Seyhan Çağlar EMEN

Seyhan Çağlar EMEN

[email protected]

ADSIZ KAHRAMANLAR

09 Temmuz 2019 - 20:21

                                                   ADSIZ KAHRAMANLAR

       Devlet, kendi düşmanlarını etkisiz hale getirmek için resmi güçlerini kullanamadığı zamanlarda gayri resmi güç olan vatansever kişileri cepheye sürmek zorunda kalmaktadır. Yakın tarihimizde Teşkilat-ı  Mahsusa’nın fedailerinin gizli kalmış faaliyetlerini unutmamamız gerekir,  Sivas’ta Birinci Dünya Savaşı yıllarında Ermeni Hınçak çetelerine karşı koyacak güç bulunamayınca Zara’lı Mahir ve arkadaşları cezaevinden gizlice salınarak Suşehri ve Şebinkarahisar Bölgesinde katliamlar yapan Ermeni çeteci Papaz Karakin ve katil sürüsünün sonu getirilmiştir.  

       Düşmanla mücadele ederken siz de aynı metotları uygulamak zorundasınız, düşman bomba atarken siz gül atamazsınız, gerilla savaşına karşılık siz de kontrgerilla sitemini, Espiyonaja karşı kontra Espiyonaj çalışması yapmak zorundasınız, aksi halde ayakta kalamazsınız. Devlet olmanın gereği budur. 1974 yılından sonra ülkemiz yurt içinde ve dışında yoğun terör saldırıları ile muhatap olmaya başladı, Asala, P.K.K. gibi terör örgütleri çok değerli diplomatlarımızı, masum vatandaşlarımızı katletmeye, ormanlarımızı yakmaya başlamışlardı. Devletimiz, bu insanlık dışı hareketlerde bulunan hain sürülerine karşı yurt içinde ve dışında, onlara anladıkları dilden hitap etmek kararlığında idi. Yıllar önce Kuzey Irak’ta şehit edilen Kerkük Türk’ü olan bu adsız kahramanlardan birini sizlere tanıtmak istiyorum. Bu adsız kahramanın adı Sabah KETENE idi, şehit edildikten sonra Kerkük’te toprağa verildi.

       Sabah KETENE, yurtdışında Aslan Gibi Çocuklardan oluşan ekibi ile verilen görev doğrultusunda hedef ülkeye ayrı ayrı gidiyorlar, o ülkede ekibin diğer elemanları ile buluşup verilen emri yerine getiriyorlar. Hedef olan kişiyi kaldığı apartmanın asansörü önünde sıkıştırıp, en az on kurşun ile vurup ortadan kayboluyorlar, adamı ölmüş deyip bırakıp gidiyorlar meğer o hain yedi canlı imiş, ölmüyor, altı ay hastanede yoğun bakımda kaldıktan sonra iyileşip taburcu oluyor ama işe yaramaz hale getiriliyor.  Erbil’de P.K.K. bir binayı karargah olarak kullanıyor, matbaa haline getirmişler, gazete basıyorlar, birkaç katlı binanın altında dükkanlar var, Sabah KETENE ve ekibi binayı havaya uçurmak istiyorlar ama olağanüstü tedbirler alınmış. Sabah KETENE ve bir arkadaşı simitçi kılığında üç ay boyunca sabah 04.00’ten akşama kadar çevrede simit satıyorlar, çok iyi Arapça bildikleri için çevrede şüphe çekmiyorlar. Bir gece dükkanların kilitlerini sessizce sökerek bombaları yerleştiriyorlar ve binayı havaya uçuruyorlar, binada bulunan 28 hain imha ediliyor. 

       P.K.K. turistik bölgelerimizde bombalar patlatarak, ormanlarımızı yakarak turistleri kaçırtmıştı. Hainlerin arkasında olan yabancı ülke belirlenince misliyle karşılık verilince, o ülke de aynı metotlar uygulanınca turistler kaçınca o ülke bir daha boyundan büyük işlere girmemişlerdir. Sabah KETENE ve ekibi kimliklerini gizlemek için İstanbul’da göstermelik turizm bürosu açmışlardır ama bir gün büroya Maliyeciler gelerek vergi defterlerini isterler fakat vergi defteri olmayınca Maliyeciler tutanak tutarak vergi kaçakçılığından işlem başlatırlar. Durum ilgili Makama bildirilince Maliye Bakanının emriyle vergi memurları geriye çekilir.

       Askeri ve siyasi tarihimiz böyle isimsiz nice adsız kahramanlarla doludur, Teşkilat- ı  Mahsusa’nın dünyanın her yerinde operasyon yapan fedaileri, İstiklal Harbimizin Peçeli Emine’si, Çete Ayşe’si,  Kuvva-i Milliye’nin Akıncıları sırlarıyla birlikte Hakka yürümüşlerdir. Çocukluğumda ve gençliğimde bu adsız kahramanlardan birkaçını tanımıştım, sormama rağmen hizmetlerini anlatmadılar sadece görevimizi yaptık dediler. Hüseyin Nihal Atsız’a göre: “  Kahramanlık, ileri atılıp bir daha geri dönmemektir.”