AŞK
Kadim Dostumdan...
AŞK
Mâveradan seslenen bir dervişten öğrendim
Akan insan selinde gizlenen bir sırmış aşk
Bir anmış yandırırken, bilmeye asırmış aşk
Meltemi haber veren ürperişten öğrendim
Ezel yurdundan gelen hisleri taşırmış aşk
Cem’in câmında parlar, Şems olup raks edermiş
Muhteşem güzellikmiş, aynada aks edermiş
Mâveradan seslenen bir dervişten öğrendim
Kolaymış laf içinde, çıkmaya bayırmış aşk
Karanlık şer gecede kilitli hayırmış aşk
Dağlarda yankı yankı ses verişten öğrendim
Bana en sarp kayadan dönmeyi ayırmış aşk
Fuzûlî’ye akan su, Mecnun’a Leylâ imiş
Âşığa çölde Leylâ, Leylâ’da Mevlâ imiş
Mâveradan seslenen bir dervişten öğrendim
Ezelde noktalardan tecellî satırmış aşk
Âşığı cezbesiyle köz kılan hatırmış aşk
Katman katman cevizin kabuğunu kırmış aşk
Pazarda hem alıştan hem verişten öğrendim
Gördüm görklü bir dağda sırlanan yatırmış aşk
“Allahu nûr…” sırrını yansıtırmış bir muma
Rahmet olup yağarmış son cehennemde kuma
A. Yılmaz Soyyer
FACEBOOK YORUMLAR