Önder GÜRCAN

Önder GÜRCAN

[email protected]

FUTBOL ÜZERİNE SOHBET

09 Mart 2018 - 08:09

FUTBOL ÜZERİNE SOHBET

 

 

 

Spor denilince akla ilk gelen futboldur. Çağımız, futbol dönemini  yaşıyor. Futbol, dünya kamuoyunun gündeminde.

Futbol, amatörce yaklaşımlardan uzaklaştı, giderek şirketleşti ve kurumlaştı. Şimdi futbol kulüplerinin ulusal ve uluslararası spor hukuku içinde  bir firma değeri; idari, mali ve teknik personeli ve teşkilat yapıları var. Futbolda artık bilimsel temelde oyun planları kuruluyor.

Futbol, dünya ülkelerinde halk kitlelerini büyük ölçüde etkiliyor ve her gün sözlü, yazılı ve görsel basında geniş yer tutuyor.

***

Sırası gelmişken biraz futbol tarihine değinelim : Bilindiği gibi, futbol oyununu  ilk defa kurumsallaştıran ve beş kıtaya yayan ülke İngiltere’dir. Buna göre futbol, 15.yüzyılda belirli kurallara bağlanmıştır ve uluslararası oyun terimleri de İngilizce olarak belirlenmiştir.

Bu spor türü,  kısa bir süre içinde bütün dünya ülkelerine yayılmış; özellikle de Ispanya, Hollanda, Fransa, İtalya,  Macaristan, Almanya, Portekiz, Brezilya  gibi ülkelerde çok büyük bir gelişme göstermiştir.

Bununla birlikte futbol sporunun  M.Ö. 3500-2000’ de Sümerler tarafından icat edildiği; Çin’de M.Ö.2500’lü yıllarda futbol oynandığı; ayrıca Orta Asya’daki Eski Türklerin de adı “tepük” olan futbol benzeri bir oyuna sahip olduğu tarihçilerce belirtilmektedir.

Öte yandan Antik Mısır, Yunan ve  Roma kültüründe de futbolun olduğu bazı tarih araştırmacılarınca öne sürülmektedir.

Dünyada kurumsallaşmış ilk profesyonel  futbol liginin 1884’de İngiltere’de düzenlendiği; daha sonraki yıllarda ise bu oyunun Avrupa ve Latin Amerika’da günlük hayata yansıdığı bilinmektedir.

Zaman içinde hızla yerel ve ulusal düzeyden uluslararası konuma yükselen futbola “International Board” isimli yetkili bir kurum tarafından 1886’ da yeni kurallar getirilmiş ve bu kurallar giderek evrensel ve küresel bir konum kazanmıştır.

Şöyle ki : 1904’de İsviçre (Zürih)’ de Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FİFA) kurulmuştur. Bu kurumsal düzenlemeyi takiben FİFA ve dünya ülkelerinin ulusal federasyonları arasında, 1954’ te, Fransa (Paris)’ da Avrupa Futbol Birliği (UEFA), Güney Amerika Futbol Birliği, Kuzey Amerika Futbol Birliği, Asya Futbol Birliği, Okyanusya Futbol Birliği  ve Afrika Futbol Birliği olarak altı  konfederasyon  oluşturulmuştur. Her ülkenin ulusal federasyonu, ait olduğu kıtanın konfederasyonuna bağlanmıştır. Örneğin, Türkiye Futbol Federasyonu, UEFA’ya bağlıdır ve  UEFA 29 Avrupa ülkesini temsil etmektedir.

Dünya futbolunun düzenlenmesi, yönetimi, denetimi, futbol kurallarının belirlenmesi FİFA’nın asli görevleri arasında sayılmıştır. Bu bağlamdaki futbol mevzuatı çerçeversinde uluslararası federasyonlar, ulusal federasyonlar ve profesyonel futbol kulüpleri FİFA tarafından sürekli denetlenmektedir.

