Muammer AZMAK

Muammer AZMAK

[email protected]

SEVİNMELİYİZ?

25 Nisan 2012 - 13:37

 

SEVİNMELİYİZ?

Makinelerin hoyrat elleri yeryüzünü acımasızca tırmalıyor, yarıyor, parçalıyor hatta kanatıyor.

Neymiş medenileşiyormuşuz? Neymiş modern yerleşim merkezleri oluşturuyormuşuz? Alt yapısı bozuk kentler.

Daha çöpümüzü toplayamıyoruz, topluyoruz nereye koyacağımızı bulamıyoruz,

Buluyoruz, nasıl ayrıştıracağımızı bilemiyoruz; öğreniyoruz, sırtlanlar gibi başında kavga ediyoruz,

Sulh oluyoruz, fakat dönüştüremiyoruz. Felaket tetikleyicisi olarak yanı başımızda bekletiyoruz.

Açlığımız o kadar çok ki dizginlemekte çok zorlanıyor, bazen de bahaneler bularak ‘sal yularını nereye giderse gitsin’ diyoruz.

Dedelerin, nenelerin, üzerine destursuz basmaya kıyamadığı yerlere, gök delen diye müsemma ad uydurduğumuz yapılar dikerek, ne kadar kudret sahibi olduğumuzu göstermeye çalışıyoruz.

Alış-veriş merkezlerini yalnız kovboyu oynayan sağlıklı ve zenginler doldursun istiyoruz, çünkü tüketim çılgınlığının sarasına yakalanmış gibiyiz.

Çoluk-çocuk payımıza düşen katkıyı yapma telaşımız ayyuka çıkmış. En son model düşkünlüğümüz, pespaye bir hal almış. Gönüllü köleleşme isteğimiz tavan yapmış.

Her evde, her dükkânda, her mekânda,  onları bulan ve adına teknoloji denilen dev adımların çiğneyip kullanılmaz hale getirdiği mezbelelikleri bulmak mümkün.

Bir sürü yönelişi ile daha fazla çayır olan, yap-boz sahası, modern ayıp örtücü parklara, sığınak olarak sığınmaktayız.

Bu yalan o kadar büyük ki bizim tabi hayatımızı bile gölgeliyor.

Tabi hayatın nimetlerini ellerinin tersiyle itip bu yalanın gölgesine sığınanların sayısı azımsanmayacak kadar çok. Aslından kötü kopya edilen bu mekânları, cennetten bir köşe diye nitelendirenlerin sayısı da bir o kadar fazla.

Dünyada büyüyen ikinci ülkeyiz. Sevinmeliyiz çok sevinmeliyiz. Büyüme hızımızın büyüklüğünden dolayı.

Sevinmeliyiz, büyürken ne değerleri kaybettiğimizin farkına varamadığımız için.

Sevinmeliyiz, bizim dışımızdakileri hesaba katmadan, gururlu, kibirli bir tavrı sergilediğimiz için.

Sevinmeliyiz, büyürken büyük gövdemizin birilerinin yaşam alanlarını daralttığını fark etmediğimiz için.

Sevinmeliyiz, büyüme adına kültürel mirasımızın bir kısmını sattığımız, bir kısmını yurt dışına kaçırdığımız için. Yer üstü zenginlikleri değerlendiremediğimiz için.

Sevinmeliyiz, büyüyeceğiz, irileşeceğiz diye peşkeş çekmeyi, haksızlığı haklaştıran gayretlerimizi göremediğimiz için.

Sevinmeliyiz, Yer altı zenginliklerimizden habersiz olduğumuz için. Haberimiz olanları kıymetlendiremediğimiz için.

Sevinmeliyiz, yabancılara, buyurun tepe tepe kullanın, bizim kadar sizin de hakkınız var, demeye getirdiğimiz için.

Sevinmeliyiz, Su kaynaklarımızı hoyratça ve kontrolsüz bir biçimde kullanıp zayi ettiğimiz, boşa akıttığımız için.

Sevinmeliyiz, önce talan edip sonra yasallaştırdığımız dereler, tepeler, ormanlar,  çınarlar, dereler, ırmaklar, göller kümbetler, mescitler, türbeler, hanlar, kervansaraylar, hamamlar, pınarlar için.

Sevinmeliyiz, haksızlığa uğrattığımızı düşündüklerimize haklarını iade ediyoruz diye. Bunun için yeni haksızlıklara sebep olmuyoruz diye.

Sevinmeliyiz, sevinemediğimiz her şeye sevinme ümidimizi kaybetmediğimiz için. Gelecek kuşakların gerçekten sevinebilecekleri işleri başarmaları ve hak ettikleri sevinmeye kavuşmaları dileğiyle…23/04/2012 Muammer AZMAK