Seyhan Çağlar EMEN

Seyhan Çağlar EMEN

[email protected]

BİR İNGİLİZ HEMŞİRENİN HALEP HATIRASI

09 Ekim 2018 - 19:59

                                      BİR İNGİLİZ HEMŞİRENİN HALEP HATIRASI

       Halep, bir Türk şehridir, babaannemin doğup büyüdüğü şehirdir, bir arkadaşım Suriye’de iç savaş başlamadan önce Halep şehrine gitmişti, anlatmakla bitirememişti, Halep’te bir tane bile Arap eseri yoktur, kalesi, çarşıları, camileri ve Hamidiye Çarşısı ile halen bir Türk şehri kimliğini devam ettirmektedir, nüfusunun önemli bir kısmı da Türkmen’dir. Birinci Dünya Savaşındaki son zaferimiz de Halep şehrinin kuzeyinde Racu Bölgesinde Katma’da kazanılmıştır. 7. Ordu Komutanı Mustafa Kemal Paşa ustaca bir manevra ile birliklerimizi kuzeydeki dağlık bölgede konuşlandırmış, Haleb’i işgal eden İngilizler ve Şerif Faysal’ın asi kuvvetleri 26 Ekim 1918 günü Katma istasyonu civarında bozguna uğratılmışlardır. Böylece Güney ve Güney doğu Anadolu bölgesi ile Toros tünelleri İngiliz birliklerine kapatılmıştır. Halep’te Ermeni hastanesinde görev yapan iki İngiliz hemşireden biri gördüklerini yayınlamıştır.   

       “ Sabahın saat altısında silah sesleri şehrin her yanını sarmıştı. Gökten sanki kurşun yağıyordu. Değil sokağa, balkona bile çıkmağa imkan yoktu. Araplar, sokakları tutmuş, rastgele ateş ediyorlardı. Evlerin çoğunu yağma eden Araplar kap-kacağa kadar ne bulurlarsa alıp götürüyorlardı. Karşımızdaki bir eve saldırıp girdiklerini ve ele geçirdikleri yatak, yastık gibi her türlü eşyayı atlarına yükleyip götürdüklerini gözümüzle gördük. Saat sekiz olunca bizim ordunun önünden gelen Hicazlı Arap birlikleri bağırıp şarkılar söyleyerek şehre girdiler. Atlarını dörtnala sürüyor ve tüfeklerini, kılıçlarını, bayraklarını havada sallıyorlardı. İngilizlerin de uzakta olmadıklarını biliyorduk. Saat dokuzda başı miğferli askerlerimizin zırhlı arabalarla şehre girişlerini görerek sevindik. Şükran duygularımız içimizden taşıyordu. Dışarıdakilerin alkışları ve yaşa sesleri arasında kendi bayrağımızı çektik. Hastanemizin karşısına düşen tepelerden siyah bir çizginin gitgide yaklaşmakta olduğu görülüyordu.   

       En sonunda atlılarımız da şehre girdi. Yarım saatlik bir moladan sonra mevzii almak üzere şehrin kuzeyine geçtiler. Yazık ki Türkler orada pusuya yatmışlardı. Birden hücuma kalkınca askerlerimizden bir kısmı can verdi ve birçoğu da yaralandı.” İngiliz ordusu ve işbirlikçi Arap çetelerinin saldırıları geri püskürtülmüş ve bugünkü Suriye sınırımız güvenlik altına alınmıştır. Katma Muharebesi Birinci Dünya Savaşının son ve Kurtuluş Savaşımızın ilk muharebesi olmuştur, İngiliz ordusunun Suriye’deki ilerleyişi durdurulmuştur.  27 Ekim 1918 günü İstanbul’dan alınan şifreli emirle, mütareke imzalanması için görüşmelere başlandığı bildirilmiş, Alman askeri mensupları geriye gönderilmesi istenilmiştir. Bunun üzerine Mustafa Kemal Paşa, gerekli tedbirleri almış, Antep’te bulunan birliklere emir vererek eldeki mevcut silahlar Antep’te güvendiği arkadaşı Ali Cenani Beğ’e teslim edilerek,  kurulan Milis güçlerine dağıtılması sağlanmıştır. İşte bu silahlarla ünlü Antep Müdafaası yapılmıştır. “ Artık harp bitmiştir” diyen Alman subaylarına Mustafa Kemal Paşa cevap vermiştir: “ Onlar için harp bitmiş olabilir. Bizim için yeni başlıyor. Harb-i Kebir bitmiştir, Harb-i Sağir başlayacaktır.”  7. Ordunun tamamı 30 Ekim 1918 günü Racu’ya taşınmıştır, Hanif Ağa’nın sahibi olduğu konak karargah olarak kullanılmıştır, bu taş konak günümüzde halen ayakta durmaktadır. 

       Her tarihi eserinde “ Asar- ı Osmani” yani Osmanlı Eseri yazan bu şehir, her şeyiyle bir Türk şehridir ve yüz yıldan beri asıl sahibine kavuşacağı günü beklemektedir.  Barak havalarımız bile Halep hasreti ile yazılmıştır, Halep, Ezo Gelin’in mezarını bağrında saklayan, halen akrabalarımızın yaşadığı Türk şehridir. Süleyman Şah’ın fethettiği Kuzey Suriye, Anadolu’dan önceki vatanımızdır.

KAYNAKLAR:1- Süleyman HATİPOĞLU. Yesevi Dergisi. Sayı: 296, Ağustos- 2018, Sh: 18-19 
                       2- Lord Kinnoss. Atatürk Bir Milletin yeniden doğuşu. İstanbul. 1984