Ulusal federasyonlar futbol ligi maçlarını, şampiyonluk ve kupa maçları olarak iki alanda yürütmektedir. UEFA ve FİFA’ nın yönetim ve denetimi altında, Avrupa Şampiyon  Kulüpler, Kupa Galipleri, UEFA Kupası, Avrupa Kupası ve Dünya Kupası maçları gerçekleştirilmektedir. UEFA Avrupa kupası maçları  1956’da başlamıştır.

FİFA, 1991-92 futbol sezonunda oyun kurallarını yeniden saptamış ve böylece futbol oyunundaki kural sayısı 29’a çıkmıştır.

UEFA,  1996’da ulusal takımlara yabancı futbolcu transferini serbest bırakmıştır. Bu uluslararası futbol hukuku düzenlemesiyle yabancı ülke takımlarındaki yıldız futbolcuların astronomik bedellerle ulusal futbol takımlarına transfer edilmesi yolu açılmış ve başka bir ifadeyle futbol kulüpleri ulusal boyutların üstüne çıkarak küresel boyut ve yapıya ulaşmıştır.

***

Türkiye’ de  TFF tarafından Spor Toto Süper Lig, lig ve bölgesel amatör lig maçları düzenlenmektedir.

Türk A Milli Futbol Takımı 2002’de FİFA Dünya Kupası’nda üçüncülük elde etmiş; Galatasaray Takımı ise 2000’de UEFA Kupası Şampiyonluğunu kazanmıştı.

***

Bu kısa bilgileri verdikten sonra şimdi de günümüzün Manisa futbolu üzerine birkaç söz edelim.

Bir zamanlar Manisa Şehri’nde yerel ligde futbol takımı olarak Yıldırımspor, Sakaryaspor ve Gençlikspor vardı. Daha sonra Sakaryaspor Manisaspor Futbol Takımı’na dönüştürülmüştü.

O yıllarda futbol, takım ruhu ve renk tutkusu  ile amatörce oynanırdı.

Babam Yıldırımspor’da oynardı; futbol hakemliği  ve hakem müşahitliği-dördüncü hakem- de yapmıştı. Onun kuşağındaki bazı futbolcular Göztepe, Eskişehirspor, Gençlerbirliği, Ankaragücü, Fenerbahçe ve Beşiktaş futbol kulüplerine transfer olmuştu.

***

Halen Spor Toto 1.Lig’inde (2017- 2018) top koşturan Manisaspor, on sekiz takım arasında  gerçekleşen 26 oyunda 15 puan çıkarmış ve 17. sırada ve küme düşme hattında bulunuyor.

Diğer taraftan, on sekiz takımlık Spor Toto Süper Ligi’nde (2017-2018) oynayan Akhisar Belediyespor Futbol Takımı ise bu sezon başarılı ve örnek maçlar sergilemiş,  oynadığı 24 maçta 33 puan toplamış ve 10. sırada yer alıyor.

Akhisar Belediyespor’un bu konumuyla UEFA’ya katılma şansını yakalaması Manisalıların başlıca arzusu.

***

Manisa ili lig takımlarının futboldaki başarılarının sürekli kılınması amacıyla öncelikle alt yapı futbolcu yapısının zenginleştirilmesi ve güçlendirilmesi, modern yönetim anlayışı çerçevesinde bilimsel temelde futbolcu eğitimine ağırlık verilmesi, bunun yanı sıra  olumlu bir transfer uygulamasına yönelinmesi ve mali açıdan da denk bütçe uygulamasının benimsenmesi önem taşımaktadır.

***

Yazıyı, futbola felsefi bir bakış ile bitirelim.

Futbolun gizemli, büyüleyici ve tutkulu serüveni bugün devam ediyor.

Dünya toplumlarını sarıp sarmalayan futboldan başka ikinci bir spor dalı henüz yok!

Üstelik futbol, ekonomik katma değeri en yüksek sektörlerinden biri.

Futbol; dünyaya artı değerler katacak,  yeryüzü  coğrafyasını ve insanlığı bir topun altında barış, birlik ve beraberlik paydasında birleştirebilecek bir güce, diplomatik bir misyona ve romantizme sahip kayda değer bir sosyolojik bir olgu haline geldi.