Arslan TEKİN: Kıbrıs'ta var olabilmek

Arslan TEKİN: Kıbrıs'ta var olabilmek
04 Mayıs 2021 - 15:27
Kıbrıs için Cenevre'de, Türk ve Rum tarafı bir araya gelirken, Türkiye, dünyada en yalnız anını yaşıyordu. Bütün umudunu ABD'nin yeni başkanı Joe Biden'in ha etti, ha edecek telefonuna bağlamıştı.
Türk tarafı, Cenevre'de 6 madde sunmuş ve bu maddeler üzerinden çözüm istemiş. Maddelere baktım, iki maddesi AB odaklı. Öyle bir odaklanma ki, diğer dört maddeyi de bağlıyor:
"3- Müzakereler, iki bağımsız devlet arasındaki gelecekteki ilişkilere, mülkiyet, güvenlik ve sınır düzenlemesinin yanı sıra AB ile ilişkilere odaklanacak.
4- Müzakereler, Türkiye, Yunanistan ve Birleşik Krallık'ın yanı sıra uygun olduğu durumlarda gözlemci olarak AB tarafından da desteklenecektir."
Avrupa Birliği yolu ise Yunanistan ve Rum tarafından geçiyor.
Hâliyle avantaj Rum tarafında. Sen bağımsız olacaksın, sonra 850 bin nüfuslu Rum tarafı ile 400 bin nüfuslu Türk tarafı AB'de, yan yana oturacak. Kabul ederler mi?
Dün bahsettim... Kıbrıs için dönüm noktası olan Annan Planı oylamasından önce Ada'ya gitmiş ve Rauf Denktaş dâhil birçok çevreyle görüşmüştüm.
Halkın nabzını tutan bir birliğin başkanı bana: "Devamlı iktidarda kalan bir parti yıpranır. Burada sağ partilerin ve Cumhurbaşkanı Denktaş'ın başını çektiği bir Kıbrıs politikası yürütülürdü. Bu gelinen aşamada görüldü ki, o politika tutmadı." demişti.
"Neydi o politika?" soruma şu cevabı vermişti:
"O politika burada yaşayan insanların 74 öncesi Rumların 'ENOSİS', Türklerin ise 'taksim' politikasıydı. Bu gelinen aşamada söylenenlerin tam tersi yapılıyor. Şöyle ki: Sayın Cumhurbaşkanı Denktaş diyor ki: 'Kıbrıs'ı Avrupa Birliği üye yapamaz çözüm olmadan önce.' Şu an ise Kıbrıs, Avrupa Birliği üyesidir. Çünkü Türkiye 1996'da Gümrük Birliği'ne girmek için anlaşma imzalarken Kıbrıs'ın Avrupa Birliği'ne girişinin yolunun açılmasına onay vermiştir. Halk gördü ki, taksim yolunda gidilemiyor, daha kötüye gidiliyor."
O zamanki ABD'nin Atina Büyükelçisi Thomas Miller, Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği Antlaşması'nın, "Kıbrıs'ın (Rum kesiminin) AB üyeliği karşılığında yapıldığını" söylerken Ankara'dan bir itiraz gelmemişti.
Rum tarafının elinde öyle bir havuç var ki, o da AB üyeliği. İstediğine uzatıyor.
Çözüm güçtedir. Gücün varsa çözüm vardır.
Rum tarafına yamanmak isteyen parti son seçimde kaybetti ve Türkiye'yle birlikte hareket eden parti kazandı.
Annan Planı'ndan beri güdülen politika hiçbir netice vermemiş demek ki...
Sözü Rauf Denktaş'a bırakacağım. Annan Planı'na dair soruma cevabı:
"Rum, Avrupa Birliği'ne niçin müracaat etti? Evvelâ bunu düşününüz. Müracaat etme hakkı yok. 1960 antlaşmalarına göre Türkiye'nin de üye olmadığı bir yere Kıbrıs giremez. Temel kaide bu. Bunu çiğneyerek adamlar mahsus müracaat ediyor. Çünkü o maddeyi kaldırmak istiyor. Niye? O maddeyi çiğnerse, etkisiz hâle getirirse Türkiye'nin Kıbrıs üzerindeki hakları gider. Bu maksatla müracaat etmiştir. Ondan sonra bütün dünya, 'Siz niye desteklemiyorsunuz? Niye Avrupa Birliği'nin nimetlerinden faydalanmıyorsunuz?' diye bize yükleniyor. Diyoruz ki; her nimetin bir bedeli var. Bunun bedeli nedir? Bunun bedeli hürriyetimizdir."
KKTC, Türkiye'yle var ancak. Bunu kabulleneceğiz.
 
4 Mayıs 2021 Salı
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum