Muammer AZMAK

Muammer AZMAK

[email protected]

ÖĞRETMEN

16 Eylül 2013 - 11:43

ÖĞRETMEN

Öğretmek belki öğretmenin en belirgin özelliği olarak algılanabilir oysa öğretmekten daha çok eğitmenin önemli olduğunu bilmelidir öğretmen dediğin. Öğretmenlerin farkında olması gereken önemli özellikleri sıralamaya kalksak muhtemelen üç aşağı beş yukarı aynı içeriğe sahip özellikleri farklı ifade ile dile getiririz. Lakin yalnız dile getirmek yeterli olmasa gerektir. Bu manzumeyi içselleştirmediği vakit etki etmesi, tesir icra etmesi kanaatimce pek mümkün olmayacaktır kanaatindeyim.

 

Evvela derslerinde mutlaka yaparak yaşayarak öğretme yolunu takip etmeli, asla ben yaptım oldu kavlinden bir vaaz havasına sokmamalıdır. Böyle bir yönelişi fark ettiği anda uygun bir noktada kesmeli ve yaparak, yaşayarak öğrenme yoluna hemen rücu etmelidir. Paylaşmanın gücünü görmeli, elle gelenin düğün bayram olduğunu bilmeli.

 

Beden dili dediğimiz tavır ve davranışlar bütününü çok iyi kullanmalı. İlaveten jest ve mimik diye de tanımlanan hele hele söyleyiş ve telaffuz ile zenginleştirilmiş bir canlandırma etkinliğinin öğrencinin dünyasını gösteri merkezinin canlılığı ve heyecanı ile karşı karşıya bırakır. Bu noktada kendi âlemine çekilmesi hemen hemen mümkün olmaz. Dinamizmin verdiği uyanıklık ile bir anda öğrenmenin içinde kendini buluverir. Ölgün, bitkin, yılgın, küskün bir öğretmenin isteklendirme anlamında katkı sağlayacağı bir öğrenici kitlesini bulması ve harekete geçirmesi mümkün olmaz. Bu durumun hep farkında olmalı.

 

Teknolojik gelişmeleri takip etmeli diye komik bir söylem yerine teknolojiyi bilebildiği, yapabildiği en iyi şekli ile öğrencisinin hizmetine sunma gayreti içerisinde olmalı. Yetersiz kaldığı yerde öğrencisinden yardım almalı öğretme keyfini ona da yaşatmalı ki etkileşimin tesiri daha kalıcı olsun. Güncel olan, anı biçimleyen ne varsa hepsinden değil ama birçoğundan haberdar olmalı ki iletişim kapısını aralamak için sıkıntı yaşamamalı.

 

Öğretmen okul içi ve okul dışı hem kendi zümresi hem de kendi zümresi dışındaki öğretmenlerden ve diğer meslek erbabından faydalanma yolunu açık bırakmalı, mümkünse görgüsünü arttırma adına bu biçimlendirme etkinliğine hayli zaman ayırmalı. Bilmediği meselede bilmiyorum deme cesaretini sergilerken bunu en aza indirme çabasını da esirgememeli. Bu vesile ile kütüphanenin yolunu hep açık bırakmalı sıkça da aşındırmalı. Olabildiğince eski-yeni demeden kitap tavsiyesinde bulunmayı ihmal etmemeli.

 

Hedef olması hedefe varma çabalarını hayli hızlandırır. Yarışmalara yakın olmalı, yapılabiliyorsa tamamına katılım sağlanmalı. Küçük-büyük demeden bu tür etkinliklerin düzenlenmesine önayak olmalı. İletişimin, etkileşimin inkâr edilmez faydalarını sağlamalı. Velileriyle yakınlık tesis etmeli, bilgi paylaşımı gerçekleştirmeli. İsteklendirmenin itici gücünden istifade etmeli.

 

Herkesin baktığı cephede öğretmen mutlaka gören olmalı. Olumsuz yargıları kendi adına çareler tükenmeden açık etmemeli. Muhataplarını geleceğin sahibi olarak görmeli. Mutlaka yapılması gereken ikazları nezaketi elden bırakmadan yapmalı. Mümkün olursa kendi diliyle dillendirmesini sağlamalı ki bu karşısındakinin konu ile ilgili düşünmesinin ve kendine çeki düzen vermesinin kapılarını açsın. Nezaket bir bütünlük içinde hap gibi yutturulacak bir özellik arz etmediğinden mutlaka hayatın içinde örneklenmeye ihtiyaç duyar. En iyi rol model bu bağlamda öğretmen olmalıdır. Hele tamamlayıcı bir davranış olarak yapılan iyi örnek hem gösterilir hem de övgü sözleri ile yüceltildiğinde beklenenden daha fazla etki oluşturur. Bu davranışı göz ardı etmemeli.

 

Zaman kavramının yüceliğini kendi dünyasında yükseklerde taşımalı ki önce kendisi yapıp-etmelerinde örnek teşkil etmeli sonra karşısındakinden riayet etmesini beklemeli. Odasında, kapıda, koridorda ve diğer mekân ve vakitlerde hovardaca vakti harcayan bir kimsenin özür dahi beyan etme becerisini sergilemeden zamanın boşa geçirildiğine dair söyleyecekleri lafı güzaftan öteye geçmeyecektir. Hem kendi adına hem de diğerleri adına dikkat ettiği bir hukuku tesis etmelidir. Farkındalık oluşturma sevdasına gönül vermeli, lakin farklı tavır ve davranış sergileyerek ayrımcılığa yol açmamalı.

 

Her kim olursa olsun kendisinden etkilenmeli fakat mümkün kılınabildiğince olumlu manada olmalı. Her fikre açık olmalı, önyargı yerine değerlendirilmesi yönünde tavır takınmalı. Sabır deryasından beslenmeli özveri iklimini hiç terk etmemeli. Tekraren öğrencileri tanıma gayretini sarf etmeli. Başarımları alkışlamalı, imkân dâhilinde ödüllendirmeli, tasarımların önderi olmadığı zamanlarda en azından ortağı olmalı ki ufuk açıcı teklif yapabilmeli, küçücük de olsa katkı sağlamalı. Mutlaka okuluna hazırlıklı gitmeli. Tatili ye-yat olarak algılamamalı, kendini geliştirme fırsatı olarak görmeli mesleki gelişimine katkı yapmalı. Tarihi, kültürel mekânları, farklı şehirleri görmek ve oradaki etkilenmeleri aktarmak suretiyle isteklendirmeyi gerçekleştirmeli. Her şeyin evvelinde sadece öğrenciye değil topluma örnek insan olduğunu aklından çıkarmamalı. Doğru bildiği yoldan şaşmamalı vesselam.  14.09.2013 Muammer AZMAK