Ali GÖZEN: YANAN TARİH; SARAY- I AMİRE

YANAN TARİH; SARAY- I AMİRE
Manisa Sarayı, Sultan II. Murat döneminde yaptırılmış bir yapıdır. XV. yüzyılın ortalarında yaptırılan bu saray kompleksi II. Mehmet döneminde genişletilmiş ve yeni yapılar eklenmiştir. Osmanlı döneminde Manisa şehri, şehzadelerin görev yaptığı şehzadeler kenti işlevini üstlenmiştir. Şehzadelikleri sırasında pek çok padişah bu sarayda ikamet etmiş ve sarayın gelişimine katkıda bulunmuştur. Bu padişahlar arasında II. Murat, II. Mehmet, II. Selim, I. Süleyman, III. Murat ve III. Mehmet bulunmaktadır.
Saray-ı Şehzadegan olarak da bilinen bu saray yapısı 1595 yılına kadar aktif olarak kullanılmıştır. Bu tarihten sonra sancaktan yetişmenin kaldırılmasıyla şehrin şehzadeler kenti kimliği sona ermiş ve saray terk edilmiştir. Fakat saray yapılarının bir kısmının ilerleyen zamanlarda da onarılıp kullanılmaya devam edildiği bilinmektedir. Tüm bunlara rağmen Saray-ı Amire zamana yenik düşmüş günümüze ulaşan birkaç eserden ziyade bir şey kalmamıştır. Ayrıca Kurtuluş savaşı zamanında Manisa Sarayı’nın ahşap kısımları yanmış ve harap olmuştur. Bu zamana ulaşabilen sağlam yapı Fatih Kulesi ve birkaç hamam parçası olarak bilinmektedir. 1595 yılında Şehzade eğitim yerlerinin Topkapı Sarayına alınması üzerine işlevini yitirmesi, yavaş yavaş harap olmaya başlamış, onarımlar yapılmış ise de kurtarılamayan sarayın bazı bölümleri ya kiraya verilmiş veya satılmıştır.
Göründüğü gibi çok büyük bir alana inşa edilmiş olan Saray-ı Amire Osmanlı’nın Edirne Sarayı, Topkapı Sarayından sonra üçüncü büyük saray olarak işlev görmüştür. Ne yazık ki böylesine muthiş bir yapıya günümüzde saygısızlık edilmiştir. Hükümet Konağı altına otopark yapılmıştır. Fatih kulesi ise restore edilmemiş tam anlamıyla yıkılmış tekrar yapılmış bir izlenim vermiştir.
5 Eylül 1922 yılında Manisa yangını başladı. Yaklaşık 3 gün sürdü. Sadece Saray-ı Amire’ye zarar vermekle kalmamış yaklaşık 4000 kişinin hayatını kaybetmesine neden olmuştu. Bununla beraber binaların %90’ı yıkılmaya yüz tuttu. O zamanın görsellerine bakıldığında Manisa şehirinin koca bir enkaz olduğunu göreceksiniz. Bu harabelikten Fatih Külesi ve birkaç hamam parçası bile kalması imkansız olarak görülüyordu. Bu tarihi mekanlar sahip çıkılacağı yerde, ekonomik gelir olarak görülmüş; kahvehane, otopark, oto yıkama olarak hizmete sunulmuştur. Yaklaşık 6 asır Devlet-i Aliye’nin toprağı olan Manisa hem tarihsel hem kültürel bir miras olarak günümüze kadar ulaşmıştır.
Bizler Manisalılar olarak kendi tarihimize sahip çıkalım. Unutulmaya yüz tutan tarihi mekanları koruyalım. O tür tarihi mekanların ticari bir çıkar elde edilmesi yerine, gelecek nesillere bir eser olarak bırakmayı sağlayalım. Güzel Şehrimiz Manisa’nın bu denli bir tarihe sahip olması gurur verici. 6 padişah, 16 şehzadeyi yetiştirmiş, Saruhan Beyliğinin merkezi haline gelmiş bu şehire sahip çıkmak, milletimizin tarihine, medeniyetine sahip çıkmak demektir.
Ali GÖZEN Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü 1. Sınıf Öğrencisi
YORUMLAR
- 5 gün önceNe yazık ki tarihi değerlerimize günümüzde doğru şekilde sahip cikilmamakta ya virane olmakta ya da uzerlerine yazılar yazılarak çirkin muamelelere maruz kalmaktalar.... Kadir kıymetlerinin bilinmesi dileğiyle eline koluna diline yuregine sağlık çok güzel bir yazı olmuş.
FACEBOOK YORUMLAR