Seyhan Çağlar EMEN

Seyhan Çağlar EMEN

[email protected]

ATİLLA’NIN LİDERLİK SIRLARI

06 Ağustos 2018 - 18:51 - Güncelleme: 07 Ağustos 2018 - 10:07

~~                                                ATİLLA’NIN LİDERLİK SIRLARI
       Avrupa Hun İmparatoru ve büyük Türk Hükümdarı Atilla M.S. 434- 453 yılları arasında Avrupa kıtasında büyük bir imparatorluk kurmuş, ünlü bir devlet adamıdır. Kazandığı engin tecrübe bilgi birikimini kendisinden sonra gelecek devlet adamlarına aktarmıştır. Bir milleti etkileme ya da cesaretlerini kırma çabaları bulaşıcı hastalık gibidir. Atilla’nın başlıca idari görüşleri şöyleydi:
       Hunlarda liderlik eden kişiler cesur ve korkusuz olmalıdır. Kişisel arzuları olmaksızın Hunlar görevlerini gönüllü olarak yapmalıdır. Görevler yükseldikçe yöneticilerin duyguları üzerindeki baskı artar, yöneticiler duygusal güçlerini kaybetmeden görevlerini sürdürmelidir. Hunların, zorluklara karşı koyabilecek derecede fiziksel yönden güçlü yöneticileri olmalıdır. Başka kültürlere, inanç ve geleneklere karşı duyarlı olabilmelidirler. Duraksama, erteleme ve kararsızlık olmamalıdır. Zamanlama duygusunu geliştirmek önemlidir. Tahmin- rekabetçilik, özgüven- sorumluluk, inanırlık- ısrarcılık, güvenirlik- koruyuculuk vasıflarına sahip olunmalıdır. Hiç kimse bedelini ödemeden öğrenemez.   Atilla, Hun kavmine şu tavsiyelerde de bulunmuştur:
      “ Hunlar hiçbir ülkenin hizmetine girmeyecek, köle olamayacak kadar güçlü insanlardır.  Roma İmparatorluğuna karşı duyduğumuz öfke ve kini, diplomasi ve politikayı öğrenmek için yoğun bir enerjiye dönüştürelim. Önderlik ettiğiniz kişiler için kimseye fark ettirmeden ve teşekkür beklemeden kişisel fedakarlıkta bulunmalısınız. Öğrenmeye, dinlemeye hevesli olmalısınız. Doğal davranmalı, mevkiinizin size getirdiği sahte bir gurura kapılmamalısınız. Liderler, Hunlara yön vermeli, onların amaçsız kalmasına izin vermemelidir. Hunlara, kendilerinden neler beklendiğini öğretmelidirler. Yoksa Hunlar, kendilerinden beklenilmeyen şeyler yapabilirler. Hun yöneticileri, şeref, ahlak ve dürüstlüğü bir giysi gibi taşımalı ve üstlerinden çıkarmamalıdır.
       Hun yöneticileri, asla güçlerini kötüye kullanmamalıdır. Bu gibi hareketler kavimlerde ya da millet içinde büyük sürtüşme ve karışıklıklara yol açabilir. Hun yöneticileri, kendinize de sabır gösterin. Bu durumda kişinin sahip olduğu unvan ve gururu da önemlidir. Hun yöneticileri hasımlarınıza da saygılı olmayı unutmayın. Onların yeteneklerini, etkilerini ve potansiyellerini anlamazsanız, size karşı avantaj kazanmalarını kendiniz sağlamış olursunuz. Bir Hun olarak bizi benzersiz savaşçı yapan özelliklerden taviz vermemiz gerekmez. Ama hepimiz, bizi birleştiren ve güçlü bir kavimler topluluğu yapan şeyleri benimsemek zorundayız. Amacımız ortaktır, ama kavim ya da milletin birliğini bozmayan benzersiz kişisel özellikler de korunmalıdır.
       Şarkılarımız ve danslarımız, soylu mirasımıza özgü ve benzersiz olmalıdır. Onlara atalarımızdan bize kalanları bozacak, karıştıracak özellikleri eklememeliyiz. Gerçek bir Hun olmak, öncelikle milletimizin ortak amaçlarına bağlılığı gerektirir. Geleneklerimizi sürdürmek, atalarımızdan miras kalan değerlere, bugüne ve geleceğe bağlılığımızı gösterir. Asla kendimiz için anıtlar dikmemeliyiz. Kişinin ve milletin şeref geleneğine bağlı kalırken, varlığımızı zayıflatacak kadar kendimize hizmet eden, gösterişli uygulamaların tutsağı olmamalıyız.”  
       Büyük Hun İmparatoru Atilla’nın bin beş yüz altmış sene öncesi düşünceleri günümüzde de geçerliliğini korumaktadır, Büyük Devlet Adamları, uzak görüşlü olurlar ve düşünceleri her zaman geçerlidir. Atilla, bu tavsiyelerini tüm devlet adamlarına ve yöneticilere miras bırakmıştır.

Seyhan Çağlar EMEN