ABD'NİN BEYAZ ÇOĞUNLUĞU, SİYAH TOPLUMUN ÖZNELİĞİNİ REDDEDİYOR - Yazan: Mehmet Garip SİPER

ABD'NİN BEYAZ ÇOĞUNLUĞU, SİYAH TOPLUMUN ÖZNELİĞİNİ REDDEDİYOR - Yazan: Mehmet Garip SİPER
02 Temmuz 2020 - 23:15 - Güncelleme: 02 Temmuz 2020 - 23:19

ABD’NİN BEYAZ ÇOĞUNLUĞU, SİYAH TOPLUMUN ÖZNELİĞİNİ REDDEDİYOR

Malcolm X, Kızı İlyasa Şahbaz’ın ifade ettiği gibi “Babam, merhametli, sevgi dolu ve dürüst bir adamdı." Ve bu adam yaşadığı ABD’de “Nefes alamıyorum!” diye bağırıyordu.

Siyah Amerika bugün de: “Nefes alamıyor!” diye bağırıyor!

Bugün de Amerika’nın Siyah Toplumu: “Nefes alamıyoruz!” diye bağırıyor!

Neden mi? Amerika şuur altında insanlığın büyük bir kesimini insan kabul edemiyor da ondan.  ABD’nin ırkçı ve faşist yüzünü ortaya koyan bir uygulama mutlaka görebilirsiniz. Televizyonlarda, sosyal medyada izlediğimiz videolarla, en son George Floyd’un ölümüne yol açan polis şiddetini izlediğinizde ne demek istediğimi hemen anlayacaksınız. George Floyd’un ölüm anı videosu insanı olanı derinden etkiliyor.

George Floyd’un ölümü Malcom X’in bazı sözlerini bize yeniden hatırlatıyor: “Beyaz adama tatlı konuşmayı bırakın, ona nasıl hissettiğinizi söyleyin. Nasıl bir cehennem hayatı yaşadığınızı söyleyin…”

George Floyd’un ölümü sonrası ABD’deki ırk ilişkileri açısından yeni bir dönem başlıyor.

George Floyd’u ölüme götüren hadise özetle: “Floyd’un 20 dolarlık sahte bir banknot verdiği ihbarı üzerine olay mahalline intikal eden dört polis memurunun Floyd’u arabasından indiriyor, George Floyd “Klastro Fobim var!” diye bağırmasına yere yatırılarak tamamen etkisiz hale getirdikten sonra, yerde elleri arkadan kelepçeli, yüz üstü yatırılıyor polis memurlarından birisi yaklaşık dokuz dakika boyunca Floyd’un boğazına bastırıyor, Floyd defalarca “nefes alamıyorum” ve “lütfen, ayağa kaldırın” diye yalvarıyor. İstemsizce, annesini iki yıl önce kaybetmiş olmasına rağmen “annemi istiyorum” diyerek bağırıyor. Çevreden geçen vatandaşların Floyd’un tepkisiz olduğu uyarılarına rağmen polisler ambulansı zanlının boğazına basarak beklemeye devam ediyor. Floyd’un boğazına basılan ilk altı dakikada hayatını kaybettiği belirtiliyor.”

ABD’nin ırkçılık tarihinin listesine bakarsanız karşınıza epey uzun bir liste çıkar.

ABD’nin ırkçılığına kurban gidenlerin listesi epey kabarık.

ABD’nin kuruluşunda ve zenginleşmesinde emeğiyle katkı veren kölelerdir.

ABD’nin sistematik olarak soykırıma uğrayan yerliler listenin başında da onlar yer alıyor.

ABD’nin ırkçılığına dönemsel olarak İrlandalı, Çinli, Japon, Latino, Yahudi, Arap, İranlı ve Hintli ve diğer göçmenler de maruz kalmıştır.

ABD ırkçılığına maruz kalan milletlerin listesi uzundur., parçası oldu.

ABD’nin Anglo-Sakson Protestan beyazların tarihsel macerasında elbette sistem, birçok göçmeni kendine dahil edip “aynı potada eritmiş” olduğunu iddia etmektedir.

ABD’nin birçok farklı grubu “Amerikalı” üst kimliği etrafında motive edebildiği ve “Amerikan rüyasını” görmelerini sağladığı yadsınamaz.

ABD’de bununla birlikte göz ardı edilemeyecek sayıda kitle sistemin kenarında ya da dışında kalmıştır.

ABD hapishanelerinin üçte ikisi siyahi ve Hispaniklerden oluşuyor.

ABD’de Hispanik tanımlaması kültürel kökenleri Meksika, Porto Riko, Küba, Orta Amerika ve diğer Latin Amerika ülkeleri olan kişiler için resmi kayıtlarda kullanılmaktadır.

ABD’de toplumun ekonomik ve siyasi fırsatları her etnik gruba aynı oranda arz edilmemektedir.

ABD’de siyahlar kurumsal ayrımcılıkla linç ve suikasta uğrayan bir toplumdur.

ABD’nin en önemli azınlık grubunun üyelerinin kendilerini bu şekilde sistemin kurbanı olarak görmeleri ve sistemin dışında hissetmeleri gelecek açısından çok şeylere gebedir.

ABD ırkçılığına karşı olan Malcom X’in sözleriyle bitirelim sözlerimizi: “Kimse sana özgürlüğünü vermez. Kimse sana eşitliği, adaleti ve başka hiçbir şeyi vermez. Eğer gerçekten adamsan, bunları kendin alırsın!”

NE YAZIK Kİ GÜNÜMÜZDE BİLE ABD’NİN BEYAZ ÇOĞUNLUĞU SİYAH TOPLUMUN ÖZNELİĞİNİ REDDEDİYOR!

Mehmet Garip SİPER

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum