Naci YENGİN

Naci YENGİN

Genel Yayın Yönetmeni
[email protected]

Yeri Dolmayan Şehir: Gaziantep

05 Mayıs 2019 - 13:51

Yeri Dolmayan Şehir: Gaziantep


Hayatımın önemli duraklarından olan benim için kutsal bir şehirdir Gaziantep. 
1996-2006 yılları arasında yaşadığım, havasından, suyundan ve kültüründen faydalandığım, önemli dostlar biriktirdiğim ayrıcalıklı bir şehirdir. 
Gaziantep'e vefa borcumu henüz ödeyebilmiş değilim. 
Gaziantep aynı zamanda bir hanedan ailesini bünyesinde barındırması yönüyle de ayrıcalıklıdır. Buhara Emiri Âlim Han ve ailesi Gaziantep'te yaşar.

"Buhara Emirliği Türkistan ve Enver Paşa" kitabımız burada yazıldı. Rahmetli Abdulkebir Yüce(Buhara Emir’i Âlim Han’ın oğlu) ve ailesi, binlerce öğrencim, dost, arkadaş hala Gaziantep’te yaşıyor.

Gaziantep’in yaşadığı değişime şahit olan birisi olarak on üç yıl içerisinde şehrin sosyal, kültürel ve tarihi dokusu anlamında ne denli olumlu bir değişim geçirdiğini görmemek mümkün değil.

Gaziantep’in on üç yıllık değişimine tanık olmasaydım inanmayabilirdim. Ancak Gaziantep büyük bir kalkınma ve değişimin en önemli örnekliğini yaşıyor ve gösteriyor. Sıkıntıları, sorunları elbette var. Ancak kabına sığmayan bir şehrin nasıl harekete geçirildiğini, ekonomik, tarihi, kültürel ve şehirleşme bağlamında yapılan olumlu çalışmaları ve çabaları görüp birçok şehrin Gaziantep’i örnek alması gerektiğini söylemek durumundayım.

Güneyin ekonomik, kültürel, sağlık, ticari, şehirleşme, tarihi dokunun korunması gibi pek çok alanda modern başkenti diyebileceğim bir şehirle karşılaştım on üç yıl aradan sonra.

Devasa yatımların yanı sıra kültürünü, mimarisini, tarihi dokusunu koruyan canlı, hareketli ve istekli ve dinamik bir şehirdir Gaziantep. Umarım kültür araştırmaları ve derlemeleri bir an önce başlar… Bu alanda ehil insanlar tanırım. Gaziantep’le yatıp kalkan ve şehri ayağa kaldırmaya aday.

Gaziantep güzel insanlar şehridir ayı zamanda. Güzel tatlar şehri olduğu gibi insanların cana yakınlığı da şehrin güzelliğini, insanı sarıp sarmalayan sıcaklığını, samimiyetini arttırır.

Gaziantep Türk şehridir sonuna kadar. İliklerine kadar yaşanan Türk kültürü Gaziantep’te kendisini gösterir. Halep… gibi şimdilerde Suriye sınırları içinde bulunan şehirler de öz be öz Türk kokan, türkülerimizin, manilerimizin, öz dilimizin ve son zamanlarda daha çok ağıtlarımızın yakıldığı şehirlerdir.

Gaziantep’te kısa zamanda çok ve büyük çalışmalar yapabilmek, dostları görebilmek ve yeni dostlar edinebilmek amacıyla zamana karşı yarışsak ve bazı dostlarımızı istemeyerek tatlı bir gücendirme yaşatsak ta unutulmaz selamlar aldık, selamlar verdik. Kelam eyledik, kelam dinledik. Gözlerin aynı ışıltıyla parladığını, gönüllerin aynı heyecan ve istekle çarptığını gördük.

Aradan geçen onca üç yıl sanki hiç yaşanmamış gibi cümlelerimizi Türkçenin kutsi sesiyle bıraktığımız yerden devam ettik.

Gaziantep Türk Ocaklarının yeri benim için ayrı bir öneme sahiptir. Dr. Mehmet Berk döneminde bazı çalışmalarına katkı sağlamaya çalıştığımız Ocak, Doç. Dr. Mustafa Mete ile yeni bir heyecan ve dinamizm kazanmış. Mustafa Beyle yaptığımız görüşmede planladıkları çalışmalar ve projelerinin ne kadar gerekli ve önemli projeler olduğunu ve bu tür projelerin Türkiye ve hatta Türk dünyasına yönelik olması gerektiği konusunda hemfikir kaldık.

Gaziantep Türk Ocağında “Gaziantep’te Yaşayan Buhara Emir’i Ailesi” konulu konuşmada duygu dolu anlar yaşandı. Buhara Emir’i Âlim Han’ın torunu Nesir Yüce, Emir ve ailesinin Türkiye’ye gelişlerini anlatırken biz de Buhara Emirliği ve Türk dünyası, Enver Paşa ve Türkistan Milli Mücadelesi üzerinde durduk. Ocağın her daim yanması adına değerli Gaziantep Türk Ocağı yöneticileri ve müdavimlerine ne kadar teşekkür etsem azdır.

.

Gaziantep Final Akdemi ve Fen Lisesinde gözleri pırıl pırıl yüzlerce gençle birlikte olmak ve onlara bir şeyler söyleme imkânı bulmak ne güzeldi. Resul Ağır ve Ahmet Mercan başta olmak üzere Final ailesine ve hassaten genç yüreklilere teşekkür ederim.

Ayrıca Hasan Hüseyin Süzen,  Mustafa Mete, Resul Ağır, Mehmet Tiryakioğlu, Halil Aslantürk, Bünyamin Özturan, Feyzullah Çakır, Oğuzhan Saygılı, Ali Karakan… İsimlerini sayamadığım onlarca dost, arkadaş ve gönüldaşa; ayrıca son Buhara Emir’i Âlim Han’ın Gaziantep’te yaşayan torunlarından Nesir Yüce, Papatya Yüce, … Âlime Hanım başta olmak üzere bütün Buhara Sokağı sakinlerine çok teşekkür ederim.

Gaziantep’te kalan bir yanımız her zaman olacaktır. Gönlümüzdeki Gaziantep’in boşluğunu hiçbir zaman dolduramayacağız…