AŞİYAN / Rabia AKSU
Kim bilir? Pencereme bakan ıhlamur ağacının tazesini, yeşilini... Üç gün önce çiçek açmış uzun, Narin bedenini.
AŞİYAN
Kim bilir? Pencereme bakan ıhlamur ağacının tazesini, yeşilini...
Üç gün önce çiçek açmış uzun,
Narin bedenini.
Ah.
Ihlamurlar çiçek açtığında demiş ya Karakoç.
Ihlamurlar çiçek açtığında,
Dolar penceremden içeri kuş şiirleri.
Gece sinek sesleri...
Ağaca tırmanırken balkondan korku tanımam.
Dallar kırılır mı diye değil.
Dal kırılır.
Ya duyamazsam, bir daha kuş şiirlerini.
Korkum ona'dır.
Bir zaman rahatım.
Cırcırlar öttüğünde,
İstesem de duyamam.
Kuşlar korkmadan,
İzlediğim Sait Faik belgeselini unutmadan,
Daha bu şiire başlamadan,
Açtım belgeselde çalan müziği.
Müzik bitmeden kalkmalıyım,
Tırmanmalıyım dala.
Bir aşiyan var dallar arasında.
Koşayım oradan dut ağacına,
Daha mevsimi gelmedi nasıl olsa.
Hatrı kalmasın.
Belki son kuşlara veda vaktidir.
Kim bilir,
Faik demiş ya;
Ben gördüm, siz göremezsiniz diye korkarım son kuşları.
Korkma derim,
Onlar son kuşlar değilmiş.
Biz bir daha kuş göremeyecekmişiz.
Dal kırılmadı.
Gördüm son kuşlarımı.
"Selam söyle Sait'e" dediler bana.
Öyle ya,
Kim bilir? Belki denk geliriz senle bir yokuşta.
Rabia AKSU
20/04/2020
FACEBOOK YORUMLAR