızdaki bütün farkların ortadan kalktığını görüyoruz. 2005 yılında Kofi Anan ile Türkiye ve İspanya’nın desteği ile Medeniyetler İttifakı bu amaçla yola çıktı. O zamandan beridir Medeniyetler İttifakı kültürler arası diyalog faaliyetlerine devam etmekte. Bu faaliyetleri hükümetler, sosyal toplum örgütleri, üniversiteler ile gerçekleştirmeye yine iki ülke önderliğinde devam ediyoruz.

Türk ve İspanya ilişkileriyle yakından ilgilendim

- Kültür sanatta iki ülkenin ortak özellikleri için neler söylersiniz?

Ramón Blecua: Esmeralda’nın Osmanlı İmparatorluğu yıllarından çok önce Ibn Arabi’nin Konya’ya gelmesi ile başladı. Ibn Arabi neden başka bir ülkeyi değil de Selçuklu dönemi Konya’sını seçti? Birçok Endülüs düşünürünün yaptığı gibi Fas, Tunus veya Cezayir’i seçebilirdi. Daha sonra 1403-1406 yılları arasında İspanyol Büyükelçi Ruy Gonzalez de Clavijo III. Enrique tarafından Timur dönemi Semerkand’ına gönderildi. Hindistan Büyükelçiliğinde bulunduğum dönemlerde bu konu ile Türk ve İspanyol dünyası tarihi araştırmalarımdan dolayı özellikle ilgilendim. Ruy Gonzalez de Clavijo ‘Timur’un Büyükelçisi’ olarak anılarını yayınladı. Yeni görevim ile bu kitap ve konuya tekrar dönmüş oldum. Daha sonraki dönemlerde dünya edebiyatında İstanbul’u ve Türkleri tanıtan kişinin hayali değil de gerçekten Osmanlı topraklarında bulunan, birebir Türkler ile iletişime geçen kişi Miguel de Cervantes’i görüyoruz.

Medeniyetler İttifakı olarak İstanbul’un dünyasının en çok satan kitaplarından Don Kişot gibi bir eserde isminin geçmesi elbette iki ülke arasında çok önemli edebi bir ortaklık. Dünya da hangi şehir Don Kişot’ta isminin geçmesini istemezdi ki! Geçen hafta Sevilla’da iklim değişikliği, dijitalleşme dönemi, yapay zekâ, dünya barışı gibi konuların ele alındığı üç günlük uluslararası bir program düzenledim. Medeniyetler İttifakı eğer yeni dünya barışında rol almak istiyorsa bu konuların liderleri arasında yer almak zorunda.

Mesela, eğer kadın çalışmalarına girmemiş olsaydık Esmeralda Cervantes gibi iki ülke arasında 1893 yılında başlattığı medeniyetler ittifakı çalışması ile ilgili bu programı düzenlememiş olmayacaktık. Kasım 2021 yılında Ankara’da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve İspanya başbakanı Pedro Sanchez tarafından gerçekleştirilen ve medeniyetler ittifakına da değinilen görüşme Esmeralda Cervantes’in 1893 yılında Şikago kongresinde verdiği konuşmanın bir devamı niteliğinde aslında.

İki Carventes’in İstanbul yolculuğu

- 2019 yılında dünyada Miguel de Cervantes rotası arasına İstanbul’u dahil etmek için bir proje yapmıştınız. Cervantes’lerin İstanbul’undan bugüne neler kalmış?

N.K. Bildiğiniz gibi Barselona’da Don Kişot’ta geçen şehirler arasında. Bununla büyük gurur duyarlar ve: ‘Hangi şehir Don Kişiot’ta yer almak istemezdi ki!’ derler. Miguel de Cervantes ve Esmeralda’nın ortak semtleri Pera idi. Don Kişot rotasını çıkardığımda eserlerini inceleyerek Pera bölgesi de bulunuyor. Osmanlı dönemi Fransızca gazete arşivlerinde yaptığım araştırmalarda Esmeralda’nın saray dışında verdiği dinletilerde Pera bölgesi geçiyor. Henüz Esmeralda’nın bir günlüğüne ulaşamadık ama İstanbul’dan İspanya’ya birkaç arkadaşına göndermiş olduğu mektuplar var elimizde.

İspanya Büyükelçiliği ve İspanya Medeniyetler İttifakının Kadıköy’ü seçmeleri de Fatma Aliye’nin Göztepe’de yaşamış olması idi. Ayrıca arşivlerde Esmeralda’nın Kadıköy’de bir dinletisi olduğuna rastlamıştım. Ama elbette, Pera yani Beyoğlu bölgesi hem Miguel de Cervantes hem de Esmeralda’da geçen ortak semt. Saray olarak ise dönem farklılığından dolayı Miguel de Cervantes’te Topkapı sarayı, Esmeralda da ise Yıldız sarayı geçiyor.

Bu konu ile ilgili proje dahilinde iki çeviri yapmıştım. Cervantes, Osmanlı ve Türkler ile ilgili. Sanıyorum yayınlanmadılar daha sonra İstanbul belediyesi el değiştirdiği için. Bakalım, amacımız İstanbul’u dünya edebiyat şehirleri arasına koymak. 2023 yılı kitap ayı olan Nisan ayında bununla ilgili Barselona üniversitesinde bir ay sürecek sergi ve paneller yapacağız.
Kaynak:https://www.yenisafak.com/hayat/avrupada-musluman-kadin-ezberini-bozdu-3725261

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum