AMERİKA'YA SÖMÜRMEK, EZMEK İÇİN GİDEN BİR SEYAHIN SONU - Yazan: Mehmet Garip SİPER

Amerika’nın sömürgeci kâşifi Kristof Kolomb’un gemisi Amerika kıyısına ilk vardığı yer.
Çıplak, kahverengi derileri ve meraklı bakışlarıyla köylerinden çıkarak adanın kumsalına yürüyen yerli erkekleri, kadınları kıyıya gelen tuhaf büyük kayığı daha yakından görmek için denize girerek, bir süre yüzdüler.
Kılıçları ve acayip konuşmalarıyla Kristof Kolomb ve denizcileri kıyıya çıktıklarında Amerikan yerlileri onları selamlamaya koştu.
Yiyecek, su ve armağanlar sundular, denizden gelen bu yabancılara misafirperverliklerini gösterdiler.
Ancak onların öncelikli derdi, Kolomb’un düşündüğü sadece altın ve bu insanları kendine hizmet ettirmek ve köle yapmaktı.
Bunun için de epey tecrübeye sahipti.
Daha sonra gemisinin seyir defterine Kolomb şöyle yazacaktı: "Bize havuç, pamuk topları, mızrak ve daha bir sürü şey getirdiler. Bunları cam boncuklar ve atmaca çıngıraklarıyla değiş tokuş yaptılar. Sahip oldukları her şeyi sunuyor ve değiştirmek istiyorlardı ... Sağlam yapılı, güzel vücutlu ve yakışıklı yaratıklardı ... Silah taşımıyor ve bilmiyorlardı. Bir kılıç gösterdiğimde, keskin kenarından tutmaya kalkışıp, ellerini kestiler. Demir eşyaları yoktu. Mızrakları bambudan yapılmıştı. İyi hizmetkar olurlardı ... Sadece elli kişiyle onları kontrol altına aldık ve her istediğimizi yaptırdık"
Yerliler ana kıtanın diğer yerlileri gibiydiler, yani Avrupalı gözlemcilerin tekrar tekrar söyledikleri üzere, konukseverlikleri ve paylaşımcılıkları dikkat çekiciydi.
Oysa papaların ve kralların egemenliği altındaki Rönesans Avrupa'sında, paraya sahip olma çılgınlığının belirlediği Batı uygarlığında ve onun Amerika'ya ilk ayak basan temsilcisinde, Kristof Kolomb'da bu özellikler hiç de göze çarpmıyordu.
Kolomb yerliler için, “mülkleri konusunda öylesine saf ve özgür ki, gözleriyle görmeyen inanamaz. Sahip oldukları bir şeyi istediğinizde, hiçbir zaman hayır demezler. Tam tersine biriyle paylaşmak isterler ...”
Yerliler Amerika’da birçok yerli ırkı yok edecek sömürgeci yamyamlarına her şeylerini sundular.
En değerli olan yaşam haklarını, canlarını bile...,
George Floyd protestoları sırasında halkın hedef aldığı neredeyse ABD’nin her kentinde heykeli bulunan kâşifi Kristopf Kolomb’du.
Aslında onun şahsında hedef alınan sömürgeci, yamyam zihniyetle hareket eden ve kendinden başka varlıkları bile insan mı değil mi diye tartıştıran insanlıktan nasibini almamış bir zihniyettir.
Amerika'yı keşfederek kıtada fetih, sömürgecilik ve kırım dönemini açan İspanyol kaşif hedefti.
ABD'deki Kristof Kolomb heykellerinin başına gelmedik kalmadı.
ABD'de beyaz polis memurunun silahsız siyah yurttaş George Floyd'u boğarak öldürmesine yönelik protestolar tüm dünyaya yayılır ve 300-400 yıl öncesinin köle tacirlerinin heykellerinin yıkılmasına varırken, sıra, sömürgeciliğin atalarından Kristof Kolomb'a geldi.
Amerika'yı keşfederek kıtada fetih, sömürgecilik ve kırım dönemini açan İspanyol kaşif Kristof Kolomb'un ABD'deki heykellerinin başına gelmedik kalmadı.
Amerika kıtasını keşfetmesi nedeniyle ABD'de hemen her şehirde heykeli bulunan, ancak sömürgeciliği başlatmasından ötürü heykellerinin kaldırılması talepleri yoğunlaşan Kolomb'un Boston'daki heykeli de 2006'da kafasının koparılmış, 2015'te kırmızıya boyanmasının ardından yine hedef olmuştu.
Düşünün Kristof Kolomb, 1492 yılında İspanyol bayrağı altında Atlantik Okyanusu'nu aşarak Kuzey Amerika kıtasına ayak bastığı günden yaşanan insanlık dramları iyi bir şekilde araştırılmalıdır.